Zorunlu Sigorta Nedir? Sigortacılıkta Ruhsat
Devlet, kamu yararını dikkate alarak belirli alanlarda sözleşme yapma mecburiyeti getirmiştir.
Zorunlu sigorta ihdas etme yetkisi Bakanlar Kurulu’na aittir.
SK.13’e göre, sigortacılar sözleşme yapmaktan imtina edemez. Hem sigorta ettirene hem de sigortacıya getirilmiş bir zorunluluktur. Tipik örnekleri trafik ve deprem sigortalarıdır.
İkinci mecburiyet ise sözleşmenin Türkiye’de yapılması mecburiyetidir. Bu sadece vatandaşlar için değil Türkiye’de yerleşik kişiler için de söz konusudur.
Yurtdışında Yaptırılabilecek Sigortalar Nelerdir?
- 15’e göre, yurtdışında yaptırılabilecek sigortalar:
- İhracat ve ithalat konusu mallar için nakliyat sigortası, (CIF esasına dayalı sigortalar)
- Uçak, gemi, helikopter için dış kredi ile satın alındıklarında, münhasıran dış kredi miktarı ile sınırlı olarak ve dış borç ödeninceye kadar; yurt dışından finansal kiralama yolu ile getirilmelerinde ise finansal kiralama sözleşmesi süresi ile sınırlı olarak yaptırılacak tekne sigortaları,
- Gemilerin işletilmesinden doğan sorumluluk sigortası,
- Hayat sigortaları,
- Kişilerin Türkiye haricinde bulunacakları süre için bu süre ile sınırlı olmak kaydıyla veya geçici olarak yurt dışında kaldıkları sırada yaptırabilecekleri ferdî kaza, hastalık, sağlık ve motorlu taşıt sigortaları, yurt dışında da yaptırılabilir.
Bunun kapsamını genişletmekte Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu yetki kapsamında Uluslararası Gemi Sicili’ne kayıtlı gemilerin sigortalarını yurtdışında yapma imkanı tanınmıştır.
Güvence Hesabı (SK.14)
İlgili, zararını gideremezse, zorunlu sigorta branşları bakımından güvence hesabı adı altında bir adet kurumumuz mevcuttur. Kişi gidip zararını oradan karşılayabilmektedir.
Örneğin: KTK uyarınca yapılması gereken zorunlu trafik sigortası var. Bir kişi geldi, arabamıza çarptı ve yaralandık. Hastanede tedavi olduk. Ancak bize çarpan aracı tespit edemiyoruz; kamera kaydı yok, plaka yok vb. Dolayısıyla buradan doğan zarar ve masraflar, güvence hesabı tarafından karşılanır.
Güvence hesabı, ağırlıklı olarak bedensel zararlara yönelik bir kurumdur. Kişinin çeşitli sebeplerle zararını gideremediği hallerde güvence hesabına gitme imkanı mevcuttur.
Zorunlu Sigortalar Nelerdir?
Zorunlu sigortalar şunlardır:
- Karayolları Trafik Sigortası
- Karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası
- Tüp gaz zorunlu sigortası
- Tehlikeli maddeler ve tehlike atık zorunlu mali sorumluluk sigortası
- Maden çalışanları zorunlu ferdi kaza sigortası
Güvence Hesabından Zararın Tazmin Edilebileceği Haller
Ağırlıklı olarak bedensel zararlar içindir
- Sigortalının tespit edilememesi. (oluşan rizikoda sorumluluğu olan sigortalı kişinin tespit edilememesi. Örneğin: yolda çarpan ve tespit edilemeyen arabanın sürücüsü)
- Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sözleşmesini yaptırmamış olan kişilerin neden olduğu bedensel zararlar. Örneğin: binilen otobüste, otobüs koltuk ferdi kaza sigortasının yapılmaması durumunda riziko gerçekleşirse, güvence hesabına başvurulabilir.
- Mali bünye zafiyeti veya sebebiyle ruhsatı iptal edilen ya da iflas eden sigorta şirketiyle sözleşmenin bulunması. Bu durumlarda, maddi ve bedensel zararlar için güvence hesabına gidilebilir.
- Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın yol açtığı bedensel zararlar. KTK uyarınca, araç çalınır veya gasp edilirse işleten sorumlu tutulamaz. Dolayısıyla onun sigortasına da başvurulamayacağı için güvence hesabına gidilebilir.
- Yeşilkart Sigortası. Yurtdışından gelen kişinin sigortası TR’yi kapsamıyorsa; bu kişiye yeşilkart sigortası yapılır, verdiği zarar Güvence Hesabından karşılanır.
Zorunlu Sigortalar Takip Yönetmeliği
Merkez SK.31 uyarınca kurulmuş bulunan Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ni ifade eder.
Zorunlu sigortalar, yapılmaları zorunlu olmalarına rağmen kişiler tarafından yapılmamakta veya yapılsa da süresi dolduktan sonra yenilenmemektedir. Bu sebeple bu yönetmelik oluşturulmuş ve bunun takibinin yapılması amaçlanmıştır.
Bu amaçla oluşturulan bir elektronik veritabanı vardır. Bu Merkez nezdinde kontrol edilir. Zorunlu sigortalara ait düzenlenen tüm poliçeler ilgili veritabanından görülmektedir.
Zorunlu sigortaları yaptırmakla mükellef kişilerin ilgili kurumlardan izin, ruhsat, lisans almak istediklerinde mutlaka sigorta sözleşmesinin yapıldığını belgelendirmeleri gerekir.
Poliçe yenilemeleri yönetmeliğin 7.maddesinde düzenlenmektedir. Buna göre, Merkez kişinin sözleşmesinin bitiminden 30 gün önce Güvence Hesabı’na bildirim yapar. Güvence Hesabı da kişiyi ikaz eder.
Aynı zamanda Güvence Hesabı, kişinin faaliyette bulunduğu alana ilişkin olarak izin, ruhsat, lisans vermeye yetkili olan kuruma karşı da bildirim yapar.
Kişi, tanınan 15 günlük süre içerisinde sigorta yenilemesi yapmazsa; faaliyeti durdurulur. Durdurmadan sonra da verilen maksimum 1 aylık süre içerisinde yenileme yapılmazsa, izin lisans ya da ruhsatı iptal edilir.
Sigortacılıkta Ruhsat
SK.5’e göre, şirketler ödenmiş sermayesinin 5 milyon Türk lirasından az olmaması gerektiği hükme bağlanmıştır.
Şirketlerin faaliyet gösterebilmesi için aynı zamanda ruhsatname almaları gerekir. Ruhsat, her bir branş için ayrı ayrı alınmalıdır.
Ruhsat, Hazine Müsteşarlığı tarafından verilir. Şirket, kurulduktan sonra 1 yıl içinde ruhsat başvurusunda bulunmalıdır. Bu süre içerisinde başvuruda bulunulmazsa, şirketin unvanından “sigorta” veya “reasürans” ibaresinin çıkarılması gerekmektedir. Kullanılması yasaktır.
Hazine, ruhsat verilmesine karar verirse; ruhsat alınıp Ticaret Siciline tescil edilir. Ticaret sicili dışında Türkiye’de basım ve dağıtımı yapılan, tiraj bakımından ilk 10 sırada yer alan ve günlük çıkan 2 gazeteye ilan edilir.
Ruhsat Başvurusunun Reddi
Başvurunun reddi SK.6’da düzenlemiştir.
- Şirketin kurucu ve üyelerinin SK’da aranan koşulları taşımaması (iflas etmeme, konkordato ilan etmeme, adli sicil kaydı, finansal şirketlerde belirli oranlarda pay sahibi olunmadığının belgelendirilmesi vb.)
- Başvurunun yeterli beyan ve bilgileri içermemesi ya da kanunda öngörülen şartların taşınmadığının anlaşılması (eksikler tamamlanıp tekrar başvuru yapılır)
- İş planına ve ibraz edilen belgelere göre sigorta sözleşmesine taraf olanların hak ve menfaatlerinin yeterince korunamayacağına yahut sürekli ve yeterli olarak yerine getirilebilecek şekilde oluşturulmadığının tespit edilmesi
- İş planı, SK.2’de tanımlanmıştır. Şirketlerin kuruluş amacı ile en az 3 yıllık faaliyetlerine ilişkin tahminlerini ve yükümlülüklerini sürek olarak yerine getirebileceğinin ayrıntılı bir şekilde ortaya koyulmasıdır:
- Şirketin gerekli teknik donanım ya da yeterli sayıda nitelikli personele sahip olmadığına kanaat getirilmesi
- Ruhsat talep edilen alanda sigortacılık yapma yeterliliğinin bulunmadığının anlaşılması (takdir yetkisi)
Ruhsatı olmayan bir sigorta şirketiyle sözleşme yapılırsa TTK.1401 hükmü uygulanır. Buna göre, sigorta şirketinin ruhsatsız olarak faaliyet gösterdiğinin bilinmesine rağmen sözleşme yapılması durumunda TBK.604 ve 605 uygulanacaktır. (Kumar ve bahse ilişkin hükümler; yani bunlar için dava açılamaz ve takip yapılamaz.) (Kumar ve bahis, eksik borç doğuran sözleşme kabul edilir. Bu, borçluyu borcunu ifa etmeye zorlayan hukuki mekanizmaların burada kullanılmamasına sebep olur. Borçlu kendi ifa ederse, ifa geçerli bir ifadır.
Sigortada Devletin Çalışma Süresi İçerisinde Kullandığı Yetki
Bu yetkiler 3 temel başlıkta düzenlenmektedir:
- Şirketin mali gücünün bozulması durumunda kullandığı yetkiler (Sigorta Kanunu madde 20)
- Genel şartlar (Sigorta Kanunu Madde 11)
- Tarifelere ilişkin yetkiler (Sigorta Kanunu Madde 12)
Şirketin Mali Gücünün Bozulması Durumunda Kullandığı Yetkiler (Sigorta Kanunu Madde 20)
Riziko gerçekleştiğinde ödeme yapılamaması, minimum garanti tutarının karşılanamaması gibi mali yapısı bozulmuş ya da bozulma emareleri gösteren şirketlere bakan düzeyinde müdahale edilmektedir.
Burada bakan, Hazine Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu bakandır. Hazine müsteşarlığı şirkette bozulma emareleri olduğuna dair bakana rapor sunar. Bakan, alınması tedbirleri içeren bir süre verir.
Genel Şartlar (Sigorta Kanunu Madde 11)
Sigorta sözleşmeleri, borçlar hukukunda yer alan genel işlem şartları üzerinde olmakla birlikte, bazı yönlerden ayrılmaktadır. Bunlar:
- Hazırlanma aşaması bakımından ayrılmaktadır. Türkiye’de genel işlem şartlarını devlet hazırlar, taraflardan biri hazırlamaz. Sigorta sözleşmeleri Hazine Müsteşarlığı tarafından hazırlanır.
- Onaylama aşaması diğer farklılıktır. Müsteşarlık, hazırladığı bu genel işlem şartlarını aynı zamanda onaylamaktadır. Sigorta şirketleri, onaylanmış genel işlem şartlarını kullanmak zorundadır.
Genel işlem şartlarında bir şart açık değilse, birden fazla anlama geliyorsa; burada hazırlayan aleyhine yorumlanmaktadır. Ancak sigorta genel şartlarında bu yorum tarzı kullanılamaz çünkü şartları hazırlayan devlettir.
Bu durumda “menfaatler dengesi” devreye girmektedir. Sigorta ettiren korunur.
Sigorta genel şartlarına, taraflar özel şart ekleyebilirler. Özel şartın eklenebilmesi için tarafların rızasının bu hususta uyuşması gerekir.
Örneğin: terör, halk hareketi genel olarak sözleşme kapsamı dışındadır. Bunlar anlaşılırsa, özel şart olarak eklenebilir.
Tarifelere İlişkin Yetkiler (Sigorta Kanunu Madde 12)
Tarifelerden kasıt, sigorta priminin benimsenmesidir. Sigorta priminin tutarının belirlenmesinde çeşitli ilkeler söz konusudur:
- 1-Serbesti İlkesi: Genel ilkedir, tam serbesti söz konusu değildir. Prim tutarı serbestçe sigorta şirketleri tarafından belirlenir. Prim hesaplanırken nelere dikkat edileceği kanun koyucu tarafından belirlenmiştir. Bu sebeple tam serbesti söz konusu değildir.
- Zorunlu Sigorta: Belirli durumlarda kanun koyucu sigorta yapılmasını zorunlu kılmıştır. Sigorta ettiren sigorta sözleşmesi yapmak zorunda olduğu gibi, sigorta şirketi de sözleşmeyi kurmak mecburiyetindedir. Zorunlu sigortalarda prim alınamaz. Trafik Sigortaları dışında serbesti söz konusu değildir, prim bakanlıkça belirlenir ve resmi gazetede yayınlanır.
Hayat sigortaları, bir yıldan uzun ferdi kaza sigortaları, hastalık ve ihtiyari deprem sigortaları branşlarında hazırlanan tarifeler, bakanlığın kararıyla müsteşarlığın onayına bırakılabilir. SK.12/2’ye göre, bakan isterse sigorta şirketlerinin hazırladığı tarifelerin müsteşarlık onayına sunulmasına karar verebilmektedir.
Sigorta hukukuna ilişkin dava ve işlemlerin takibinin vekil aracılığıyla yürütülmesi hak kaybının engellenmesi için oldukça önemlidir. Ekin Hukuk Bürosu olarak sigorta hukuku alanında uzman avukat kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.
Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN