Zilyetliğin Hak Karinesi Olarak Korunması
Karine, varlığı bilinmeyen bir olgu hakkında sonuç çıkarmamızı sağlayan bir işaret, belirtidir.
Kanuni karineler ise varlığı bilinmeyen bir olgu hakkında sonuç çıkarmamızı sağlayan ve kanunda öngörülmüş olan işaretlerdir.
Taşınırlar Açısından Zilyetliğin Hak Karinesi Olarak Korunması
Taşınırlar açısından incelemek gerekirse;
Mülkiyet Karinesi Zilyetliğin Hak Karinesi Olarak Korunması
Taşınırın zilyedi onun maliki sayılır. Önceki zilyetler de zilyetlikleri süresince o taşınırın maliki sayılırlar (MK m. 985).
Taşınırı elinde tutan kişi veya elinde tutan kişinin işaret ettiği kişi taşınırın malikidir.
Fer’i Zilyetlikte Karine
Bir taşınıra malik olma iradesi bulunmaksızın zilyet olan kimse, taşınırı kendisinden iyiniyetle aldığı kişinin mülkiyet karinesine dayanabilir.
Taşınıra bir sınırlı aynî hak veya kişisel hak iddiasıyla zilyet bulunan kimsenin iddia ettiği hakkın varlığı karine olarak kabul edilir. Ancak, zilyet bu karineyi şeyi kendisine vermiş olan kişiye karşı ileri süremez (MK m. 986). Dolaysız zilyet kendisinden önceki zilyede karşı karineyi ileri süremez.
Karinenin Rolü
Zilyetliğin hak karinesi olması, zilyedin hakkını ispat mecburiyetinde kalmaksızın sadece zilyetliğine dayanmak suretiyle hakkını korumasına olanak sağlar.
Dava açma hakkını vermesinin yanı sıra, hak sahibi olmayan zilyetten hak kazananların güvenlerinin korunması bakımından da karinenin rolü bulunmaktadır.
Hâlihazır Zilyedin Hak Karinesine Dayananın Savunması
Bir taşınırın zilyedi, aleyhinde açılan bütün davalara karşı tercihe uygun bir hakkın sahibi olduğunu ileri sürebilir. Gasp ve tecavüz fiillerine dair olan hükümler saklıdır (MK m. 987). Sonuç olarak, hâlihazır zilyet ile önceki zilyet karşılaştığında, hakka dayanıp dayanmadığına bakılmaksızın hâlihazır zilyet korunur.
Bu koruma, hâlihazır zilyet aleyhinde açılacak davalarda söz konusu olabileceği gibi zilyedin, müdahalenin men’i davasında da kendisini gösterir. Ancak, zilyetliğini gasp yolu ile kazanmış olan hâlihazır zilyet bu karineden istifade edemez.
Hâlihazır zilyedin bu durumda taşınırı iadeden kurtulabilmesi karineye dayandırmadan hakkını ispat etmesine bağlıdır. Zilyetliğin gasp dışında bir nedenle kazanıldığı hâllerde önceki zilyet hâlihazır zilyedin karinesini çürüttüğü takdirde kendisine ait karine tekrar etkili hâle gelir.
Kendisinden Önceki Zilyedin Hak Karinesine Dayanan Talebi (Taşınır Davası)
Rızası dışında zilyetliği sona erdirilen bir kişinin, hâlihazır zilyedin hak karinesini çürütüp kendi zilyetliğine ait hak karinesine dayanarak taşınırı geri alma imkânı vardır.
Taşınmazlar Açısından Zilyetliğin Hak Karinesi Olarak Korunması
Taşınmazlarda hakkın korunması için daima hakkın ispatının gerekip gerekmeyeceği hususunda taşınmazın tapuya kayıtlı olup olmamasına göre ayrı bir düzenleme yapılır.
Tapuya Kayıtlı Taşınmazlar
Hak karinesi ve bu bağlamda karineye dayanarak zilyedin dava açma yetkisi tapu sicilinde hak sahibi olarak kayıtlı gözükmesine bağlıdır. Gerçek hak sahibi olmakla birlikte tapuda hak sahibi olarak görünmeyen kişilerin zilyetliğe ilişkin koruma imkânlarından istifade edebilmesi tapu sicilini düzelttirmesine bağlıdır.
Bu bağlamda, sicilde şeklen hak sahibi olarak gözüken kişi sicil kaydı düzeltilinceye kadar zilyetliğe ilişkin koruma imkânlarından istifade eder. Tapu sicilinde hak sahibi olarak gözükmemekle birlikte taşınmaz üzerinde fiilî hâkimiyet sürdüren kişiler zilyetliğe ilişkin koruma imkânlarından istifade ederler.
Tapuda Kayıtlı Olmayan Taşınmazlar
Tapuya kayıtlı olmayan taşınmazlar için koruma, hakkının varlığını ispat eden kişi için mevcuttur. Tapuda kayıtlı olsun veya olmasın bir taşınmazın haksız zilyedinden bu zilyetliğe güvenerek hak kazanma imkânı yoktur. MK m. 988 taşınmazlarda uygulama alanı bulmaz. Tapuya kayıtlı olmayan taşınmazlarda tapu kütüğü dışında yapılacak devir işlemi ile devren aynî hak kazanmak mümkün değildir. Hakkı devreden kişinin gerçek hak sahibi olması da bu sonucu değiştirmez.
Eşya Hukuku; oldukça kapsamlı bir konu olup mülkiyet hakkınıza ilişkin herhangi bir hukuki destek talebinde bulunmanız halinde Ekin Hukuk Bürosu ile iletişim kurarak uzman ve tecrübeli avukatlarımızla görüşme gerçekleştirebilirsiniz.
Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN