Ceza Hukuku Genel Hükümler

Uluslararası Suçlar

Uluslararası suçlar, yalnızca bireylerin değil, devletlerin ve uluslararası toplumun güvenliğini doğrudan ilgilendiren en ağır suç kategorilerinden biridir. Bu suçlar, uluslararası sözleşmeler ve hukuk kuralları çerçevesinde tanımlanmış olup, birçok devletin iç hukuk sistemine entegre edilmiştir.

Türkiye, uluslararası hukukun temel prensipleri doğrultusunda, soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçu gibi fiilleri Türk Ceza Kanunu’na dahil etmiş ve ağır yaptırımlarla düzenlemiştir. TCK’de düzenlenen uluslar arası suçlar; soykırım, insanlığa karşı suçlar, soykırım ve insanlığa karşı suçları işlemek amacıyla örgüt kurma, göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti suçudur.

Soykırım Suçu ve Cezası

Soykırım, insanlık tarihinin en ağır suçlarından biri olarak kabul edilmektedir. Bir topluluğun, etnik, dini veya ulusal kimliği nedeniyle sistematik olarak yok edilmesini hedefleyen bu suç, uluslararası hukukta en ağır yaptırımlarla karşılanmaktadır.

Soykırım Suçu ve Cezası

Soykırımın Tanımı ve Hukuki Çerçevesi

Soykırım terimi, ilk olarak 1944 yılında Polonyalı hukukçu Raphael Lemkin tarafından kullanılmıştır. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1948’de kabul edilen “Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi” kapsamında, soykırım suçu şu şekilde tanımlanmıştır:

“Ulusal, etnik, ırksal veya dini bir grubu kısmen veya tamamen yok etmek amacıyla işlenen fiiller.”

Bu fiiller şunları içermektedir:

  • Grup üyelerinin öldürülmesi,
  • Grup üyelerine ciddi bedensel veya ruhsal zarar verilmesi,
  • Grubun fiziksel olarak yok olmasına yol açacak yaşam koşullarına tabi tutulması,
  • Grup içinde doğumları engellemek amacıyla önlemler alınması,
  • Grup çocuklarının zorla başka bir gruba nakledilmesi.

Türk Hukukunda Soykırım Suçu

Türkiye, 1948 Soykırım Sözleşmesi’ni 1950 yılında onaylamış olup, bu sözleşmenin hükümleri Türk hukukuna entegre edilmiştir. Soykırım suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 76. maddesinde düzenlenmiştir:

Türk Ceza Kanunu Madde 76

Bir milletin, etnik veya dini bir grubun tamamen veya kısmen yok edilmesini amaçlayan fiiller, failleri bakımından soykırım suçunu oluşturur ve bu fiilleri işleyenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılır.

Soykırım suçu failine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. Ancak, soykırım kapsamında işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçları açısından, belirlenen mağdur sayısınca gerçek içtima hükümleri uygulanır.

TCK 76 kapsamında soykırım suçu işleyen kişilere hayatı boyunca çekeceği ağırlaştırılmış müebbet cezası verilir ve soykırım suçunun cezası zamanaşımına tabi değildir. Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur. Ayrıca bu suç uluslararası bir nitelik taşıdığından, Türk mahkemeleri yalnızca Türkiye’de değil, dünya genelinde işlenen soykırım suçlarını da yargılama yetkisine sahiptir.

Örnek Olaylar ve Türk Yargı Süreci

Her ne kadar Türkiye’de doğrudan soykırım suçu ile ilgili bir mahkeme kararı bulunmasa da, uluslararası ceza mahkemelerinde yargılanan örnekler mevcuttur. Örneğin:

  • Bosna Soykırımı: 1995 yılında Srebrenitsa’da gerçekleşen olaylar, Uluslararası Adalet Divanı tarafından soykırım olarak nitelendirilmiştir. Türkiye, bu soykırımı tanımış ve Bosna-Hersek ile dayanışma göstermiştir.
  • Ruanda Soykırımı: 1994’te meydana gelen bu soykırımda, Türkiye, suçluların yakalanması ve adaletin sağlanması için uluslararası iş birliklerinde yer almıştır.

Türk mahkemelerinde doğrudan soykırım suçuna ilişkin bir yargılama olmasa da, uluslararası insan hakları ihlalleri kapsamında bazı davalar ele alınmıştır. Özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları, Türkiye’nin soykırım suçlarına ilişkin tutumunu etkilemiştir.

Soykırım Suçunun Cezalandırılması

Soykırım suçu, uluslararası hukukta insanlığa karşı suçlar kapsamında değerlendirilmekte olup en ağır cezalara tabidir. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve bazı özel mahkemeler, soykırım suçlarına ilişkin yargı yetkisine sahiptir. Soykırım suçunu işleyen bireyler için genellikle aşağıdaki cezai yaptırımlar uygulanır:

  • Ömür boyu hapis veya ağır hapis cezaları,
  • Mal varlıklarının dondurulması veya müsadere edilmesi,
  • Uluslararası seyahat yasakları ve diplomatik yaptırımlar.

Ayrıca, devletler ve hükümetler de soykırım suçuna karışmaları durumunda uluslararası yaptırımlarla karşı karşıya kalabilirler. Bu yaptırımlar arasında ekonomik ambargolar, diplomatik baskılar ve uluslararası mahkemelerde yargılanma süreçleri bulunmaktadır.

Soykırım suçu, insan haklarına yönelik en ciddi ihlallerden biri olup uluslararası toplum tarafından en ağır şekilde cezalandırılmaktadır. Türk hukuku da bu suçu en ağır cezalarla karşılamaktadır. Ancak, pratikte Türkiye’de doğrudan soykırım suçuyla ilgili bir yargılama süreci yaşanmamıştır. Türkiye, uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde soykırım suçunun önlenmesi ve suçluların cezalandırılması konusunda sorumluluklarını yerine getirmeye devam etmektedir. Hukukun üstünlüğünü koruyarak soykırım suçlarını önlemeye yönelik çalışmaların sürdürülmesi, küresel barış ve güvenliğin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır.

Soykırım Suçunun Cezalandırılması

İnsanlığa Karşı Suçlar ve Cezaları

İnsanlığa karşı suçlar, uluslararası hukukun en ağır suçlarından biri olarak kabul edilmekte olup, geniş çapta ve sistematik şekilde işlenen insan hakları ihlallerini kapsar. Bu suçlar, savaş zamanında veya barış zamanında işlenebilir ve genellikle devlet veya örgütlü gruplar tarafından gerçekleştirilir. İnsanlığa karşı suçların kapsamı, Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından belirlenen kurallarla şekillenmiştir.

Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesinde, insanlığa karşı suçlar şu şekilde düzenlenmiştir:

TCK Madde 77-  Aşağıdaki fiillerin, siyasal, felsefi, ırki veya dini saiklerle toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi, insanlığa karşı suç oluşturur: a) Kasten öldürme.

b) Kasten yaralama.

c) İşkence, eziyet veya köleleştirme.

d) Kişi hürriyetinden yoksun kılma.

e) Bilimsel deneylere tabi kılma.

f) Cinsel saldırıda bulunma, çocukların cinsel istismarı.

g) Zorla hamile bırakma.

h) Zorla fuhşa sevk etme.

Bu suçlar, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmaktadır ve zaman aşımına tabi değildir. Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.

Türk hukuku, bu suçların işlenmesini önlemek ve faillerini yargılamak amacıyla uluslararası yükümlülükleri doğrultusunda düzenlemeler yapmıştır.

İnsanlığa Karşı Suçların Uluslararası Boyutu

İnsanlığa karşı suçlar, yalnızca ulusal hukukun değil, aynı zamanda uluslararası ceza hukukunun da kapsamına girer. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) 1998 yılında kabul edilen Roma Statüsü’nde insanlığa karşı suçları detaylandırmış ve bu suçları işleyen kişilerin yargılanmasını öngörmüştür. Türkiye, Roma Statüsü’ne taraf olmamakla birlikte, bu suçları ulusal mevzuatında düzenlemiş ve insanlığa karşı suç işleyen faillerin yargılanmasına imkan tanımıştır.

Örnek Olaylar ve Yargı Süreçleri

Dünya genelinde insanlığa karşı suçlar kapsamında yargılanan birçok örnek mevcuttur:

  • Nazi Savaş Suçları (Nürnberg Mahkemeleri): II. Dünya Savaşı’ndan sonra birçok Nazi lideri, insanlığa karşı suçlar kapsamında yargılanarak cezalandırılmıştır.
  • Ruanda Soykırımı: 1994’te Ruanda’da gerçekleşen olaylar nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından birçok kişi yargılanmış ve mahkum edilmiştir.
  • Bosna Soykırımı: 1995 yılında Srebrenitsa’da yaşanan olaylar sonucunda, birçok savaş suçlusu Lahey’deki mahkemelerde insanlığa karşı suç işlemekten yargılanmıştır.

Türkiye’de ise insanlığa karşı suçlar kapsamında doğrudan yargılanmış bir vaka bulunmamakla birlikte, uluslararası hukuk kuralları gereği bu suçlara karışan kişilere yönelik yargılama süreçlerinin başlatılabileceği hüküm altına alınmıştır.

İnsanlığa karşı suçlar, uluslararası hukukun en ciddi ihlalleri arasında yer almakta olup, bireylerin temel hak ve özgürlüklerine yönelik en ağır saldırıları içermektedir. Türk Ceza Kanunu, bu suçları uluslararası standartlara uygun şekilde düzenlemiş ve en ağır cezaları öngörmüştür. Türkiye’nin uluslararası hukuk normlarına uyum sağlaması, insan haklarını koruma konusunda önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. İnsanlığa karşı suçların önlenmesi ve faillerinin cezalandırılması, hukukun üstünlüğünü sağlamak ve insan haklarını güvence altına almak adına büyük bir önem taşımaktadır.

Son olarak TCK’nin 78. Maddesinde düzenlenen örgüt kurma suçuna göre soykırım ve insanlığa karşı suçları işlemek maksadıyla örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu örgütlere üye olanlara beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Tuğçe ŞEN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu