Ceza Muhakemesi Hukuku

Temyiz Kanun Yolu Nedir?

Temyiz, Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairelerinin bozma kararı dışında kalan hükümlerinin hukuki yönden yeniden incelenmesi için bir ceza davasının taraflarına tanınan olağan bir kanun yoludur.

Temyize Konu Edilebilecek Kararlar Nelerdir?

Ceza Muhakemesi Kanununun 286. maddesinin 1. fıkrasına göre;Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin bozma dışında kalan hükümleri temyiz edilebilir.”

Bölge Adliye Mahkemelerinin bozma dışında kalan bazı kararları için de temyiz yolu açık değildir. Bu haller Ceza Muhakemesi Kanununun 286. maddesinin 2. fıkrasında şu şekilde düzenlenmiştir;

a) İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları,

b) İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararları,

c) Hapis cezasından çevrilen seçenek yaptırımlara ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen; seçenek yaptırımlara ilişkin her türlü kararlar ve istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar,

d) İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,

e) Adlî para cezasını gerektiren suçlarda ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,

f) Sadece eşya veya kazanç müsaderesine veya bunlara yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları,

g) On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak (…)(2) istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları,

h) Davanın düşmesine, ceza verilmesine yer olmadığına, güvenlik tedbirine ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen bu tür kararlar veya istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar,

ı) Yukarıdaki bentlerde yer alan sınırlar içinde kalmak koşuluyla aynı hükümde, cezalardan ve kararlardan birden fazlasını içeren bölge adliye mahkemesi kararları, Temyiz edilemez.

2019 yılında 7188 sayılı yasayla yapılan değişiklikle temyiz edilemeyecek kararların bazı suçlara ilişkin olması halinde temyiz edilebileceği düzenlenmiştir. Bu suç tipleri şunlardır:

  1. Hakaret (madde 125, üçüncü fıkra),
  2. Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit (madde 213),
  3. Suç işlemeye tahrik (madde 214),
  4. Suçu ve suçluyu övme (madde 215),
  5. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (madde 216),
  6. Kanunlara uymamaya tahrik (madde 217),
  7. Cumhurbaşkanına hakaret (madde 299),
  8. Devletin egemenlik alametlerini aşağılama (madde 300),
  9. Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama (madde 301),
  10. Silâhlı örgüt (madde 314),
  11. Halkı askerlikten soğutma (madde 318), suçları.
  12. b) Terörle Mücadele Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası ile 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlar.
  13. c) Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 28 inci maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesi ve 32 nci maddesinde yer alan suçlar.

Temyiz Nedenleri Nelerdir?

Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.

Sanığın yararına olan hukuk kurallarına aykırılık, sanık aleyhine hükmün bozdurulması için Cumhuriyet savcısına bir hak vermez.

Maddi olay ve olguların denetimi temyiz kanun yolunda mümkün değildir. Yalnızca hukuki yönden denetim yapılmaktadır.

Temyiz başvurusunda bulunan kişi kararın neden bozulmasını istediğini belirtmesi gerekmektedir. Ancak sadece bu sebep hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.

Ceza Muhakemesi Kanununun 295. maddesine göre; “Temyiz başvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemişse temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan bölge adliye mahkemesine bu nedenleri içeren bir ek dilekçe verilir. Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtir. Temyiz, sanık tarafından yapılmış ise, ek dilekçe kendisi veya müdafii tarafından imza edilerek verilir.”

Temyiz nedenleri mutlak temyiz nedenleri ve nispi temyiz nedenleri olmak üzere ikiye ayrılır:

Mutlak Temyiz Nedenleri Nedir?

Varlığı halinde başka incelemeye gerek olmaksızın hükmün bozulmasını gerektiren nedenlere mutlak bozma nedenleri denilmektedir. Temyiz dilekçesinde bu nedenler gösterilmemişse de bu nedenle kesin hukuka aykırılık nedeni olup bozmayı gerektirir. Mutlak temyiz nedenleri Ceza Muhakemesi Kanununun 289. maddesinde şu şekilde sayılmıştır;

Madde 289 – (1) Temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiş olmasa da aşağıda yazılı hâllerde hukuka kesin aykırılık var sayılır:

a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.

b) Hâkimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hâkimin hükme katılması.

c) Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu hâlde hâkimin hükme katılması veya bu istemin kanuna aykırı olarak reddedilip hâkimin hükme katılması

d) Mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi.

e) Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması.

f) Duruşmalı olarak verilen hükümde açıklık kuralının ihlâl edilmesi.

g) Hükmün 230 uncu madde gereğince gerekçeyi içermemesi.

h) Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması.

i) Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması.

Nispi Temyiz Nedenleri Nedir?

Mutlak temyiz nedenleri dışında kalan bozma nedenlerine nispi temyiz nedenleri denilmektedir.

Temyiz Süresi Nedir?

Ceza Muhakemesi Kanununun 291. maddesine göre; “Temyiz istemi, hükmün açıklanmasından itibaren on beş gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. Tutuklu bulunan sanık hakkında 263 üncü madde hükmü saklıdır. Hüküm, temyiz yoluna başvurma hakkı olanların yokluğunda açıklanmışsa, süre tebliğ tarihinden başlar.”

Temyiz Usulü Nasıldır?

Temyiz istemi hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt katibine beyanda bulunulması suretiyle yapılır.

Temyiz istemi ilk olarak kabul edilebilirlik denetimine tabi tutulmaktadır. Ceza Muhakemesi Kanununun 296. maddesinde bu durum şu şekilde düzenlenmiştir; “Temyiz istemi, kanunî sürenin geçmesinden sonra yapılmış veya temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmiş veya temyiz edenin buna hakkı yoksa, hükmü temyiz olunan bölge adliye veya ilk derece mahkemesi bir karar ile temyiz istemini reddeder. Temyiz eden, ret kararının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde Yargıtaydan bu hususta bir karar vermesini isteyebilir.”

  • Temyiz isteminin yasal süreden sonra yapılması,
  • Temyiz yolunun kapalı olması
  • Temyiz edenin buna hakkı olmaması durumlarında temyiz istemi reddedilir.

Dosyanın Yargıtay’a gelmesinden sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tebliğname düzenlenmektedir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğname ile temyiz nedenlerine katılıp katılmadıklarını başka temyiz nedeni bulunup bulunmadığını ifade etmektedir.

Duruşmadan önce görevlendirilen üye veya tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor üyelere açıklanır. Üyeler, ayrıca bizzat dosyayı incelerler. Bu hususlar gerçekleştikten sonra duruşma açılır. Duruşmada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı veya yerine görevlendirdiği Yargıtay Cumhuriyet savcısı, sanık, müdafii, katılan ve vekili iddia ve savunmalarını açıklar. Temyizi istemiş olan tarafa önce söz verilir. Her hâlde son söz sanığındır.

Yargıtayda hükmün açıklanması bakımından hükmün düzenlendiği madde 231 hükümleri esas alınır. Buna olanak bulunmadığı takdirde duruşmanın bitiminden itibaren yedi gün içinde karar verilir.

Temyiz incelemesi sonucunda;

  • Ret kararı: Bölge Adliye Mahkemeleri Ceza Dairelerinin verdiği kararın usule ve yasaya uygun bulunması halinde temyiz isteminin reddine karar verilir. Verilen kararlara ilişkin dosya ilk derece mahkemesine, kararın bir örneği ise bölge adliye mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına verilir.
  • Düzelterek Onama Kararı: Ceza Muhakemesi Kanununun 303. maddesine göre hukuk kurallarının yanlış uygulanması sonucu hüküm bozulmuşsa düzelterek onama kararı verilebilir. Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iddiasına uygun olarak sanığa kanunda yazılı cezanın en alt derecesini uygulamayı uygun görürse, Mahkemece sabit görülen suçun unsurları, niteliği ve cezası hükümde doğru gösterilmiş olduğu hâlde sadece kanunun madde numarası yanlış yazılmış ise, Hükümden sonra yürürlüğe giren kanun, suçun cezasını azaltmış ve mahkemece sanığa verilecek cezanın belirlenmesinde artırma sebebi kabul edilmemiş veya yeni bir kanun ile fiil suç olmaktan çıkarılmış ise birinci hâlde daha az bir cezanın hükmolunması ve ikinci hâlde hiç ceza hükmolunmaması gerekirse, Sanığın açıkça saptanmış olan doğum ve suç tarihlerine göre verilecek cezanın belirlenmesinde gerekli indirim yapılmamış veya yanlış indirim yapılmış ise, Artırma veya indirim sonucunda verilecek ceza süresi veya miktarının belirlenmesinde maddî hata yapılmış ise, Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesindeki sıralamanın gözetilmemesi yüzünden eksik veya fazla ceza verilmiş ise, Harçlar Kanunu ile yargılama giderlerine ilişkin hükümlere ve Avukatlık Kanununa göre düzenlenen ücret tarifesine aykırılık mevcutsa.
  • Bozma Kararı: Yargıtay, temyiz edilen hükmü, temyiz başvurusunda gösterilen, hükmü etkileyecek nitelikteki hukuka aykırılıklar nedeniyle bozar. Bozma sebepleri ilâmda ayrı ayrı gösterilir. Hüküm, temyiz dilekçesinde gösterilen sebeplerle bozulduğunda, dilekçede açıklanmış olmasa bile saptanan bütün diğer hukuka aykırılık hâlleri de ilâmda gösterilir. Hükmün bozulmasına neden olan hukuka aykırılık, bu hükme esas olarak saptanan işlemlerden kaynaklanmış ise, bunlar da aynı zamanda bozulur

verilebilir.

Temyiz Kanun Yoluna Başvurunun Etkisi Nedir?

Süresi içerisinde temyiz başvurusu yapılması hükmün kesinleşmesini engeller. Hüküm, temyiz eden Cumhuriyet savcısına veya ilgililere gerekçesiyle birlikte açıklanmamışsa; hükmün temyiz edildiğinin bölge adliye mahkemesince öğrenilmesinden itibaren gerekçe, yedi gün içinde tebliğ edilir.

Temyiz Kanun Yolu Nedir?

Hükmün Bozulması Diğer Sanıklara Etkili Olur Mu?

Temyiz incelemesi sonucunda, hüküm sanık lehine bozulursa bozma konusu hususların kanun yoluna başvurmayan sanıklara uygulanması imkanı mevcutsa bu sanıklar da kanun yoluna başvurmuşçasına bozmadan yararlanmaktadır. Kanun yolu başvurusunun “yayılma etkisi” sonucunda ortaya çıkan bu halde, hakkındaki hüküm kesinleşen sanığın da lehine olan bozma yararlanması söz konusudur.

Bozma kararından hükmü temyiz etmeyen sanıkların yararlanması için şu şartların varlığı aranmaktadır;

  • Aynı kararla birden çok sanık mahkum edilmeli,
  • Ceza Muhakemesi Kanununun 8. maddesine göre sanıkların eyleminde bağlantı bulunmalı
  • Hükmün Cumhuriyet savcısı, katılan veya sanıklardan biri tarafından temyiz edilmesi,
  • Hükmün sanık yararına bozulması,
  • Bozma kararının hükmü temyiz etmeyen sanıklara da uygulanmasının mümkün olması.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi YÜCEL

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu