İcra ve İflas Hukuku

Takibin İptali ve Ertelenmesi

Takibin iptali ve ertelenmesi, takip kesinleştikten sonra ertelenmiş, itfa edilmiş veya zamanaşımına uğramış borçlar için getirilmiştir. İtfa ve zamanaşımı durumunda takibin iptali söz konusu olur. Takibin ertelenmesi ise takibin talikini ifade etmektedir.

Takibin iptali ve takibin ertelenmesi kurumları borçluyu korumak amacıyla getirilen düzenlemedir. Takibin iptali ve ertelenmesi, icra dairesinin bulunduğu icra mahkemesinden talep edilir.

Takibin iptali ve ertelenmesi, en geç paraların paylaştırılmasına kadar başvurulabilen bir yoldur. Paraların paylaştırılması, icra takibinin son aşamasıdır. Paralar paylaştırıldıktan sonra ancak istirdat davası açılabilir.

Takibin İptali

Takibin iptali konusu İcra ve iflas kanunu 71. Maddesinde düzenlenmiştir. İİK 71: Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.

Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33 a. Maddesi hükmü kıyasen uygulanır.”

İİK 33: İlamın zamanaşımına uğradığı iddiası: İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir.”

Takibin İptali Şartları

  • Kanunen geçerli bir icra takibi olmalıdır.
  • Borçlu, geçerli bir itirazda bulunmalıdır.
  • Takip sona ermeden, yani süresinde acımalıdır.
  • Borcu sona erdiren neden bulunmalıdır.
  • Bu olgular belge ile ispatlanmalıdır.

Borcu sona erdiren neden yani itfa; ödeme, hibe, ibra, takas gibi nedenler olabilir. Borcun tamamen ödenmesi durumunda takibin tamamen iptaline karar verilir. Ancak kısmi itfa durumunda kısmi iptal mümkündür.

Zamanaşımı nedeni ile de takibin iptaline karar verilebilir. Takibin kesinleşmesinden sonra alacalı süresinde haciz veya satış istemezse, takip dosyası işlemden kaldırılır. Ancak dosya yenilendiği zaman takibe konu alacak zamanaşımına uğramış olabilir. Burada borçlu, takibin iptalini talep edebilir.

İtfanın ispatlanması ise imzası noterlikçe onaylı belge veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş senetle mümkündür.

İcra mahkemesi, borcun itfa edildiği veya zamanaşımına uğradığı kanaatindeyse takibin iptaline karar vermektedir. Ancak takibin iptali veya istemin reddine ilişkin kararlar kesin hüküm oluşturmamaktadır.

Bunun yanında, icra takibi iptal edilirse üzerindeki ihtiyati hacizlerin varlığını kaybeder. Takibin iptali kararıyla birlikte icra takibi ortadan kalkar. İhtiyati hacze ilişkin işlemler de kendiliğinden hükümsüz hale gelmektedir.

Takibin Ertelenmesi

İcra takibinin ertelenmesi, takibin belirli süre için durdurulmasıdır. Takibin ertelenmesi, ancak borçluya süre verilmesinde gündeme gelir.

Takibin Ertelenmesi

İcranın Ertelenmesi Şartları

  • Alacaklı tarafından takibin kesinleşmesinden sonra borçluya borcunu ödemesi için süre verilmesi,
  • Borçlunun kendisine süre verildiğini alacaklıdan alınmış imzası noterlikçe onaylı bir belge ya da imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir senet ile ispat etmesi.

Borçlu, kendisine süre verildiğini kanıtlarsa takibin iptaline karar verilir. İcra mahkemesi bu kararında, ne kadar süre ile ertelendiğini de belirtir.

Erteleme kararı ile birlikte, erteleme süresinde takibe devam olunmaz. Sürenin sona ermesinden sonra alacaklının istemi ile takibe devam edilir.

T.C YARGITAY 12.HD Esas: 2020/ 8488 Karar: 2020 / 11047

İİK’nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.

Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan 25.04.2020 tarihli bilirkişi raporunda; dosya borcuna mahsuben farklı tarihlerde toplamda 303.464,67 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiş ve buna göre; borçlunun, nakdi krediler yönünden itfa itirazında bulunduğu 09.12.2011 tarihi itibariyle 1.838.037,21 TL borcu olduğunun ve ayrıca gayri nakdi krediler yönünden 18.02.2014 tarihi itibariyle sorumluluk tutarının 1.042.424,41 TL olduğunun belirlendiği görülmektedir.

O halde, mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda itfa itirazının kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken tümden reddi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekirken, Dairemizce maddi hataya müsteniden onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

 

Av. Zehra ATASEVER

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu