Şirketler Hukuku Nedir?
Şirketler hukuku oldukça kapsamlı bir konudur. Bunun için öncelikle şirket kavramını ve uygulanacak hukuku kısaca belirtmekte fayda bulunmaktadır.
İki veya daha çok kişinin bir araya gelerek, emek veya mallarını, müşterek bir gayeye erişmek üzere bir sözleşme ile birleştirmeleri şirket olarak tanımlanmaktadır.
Genel Olarak Şirketlerin Unsurları
Genel olarak şirketlerin unsurları şunlardır:
- Kişi Unsuru,
- Akit (Sözleşme) Unsuru,
- Sermaye Unsuru,
- Müşterek Gaye Unsuru,
- Eşit Haklarda Birleşme ve İşbirliği Yapma İsteği Unsuru.
Şirket Türleri Nelerdir?
Şirketleri birçok yönden gruplandırmak mümkündür. En klasik ayrım aşağıdaki şekilde yapılmaktadır.
Şahıs Şirketleri
Şahıs şirketleri şunlardır:
- Adi Şirketler,
- Kolektif Şirketler,
- Komandit Şirketler.
Sermaye Şirketleri
Sermaye şirketleri şunlardır:
- Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirketler,
- Limited Şirketler,
- Anonim Şirketler.
Şahıs Şirketleri ile Sermaye Şirketleri Arasındaki Farklar Nelerdir?
Genel itibariyle şahıs ve sermaye şirketleri arasındaki farklar şunlardır:
- Şahıs şirketlerinde kural olarak her ortağın şirketi yönetim ve temsil hakkı olmasına rağmen, Sermaye şirketlerinde şirketin yönetim, temsil ve denetimi organları tarafından yapılır.
- Şahıs şirketlerinde, genellikle şirket borçlarından dolayı sorumluluk sınırsız ve müteselsildir (Komandit şirketlerde komanditer ortak hariç). Sermaye şirketlerinde ortağın şirket borçları ile sorumluluğu yükümlülük altına girdiği sermaye miktarı ile sınırlıdır.
Adi Şirketler
Borçlar Kanunu’na tabi olan adi şirketlerin tüzel kişilikleri bulunmamaktadır. Bu nedenle kendilerine ait mal varlıkları olamayacağı gibi hukuki eylem ve işlemlerde de bulunamazlar. Her türlü işlemleri ortakları tarafından yerine getirilir. Adi şirket sözleşmesi herhangi bir şekle bağlı değildir. Hatta yazılı olması dahi gerekmez.
İki veya daha fazla kimsenin müşterek bir amaca ulaşmak için emeklerini ve mallarını birleştirmeyi kabul ettikleri bir sözleşmedir (BK. 520 md.) Adi şirketler, bir ticari girişimi işletmek üzere, kanuna ve ahlâka aykırı olmamak ve “İktisadi Amaç” – “Kâr Elde Etmek” üzere her türlü konuda kurulabilir.
Adi Şirketin Kuruluşu
Adi şirketlerin kurulması hiçbir kayda ve formaliteye tabi değildir. Yazılı veya sözlü bir mutabakat ile kurulabilirler.
Adi ortaklıkta, ortaklardan her biri ticaret unvanını sicile tecil ettirerek kullanabilir.
Adi Şirkette Sermaye
Ortağın getirdiği sermaye, “Sermaye Payı”, “Katılma Payı”, “İştirak Hissesi” olarak adlandırılır ve ortakların sermaye payının birbirine eşit olması ve fiilen getirilmiş olması gerekmez.
Ortaklar, şirkete getirecekleri sermaye payı ve türünü serbestçe belirleyebilirler. Ortakların sermaye miktarı şirket sözleşmesinde gösterilmemişse, eşit olarak katıldıkları varsayılır.
Müşterek gayenin gerçekleşmesine elverişli olmak üzere kanuna, ahlâk ve adaba aykırı bulunmayan her şey adi şirketlere sermaye olarak konulabilir. Örneğin;
- Para, alacak, kıymetli evrak ve menkul şeyler,
- İmtiyaz, ihtira beratları ve alameti farika ruhsatları gibi sınai haklar,
- Her çeşit taşınmazlar,
- Menkul ve gayrimenkul malların faydalanma hakları,
- Şahsi emek,
- Ticari itibar,
- Ticari işletme,
- Telif hakları, maden ruhsatları gibi iktisadi değeri olan haklar.
Ortakların sermaye olarak koydukları maddi mal niteliğindeki sermaye payları hakkında iştirak halinde mülkiyet hükümleri uygulanır.
Ortaklar sözleşme ile müşterek mülkiyet şeklini kabul edebilirler.
Adi Ortaklıkta Kâr ve Zararın Paylaşımı
Ortaklık sözleşmesinde herhangi bir şekil kararlaştırılmamış ise kâr ve zarar yasada belirtilen şekilde paylaştırılacaktır. Yasada, kâr ve zararın paylaşılmasına dair bazı esaslar belirlenmiştir. Buna göre;
- Kâr ve zarar, bir yıllık hesap dönemi sonunda yapılacak bilanço ile belirlenir. Bu sürenin uzatılmasına ilişkin sözleşmede yer alan hüküm batıldır.
- Ortaklar bütün kârı aralarında bölüşmek zorundadırlar.
- Aksine hüküm bulunmadığı takdirde, kâr ve zarardan hisse, sermaye katılım payı değişik de olsa, eşit olarak bölüşülür. Ortaklar sözleşme ile farklı esaslar belirleyebilirler.
- Ortaklardan biri şirkete sermaye olarak emeğini koymuşsa, bu ortağın zarara iştirak etmeyeceği şeklinde sözleşmeye hüküm konulabilir. Bunun dışında ortakların bazılarının kâra veya zarara iştirak etmeyecekleri şeklinde sözleşmeye konulan hükümler batıldır.
- Sözleşmede sadece kârın veya zararın bölüşümüne ilişkin hüküm mevcutsa, bu hüküm diğerini de kapsar.
Şirket Yönetimi ve Ortakların Birbirlerine Karşı Yükümlülükleri
Kural olarak adi şirketin yönetimi, bütün ortaklara aittir. Ancak, bu durum güçlükler yaratabileceğinden, yönetim yetkisinin ortaklardan veya hariçten bir veya birkaç kişiye devri kararlaştırılabilir.
Adi Ortaklıkta Şirket Kararları
Şirket sözleşmesinin değiştirilmesi veya yönetici ortağın belirlenmesi şirketi büyük ölçüde etkileyen işlemlerdir. Bu konularda alınacak kararlar önemli kararlardır.
Şirket kararlarının bütün ortakların oybirliği ile verileceği öngörülmüştür. Her ortağın sermaye payına bakılmaksızın bir oy hakkı vardır. Oy hakkının sermaye payına göre hesaplanacağı şeklindeki sözleşmeye konulan hüküm geçersizdir.
Adi Şirkette Yönetim Kararları
Yönetim yetkisi normal işlemleri kapsamaktadır. İşlemlerin niteliği, şirket varlığı yönünden etkileri dikkate alınarak belirlenir.
Günlük, olağan işlerin yürütülmesi şirket varlığını fazla etkilemez. Bu işlemler için alınacak kararlarda yönetici ortağın tek başına karar vermesi yeterlidir.
Borçlar Kanunu, yönetici olan ve olmayan ortaklar arasındaki ilişkiyi vekâlet olarak kabul etmiştir. Yönetici ortak bir vekilin yetkisi içinde kalan ve olağan nitelikte işleri tek başına yapabilir.
Adi Şirketin Denetimi
Adi şirketlerde her ortağın şirketi denetleme yetkisi vardır. Bu kapsamda her ortağın;
- Şirket işleri hakkında bilgi almaya,
- Şirket defter ve evraklarını incelemeye,
- Şirketin mali durumu hakkında özet çıkartmaya mutlak hakkı vardır. Şirket sözleşmesi ile bu hak sınırlandırılamaz ve kaldırılamaz. Aksine yer alan hükümler batıldır.
Adi Şirket Ortaklığında Değişiklik
Ortakların oybirliği ile kararı olmaksızın şirkete yeni ortak alınamaz veya ortaklardan biri payının tamamını ya da bir kısmını üçüncü bir şahsa devredemez.
Oybirliği ile karar alınmaksızın, herhangi bir ortak, hissesini üçüncü bir şahsa satarsa, bu işlem onunla satın alan arasında kalır; şirkete karşı hüküm ifade etmez.
Şirket sözleşmesinde hüküm konulmamışsa, şirketten ayrılmak isteyen ortak, ancak şirketin feshini istemek zorundadır. Bir ortağın şirketten çıkarılması için de, aynı şekilde şirketin feshini istemek gerekir.
Şirketler Hukukunun Diğer Hukuk Alanlarıyla İlişkisi
Şirketler hukuku bir sözleşmeye dayandığından Borçlar Hukuku ile yakın bir ilişki içerisindedir.
Çelik korse ilkesi: Anonim ve Limited şirketler için hangi hükümlerin sözleşmeye konulacağını da kanun belirlemiştir. Şirket yöneticilerinin hukuki sorumluluğu bir tazminat sorumluluğudur. Şirketlerde esas olan ortakların ölümü halinde şirketin kapanmasıdır fakat istisnai olarak mirasçılarla da ortaklık sürdürülebilir. Miras Hukuku ile ilişkilidir. Ayrıca şirketlerin ayni sermaye unsurları Eşya Hukukunuyakından ilgilendirmektedir.
Uluslararası Ticaret Hukuku, yabancıların yönetici & ortak olup olamaması, aranan koşullar, şirket kurma özgürlüğü* (AİHM’de çokça örneği vardır.) vs gibi konular bakımından şirketler hukukuyla ilişkilidir. Vergi ve İdare Hukukuile de çok yakından ilişkilidir. Ör. listelenmiş bazı anonim şirketlerin kurulabilmesi için Ticaret Bakanlığının izni gerekir.
Ticaret şirketlerine özgü özel hükümler vardır:
- Tüm ticaret şirketleri için geçerli olan hükümler, yoksa aşağıdakiler sırayla uygulanır:
- TMK’daki tüzel kişiler için yer alan hükümler
- TBK’daki adi şirketlere ilişkin hükümler
Kooperatifler için Kooperatifler Kanunu, yoksa aşağıdakiler sırayla uygulanır:
- Tüm ticaret şirketleri için geçerli olan hükümler
- TMK’daki tüzel kişiler için yer alan hükümler
- TBK’daki adi şirketlere ilişkin hükümler
Bankalar için Bankacılık Kanunu, yoksa aşağıdakiler sırayla uygulanır:
- TTK’daki anonim şirketlere ilişkin özel hükümler
- TTK’daki ticaret şirketlerine ilişkin genel hükümler
Sigorta şirketleri için Sigortacılık Kanunu, yoksa aşağıdakiler sırayla uygulanır:
- Anonim ise anonim şirketlere ilişkin, kooperatif ise kooperatiflere ilişkin hükümler,
- TMK’daki tüzel kişiler için yer alan hükümler
- TBK’daki adi şirketlere ilişkin hükümler
Adi şirket ise TBK’daki adi şirketlere ilişkin hükümlere uygulanır.
Şirket kapsamına girmeyen ama benzeyen kuruluşlar: Vakıf ve derneklerdir.
- Tüzel kişiliğe sahiplerdir. Şayet ticari iş yaparlarsa tüzel kişi tacir sıfatı kazanırlar.
- Manevi amacı gerçekleştirmek için ticari işletme yürütebilirler. Fakat bu amaçlarını değiştirmez. Şirketlerde ise amaç ekonomiktir.
- Ticari şirketlerin tacir sıfatı kazanması için ek koşul gerekmez. Ticari olarak kurulmuş olmaları gerekli ve yeterlidir. Fakat dernek ve vakıfların tacir olmaları için amaçları doğrultusunda bir ticari işletme işletiyor olmaları gerekir.
- Kamuya yararlı dernek ve vakıflar ticari işletme işletseler dahi tacir olamazlar. Böyle bir ayrım şirketler bakımından söz konusu değildir.
Ekin Hukuk Bürosu olarak şirketler hukuku alanında uzman avukat kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.
Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN