Sigortacının Borçları Nelerdir?
Sigortacının, sigorta sözleşmesine taraf olanlara karşı birtakım yükümlülükleri bulunmaktadır.
Sigortacının en temel borcu, himaye sağlama borcudur. Yine sigortacının poliçe düzenleme borcu da söz konusudur. Sigortacının borçlarını ayrı ayrı incelemek gerekmektedir.
Sigortacının Himaye Sağlama Borcu
Sigortacının temel edimi himaye sağlama borcudur. Bu borç için 2 temel teori söz konusudur:
- Para ödeme teorisi: Bu teoriye göre sigortacının ediminin riziko gerçekleştiğinde para ödemek olduğu kabul edilir.
- Tehlike taşıma teorisi: Bu teori, sigortacının sigorta sözleşmesinin kurulması anından itibaren borç altına girdiğini kabul eder. Sigortacı, riziko gerçekleştiğinde ödeme yapmasını sağlayacak tüm işlemleri gerçekleştirmek zorundadır. Örneğin: teknik karşılık ayırmak, reasürans sözleşmesi yapmak, primleri havuzda toplamak vb.
Sözleşme müzakereleri devam ederken, her iki taraf bakımından dürüstlük kuralından kaynaklanan bilgilendirme yükümlülüğü mevcuttur.
Sigortacı aydınlatma yükümlülüğü (TTK.1423) altında iken sigorta ettiren sözleşme öncesi ihbar yükümlülüğü altındadır.
Sigortacı, kişilerin ne tarz bir yükümlülüğün altına girdiklerine dair sözleşme öncesi safhada sigorta ettireni aydınlatması gerekir.
Sigorta ettiren de herkes tarafından bilinen ve bilinmesi gereken; sigortacının sözleşme yapma iradesi üzerinde etkili olabilecek hususları bildirmekle mükelleftir.
Örneğin: ev, hırsızlık riskine karşı sigorta ettirilmek isteniyorsa; konumu, koruma sistemi olup olmadı vb. belirtilmelidir.
Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına 14 gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur. Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatı sigortacıya aittir. (TTK.1423)
Aydınlatma yükümlüsü olan kişi sigortacı veya acentesidir. Sözleşme görüşmeleri acente vasıtasıyla yapılıyorsa; acente de yükümlüdür.
Aydınlatma, sigorta sözleşmesi kurulmadan önce ve gerekli incelemenin yapılabilmesine olanak sağlayacak ölçüde yerine getirilmelidir. Sigorta ettiren, kendisine verilen aydınlatma açıklamasını incelemelidir; sigortacı bunun için kendisine yeterli süre vermelidir.
Aydınlatma yükümlülüğü yazılı olarak yerine getirilir.
Sigorta sözleşmesi yapıldıktan sonra, sözleşme başlangıcına göre rizikonun gerçekleşme ihtimali artarsa, bu durum sigortacıya bildirilmelidir. Ancak bu bildirim yükümlülüğü mutlaka aydınlatma açıklamasında yazılmalıdır.
14 gün içinde yapılan itiraz, sözleşmeyi sona erdirme iradesidir.
Sözleşmeyi sona erdirme iradesi açıklandıktan sonra bunun geriye mi ileriye mi dönük etkili olduğu tartışmalıdır. Sürekli borç ilişkisi doğurduğu için ileriye dönük olarak ifade edildiği gibi geçmişe etkilidir, iptal hükümleri uygulanır şeklinde de ifade edilir.
Sözleşme Kurulması
Sözleşme nasıl kuruluyorsa, sigorta sözleşmesi de aynı şekilde kurulur.
- Tarafların esaslı noktalarda anlaşmaları ve iradelerinin uyuşması aranır.
- Geçerlilik şekli yoktur. • Sigorta sözleşmesi şekle tabi değildir.
- Sözleşme kurulduktan sonra poliçe verilmesi gerekir. Poliçe düzenlenmese de poliçe kurulmuştur ve hükümlerini doğurmaya devam eder.
TTK.1405’e göre, özel bir durum söz konusudur: Sigortacı ile sigorta sözleşmesi yapmak isteyen kişinin, sözleşmenin yapılması için verdiği teklifname, teklifname tarihinden itibaren 30 gün içinde reddedilmemişse sigorta sözleşmesi kurulmuş sayılır. (bu, her sigorta branşı için geçerli bir durumdur)
Sigortacının Poliçe Düzenleme Borcu
Sigorta sözleşmesi için müzakerelerin gerçekleştiği safhaya ilişkin düzenlemeler söz konusudur. Bunlara göre;
- Sigortacı aydınlatma; sigorta ettiren sözleşme öncesi ihbar yükümlüsüdür. Bunlar yerine getirilir
- Sözleşme kurulur. Karşılıklı iradeler uyuşur. Ek olarak TTK.1405 uygulanabilir. Teklifin ardından 30 gün geçtiği halde sigortacı hareketsiz kalırsa; sözleşme kurulmuş sayılır.
- Sözleşme herhangi bir geçerlilik şekline tabi değildir.
- Sözleşme kurulduktan sonra sigortacı poliçe düzenlemek zorundadır. (TTK.1424) Sigortacı sözleşmenin yapılmasından itibaren 24 saat diğer hallerde 15 gün içinde poliçeyi vermekle yükümlüdür. Aksi halde doğacak zararlardan sorumludur.
Sigortacının susması yoluyla sözleşme kurulursa, 30 gün geçtikten sonra sigortacı 24 saat içinde poliçeyi düzenlemek zorundadır.
Diğer hallerde ise mesela broker vasıtasıyla kurulan hallerde 15 gündür. Acente ile sözleşme yapıldığı zaman 24 saattir. Acente, A tipi acentedir. B tipi ile yapılırsa 15 gündür.
Sigortacının süresi içinde poliçeyi düzenleyip vermemesi ile ortaya çıkan zarar arasında bir nedensellik bağı olmalıdır ki sigortacı ortaya çıkan zarardan sorumlu olsun.
Sigortacının poliçeyi düzenleyip vermesiyle birlikte sigorta ettiren için prim ödeme borcu muaccel hale gelir.
Sigorta ettiren bu primi öderse, sigortacının himaye sağlama borcu ortaya çıkar. Riziko gerçekleştiğinde ödeme yükümlülüğü kural olarak ilk primin ödenmesine bağlıdır.
Bu sebeple sigortacı anlaşma yapılmasına rağmen poliçeyi vermezse; riziko gerçekleştiğinde “sigorta ettiren prim ödemedi” savunması geçerli olmayacaktır. Doğan zarardan sigortacı sorumludur.
Sigorta ettiren poliçesini kaybederse, gideri kendisine ait olmak üzere yeni bir poliçe verilmesini sigortacıdan isteyebilir. (TTK.1424/2)
Poliçenin verilmediği hallerde, sözleşmenin ispatı genel hükümlere tabidir.
Poliçenin İçeriği (TTK.1425)
Poliçenin ön sayfasında sözleşmenin tarafları, konusu, süresi vb. yer alır. Arka sayfada ise genel şartlar ve kararlaştırılmış özel şartlar yer alır. Bunlar, yer almak zorundadır. Temerrüde ilişkin hükümler de poliçede yer almak zorundadır. Prim ödemede 2 ayrım söz konusudur: ilk ve sonraki primler.
İlk prim ödenmezse farklı; ilk prim ödenir sonrakiler ödenmezse farklı sonuçlar ortaya çıkar. Bu sigorta sözleşmesine göre değişiklik göstermektedir. Zorunlu sigortalarda sözleşmelere yapılan “zeyilname” (sözleşme eki) ile sözleşme maddeleri değişiklik gösterebilir. Örneğin: Sözleşmede prim 450 TL sonra 600 TL’ye çıkarılıyor. Bu ödenmek zorundadır; sözleşmede böyle değil denemez.
Tarafların anlaştığı hususlar, teklifnamede farklı poliçede farklı ise; esasların sigorta ettiren, sigortalı ve lehtarın aleyhine mi lehine mi incelemesi yapılır. Poliçede farklı olan esaslar bu tarafların aleyhineyse o hükümler geçersiz kabul edilir. (TTK.1425/2)
TTK.1425/3’e göre, sigorta ettirenin, sigortalının veya lehtarın lehine olan değişiklikler hemen ve doğrudan uygulanır. Bu değişiklikler ek prim gerektiriyorsa, sigortacı, 8 gün içinde prim farkını isteyebilir. İstenilen prim farkı 8 gün içinde kabul edilmezse, sözleşme eski genel şartlarla devam eder. Bu değişiklikler Hazine Müsteşarlığı’nca yapılır.
Sigorta hukukuna ilişkin dava ve işlemlerin takibinin vekil aracılığıyla yürütülmesi hak kaybının engellenmesi için oldukça önemlidir. Ekin Hukuk Bürosu olarak sigorta hukuku alanında uzman avukat kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.
Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN