Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyanda Bulunma
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, kamu görevlisi olmayan bir kişinin, resmi bir belgede gerçeği yansıtmayan bir içerik oluşturması anlamında fikri sahtecilikle benzerlik gösterir
Her iki suçun ortak özelliği, belgenin içeriğinin gerçeği yansıtmamasıdır.
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunda, kamu görevlisi olmayan bir kişi tarafından fikri sahtecilik gerçekleştirilir.
Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyanda Bulunma Suçuyla Korunan Hukuki Değer
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçuyla korunan hukuki değer resmi belgede sahtecilik suçunda olduğu gibi kamu güvenidir.
Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyanda Bulunma Suçunda Fail
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun faili herkes olabilir.
Kamu görevlisi bu suçu görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu bir belgenin düzenlenmesi sırasında işlerse artık resmi belgede sahtecilik suçu (fikri sahtecilik) oluşur. (TCK m.204/2)
Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyanda Bulunma Suçunda Eylem
Türk Ceza Kanunu’nda, gerçeğe aykırı beyanın “Resmi belgenin düzenlenmesi sırasında” olması gerektiği belirtilmemektedir, ancak suçu işleyen kişinin resmi belgeyi düzenleme yetkisine sahip olması gerektiği ifade edilmektedir.
Bununla birlikte, maddenin başlığı “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” olduğundan, yalan beyanın resmi belgenin düzenlenme sırasında gerçekleşmesi gerektiği anlaşılır.
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunda yalan beyanın, kamu görevlisine yapılması gerekmekte ve kamu görevlisinin de resmi belge düzenleme yetkisine sahip olması gerekmektedir. Beyanın yazılı veya sözlü olarak yapılması mümkündür. Yalan beyan gerçek dışı bir açıklama niteliği taşımalı ve yeterli olmalıdır.
Fail, kendi beyanı ile resmi belgenin düzenlenmesine katkıda bulunarak suçu işlemektedir. Örnek olarak, vergi beyannamelerinde yapılan gerçek dışı açıklamalar bu suçun kapsamına girebilir.
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun oluşması için, yanıltıcı açıklamanın resmi belge üzerinde delil gücü taşıması gerekmektedir. Ayrıca, belgedeki bilginin gerçeği yansıtmaması, failin yanıltıcı açıklamasına dayanmalıdır. Eğer belge, delil gerektirmeyen bir olguya ilişkinse ve yanıltıcı açıklama bu olguya ilişkinse suç oluşmaz. Ayrıca, belgeyi düzenleyen kamu görevlisi, failin açıklamasının doğruluğunu araştırma yükümlülüğü altındaysa, bu suçun oluşmadığı söylenebilir.
5237 sayılı TCK’nın 206. maddesi ile 765 sayılı TCK’nın 343. maddesi aynı suçu düzenlemektedir. Ancak, 5237 sayılı TCK’da suçun tamamlanması için gerekli olan “genel veya özel bir zararın meydana gelmiş olması” unsuru aranmamaktadır. Bu nedenle, unsurlar bakımından 765 sayılı TCK’nın daha lehe olduğu söylenebilir.
Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyanda Bulunma Suçu Hukuka Aykırılık Unsuru
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu bakımından herhangi bir hukuka uygunluk sebebinin uygulanabilmesi mümkün değildir.
Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyanda Bulunma Suçunun Manevi Unsur
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu genel kastla işlenebilir.
Failin kastı beyanın gerçek dışı olduğuna, bu beyanın kamu görevlisine yapıldığına ve bunun belgelenmesine yönelik olmalıdır.
Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyanda Bulunma Suçunda Teşebbüs
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun tamamlanması için gerçek dışı beyanın yapılmış olması yeterlidir ve bu beyanın resmi bir belgeye aktarılmış ya da kullanılmış olması gerekmez.
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu genellikle teşebbüse müsait değildir. Eğer beyan posta yoluyla yapılmışsa ve postanın kamu görevlisine ulaşmasını engelleyen bir sebep ortaya çıkarsa teşebbüsten söz edilebilir.
Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyanda Bulunma Suçunda İçtima
Resmi belgede yalan beyan suçu, iftira ve yalan tanıklık suçlarından farklı bir suç tipidir. Failin eylemi aynı zamanda iftira veya yalan tanıklık suçunun unsurlarını da içeriyorsa, aynı zamanda bu suçlardan da yargılanabilir. Bu durumda, mahkeme failin hangi suçtan sorumlu olduğuna karar verecektir.
Kamu görevlisi bir belge düzenlerken yalan beyanda bulunması aynı zamanda Kabahatler Kanunu m. 40’ta düzenlenen “resmi belgede sahtecilik” suçunu da oluşturabilir. Aynı fiilin hem suç hem de kabahat oluşturması halinde sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanması gerektiği Kabahatler Kanunu m. 15/3’te açıkça belirtilmiştir.
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunda mağdur belirli bir kişi olmadığı için aynı suç işleme kararının varlığı halinde birden fazla yalan beyanda bulunma suçu arasında zincirleme suç ilişkisi söz konusu olabilir.
Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyanda Bulunma Suçunda İştirak
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçuna iştirak bakımından genel hükümler uygulanır.
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçuna azmettirme ve yardım etme mümkündür.
Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyanda Bulunma Suçunun Cezası
Bir resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyanda Bulunma Suçunun Muhakemesi
Suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı değildir.
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunda görevli mahkeme ise Asliye Ceza Mahkemesidir.
Ekin Hukuk Bürosu olarak; suçun mağduru veya faili olmanız halinde sürecin takibini gerçekleştirebiliriz. Ceza hukuku alanında uzman avukat kadromuzla görüşmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN