Özel Hayatın Gizliliğini İhlâl Suçu ve Cezası
Özel hayatın gizliliği, insanın sosyal hayat içerisinde sağlıklı bir birey olarak var olması için korunan bir hukuki değerdir.
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu ile özel hayata müdahale girişimlerinden bireyin korunması amaçlanmıştır.
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, kişinin başkaları tarafından bilinmesini istemediği hayatının özel alanlarına girilmesini cezalandırarak bireye hukuki güvenlik sağlar.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçuyla Korunan Hukuki Değer
Özel hayatın gizliliğini ihlali suçuyla korunan hukuki değer özel hayattır.
Bu suç tipi Anayasa’da yer alan “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz” (m.20) düzenlemesinin yaptırımını oluşturmaktadır.
‘Özel Hayat ‘ kavramının bir burjuva kavramı olduğu, ayrıcalıkları üzerine titreyen sosyal bir sınıfın -burjuva sınıfı- bu ayrıcalıklardan dolayı komşularından uzak durmaya çalıştığı bir dönemde ortaya çıkmış ve giderek toplumun bütün kesimlerine ve de fertlerine münhasır bir hak haline gelmiş olduğu söylenmelidir. Her bireyde mevcut olan ölçülülük ve edep duygusu, özel hayatın gizliliğinin korunmasını gerektirmektedir. Ölçülülük ve edep duygusu, insanın maddi ve manevi varlığının korunması ve gelişmesi için bir zorunluluk olup özel hayatın gizliliği olmaksızın kişi özgürlüğünden de söz edilemez, özel hayatın gizliliği, varlığımızın özgür olmasının görünümlerinden biridir.
Özel hayat kişinin hayatının dışarıdan gizlediği ve başkalarınca öğrenilmesini arzu etmediği kısmıdır. Özel hayat kanunla izin verilen bazı hallerde müdahale edilebilen bir değerdir. Örneğin, CMK’da düzenlenen arama, iletişimin denetlenmesi gibi tedbirler hukuka uygun şekilde uygulandığı müddetçe bu kapsamdadır.
Özel hayatın, hayatın gizli alanı olarak da nitelenebilecek örneğin kişinin cinsel hayatı gibi bir de sır alanı vardır ki bu alana hiçbir şekilde müdahale edilemez.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Hukuki Konusu
Özel hayatın gizliliğini ihlali suçunun hukuki konusu özel hayat alanına giren tüm faaliyetlerdir. Ancak konuşma ve haberleşme ile kişisel veri niteliğindeki hususlar bu suçun konusunu değil, ilgili suçların konusunu oluşturur.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunda Fail ve Mağdur
Özel hayatın gizliliğini ihlali suçu fail ve mağdur açısından bir özellik göstermez.
765 sayılı TCK döneminde bu suç sırrın ifşası şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre suçun faili de ancak “resmi kimse resmi mevki veya sıfatı veya meslek ve sanatı icabı olarak ifşasında zarar melhuz olan bir sura vakıf olan kimse” olabilirdi. Ancak Türk Ceza Kanunu’nda suçun herkes tarafından işlenebileceğini hükme bağlamıştır.
Öte yandan failin bir kamu görevlisi olması ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle ve belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi cezayı artıran bir nitelikli hal olarak öngörülmüştür. (TCK m. 137)
Tüzel kişiler suç faili olamaz ise de bu suçlarında işlenmesinden dolayı tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmedilir. (TCK m. 140)
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunda Eylem
Hükümde iki ayrı fiile yer verilmiştir. Bunlar;
- Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlâl,
- Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri ifşa.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçuna Etki Eden Haller
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna etki eden haller TCK m. 134 ve m. 137 bakımından farklılık göstermektedir.
TCK m. 134’te Yer Alan Nitelikli Haller
Bu suç bakımından iki nitelikli hal düzenlenmiştir. Bunlardan ilki kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlâl fiiline ilişkin gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlâl edilmesi (m. 134/1 c.2) ve kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri ifşa edilmesi fiiline ilişkin fiilin basın ve yayın yoluyla işlenmesidir (m. 134/2 c.2).
Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlâl edilmesi f.1 bakımından ağırlatıcı sebeptir, öte yandan söz konusu düzenleme bakımından söylenmesi gereken diğer bir husus ses kaydının m. 133/2 kapsamına girmiyor olmasıdır. Gerçekten söz konusu düzenleme katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişiyi cezalandırmaktadır.
Bu düzenlemenin m. 134/2’den farkı;
- Aleni olmayan bir söyleşi olmalı.
- Fail bu söyleşiye katılmalı.
- Kayıt için diğer konuşanların rızası bulunmamalı.
- Kayıt ses alma cihazı ile kayda alınmalıdır.
TCK m. 137’de Yer Alan Nitelikli Haller
Failin bir kamu görevlisi olması ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle ve belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi cezayı artıran bir nitelikli hal olarak öngörülmüştür.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Hukuka Aykırılık Unsuru
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu bakımından mağdurun rızası, hakkın icrası ve kanun hükmünün yerine getirilmesi hukuka uygunluk sebepleri düşünülebilir.
Suçun takibi şikayete bağlı bir suç olması, mağdurun rızasının bu suç bakımından sonuç doğurabileceğini ortaya koymaktadır. Bilindiği üzere rızanın geçerli olması üzerinde mutlak surette tasarrufta bulunulabilecek bir hakkın varlığını gerekli kılar. Kişi özel hayatı üzerinde dilediğince tasarruf yapabilir. Özellikle CMK bu suç bakımından belli koşullarda özel hayata müdahale edebilme yetkisi veren hükümler içermektedir. CMK m. 140 bunlardan biridir. Buna göre kişinin değişik yaşam alanları teknik araçlarla izlenebilir ve kayda alınabilir. Ancak konutta izleme yapılmasının yasaklandığı hatırlatılmalıdır. O halde konutta yapılan izleme, ses ve görüntü kaydı bu suçu oluşturur.
Nihayet bu suç bakımından hakkın icrası kapsamında gazetecilik mesleğinin icrasından söz edilmelidir. Bilindiği üzere haber alma hakkı gereği gazetecilik mesleği de hakkın icrası çerçevesinde bazı fiilleri hukuka uygun hale getirebilir. Fiilin gazetecilik mesleğinin icrası çerçevesinde değerlendirilmesi için şu koşulların gerçekleşmesi gerekir:
- Haber gerçek ve güncel olmalıdır,
- Haberin verilmesinde kamu yararı bulunmalıdır,
- Haberle olay arasında fikri bağ olmalıdır.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Manevi Unsuru
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu genel kastla işlenebilir.
Suçun olası kastla işlenmesi de mümkündür.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunda Teşebbüs
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunda ihlalin gerçekleşmesi ile suç tamamlanmış olacağından neticesi harekete bitişik bir suçtur.
Teşebbüs ancak icra hareketlerinin bölünmesi halinde düşünülebilir.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçuna İştirak
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna her türlü iştirak mümkündür.
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu iştirak bakımından bir özellik göstermez.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunda İçtima
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun içtimai bakımından gösterdiği özellikler şunlardır:
- Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu aynı mağdura karşı işlendiğinde diğer koşullarının da bulunması halinde zincirleme suç hükümleri uygulanabilir.
- Özel hayatın gizliliğini ihlal genel bir norm niteliğindedir. Bu nedenle özel hayatın gizliliğini ihlal haberleşmenin gizliliğini ihlali niteliğini de taşıyorsa fail sadece haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan cezalandırılmalıdır. Kişisel veriler aleyhine ise bu defa kişisel veriler aleyhine işlenen suçlar söz konusu olmalıdır (m. 135, m. 136, m. 138).
- Özel hayatın gizliliği görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmiş ise (m. 134/1 c.2) bu bir ağırlatıcı sebep oluşturur.
- Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri ifşa etmek fiili (m. 134/2) mutlaka kaydı da içermediğinden görüntü ve sesleri kaydeden daha sonra bunlar ifşa da etmişse iki ayrı suçun (hem m. 134/1 c.2 hem de m. 134/2) bulunduğu kabul edilmelidir. Gerçekten kaydeden ile ifşa eden farklı kişiler olabileceği gibi her kaydedilenin mutlaka ifşa edileceği gibi bir zorunluluk da bulunmamaktadır.
- Özel hayata ilişkin ses veya görüntünün ifşası hakaret gibi başka suçlara da vücut verirse fikri içtima hükümleri uygulanır. Bununla birlikte eylemler ayrılabiliyor ise artık iki ayrı suçun bulunduğu ifade edilmelidir.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Cezası
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun basit şeklinin cezası TCK m. 134/1’de ilk cümlede 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası olarak düzenlenmiştir.
Suçun basit şekli işlenirken ses veya görüntü kaydedilmesi halinde, ilk cümlede ifade edilen 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası, aynı maddenin ikinci cümlesi gereği bir kat arttırılarak suçu işleyen faile 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası verilir.
Suçun basit şekli için örnek vermek gerekirse, bir kimsenin yatak odasını gizlice izlemek 1 yıldan 3 yıla kadar hapis, görüntüleri kaydetmek 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasını gerektirir.
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun nitelikli şekli, yani ses veya görüntülerin ifşa edilmesi suçunun cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapistir. İfşanın basın, yayın veya internet yoluyla yapılması halinde de aynı ceza uygulanır.
Özel hayatın gizliliğin ihlali suçunun işlenmiş olması fail bakımından tazminat yükümlülüğü de doğurur.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Muhakemesi
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır.
Görevli mahkeme ise asliye ceza mahkemesidir.
Ekin Hukuk Bürosu olarak; suçun mağduru veya faili olmanız halinde sürecin takibini gerçekleştirebiliriz. Ceza hukuku alanında uzman avukat kadromuzla görüşmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN