Koruma Amaçlı Özgürlüğün Kısıtlanması Nedir?
Koruma Amaçlı Özgürlüğün Kısıtlanmasının amacı nedir?
4721 sayılı TMK’da düzenlenen Koruma Amaçlı Özgürlüğün Kısıtlanması hükümleri ile kişinin korunması amacı ile getirilen vesayeti tedbirdir.
Özgürlüğü Kısıtlanacak Kişi Kimdir?
Koruma Amaçlı Özgürlüğün Kısıtlanması uygulanacak kişi öncelikle gerçek kişi olmalıdır.
TMK Madde 432- Akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu Madde bağımlılığı, ağır tehlike arzeden bulaşıcı hastalık veya serserilik sebeplerinden biriyle toplum için tehlike oluşturan her ergin kişi, kişisel korunmasının başka şekilde sağlanamaması hâlinde, tedavisi, eğitimi veya ıslahı için elverişli bir kuruma yerleştirilir veya alıkonulabilir. Görevlerini yaparlarken bu sebeplerden birinin varlığını öğrenen kamu görevlileri, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar. Bu konuda kişinin çevresine getirdiği külfet de göz önünde tutulur. İlgili kişi durumu elverir elvermez kurumdan çıkarılır.
Koruma Amaçlı Özgürlüğün Kısıtlanmasının Şartları
- Kişinin özel korunma ihtiyacının olması,
- Zayıflık durumunun olması,
- Toplum için tehlike oluşturuyor olması,
- Kişisel korunmanın başka şekilde sağlanamıyor olması,
- Zayıflık durumumun süreklilik kazanması,
Hallerinde Koruma Amaçlı Özgürlüğün Kısıtlanması uygulanır.
Koruma Amaçlı Özgürlüğün Kısıtlanması İçin Yetkili Mahkeme
İlgilinin yerleşim yeri veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde bulunduğu yer vesayet makamına aittir.
Yerleştirme veya alıkoymaya karar veren vesayet makamı kurumdan çıkarmaya da yetkilidir. Mahkeme çıkarma kararını vermeden önce isterse kurumun görüşünü alabilir.
Vesayet Makamına İtiraz
Koruma Amaçlı Özgürlüğün Kısıtlanması kararı için denetim makamına itiraz hakkı ilk planda özgürlüğü kısıtlanan ergin kişidedir. Ayrıca yakınlarına da karara itiraz yetkisi tanınmıştır.
İtiraz üzerine denetim makamı olan asliye hukuk mahkemesi basit yargılama usulü ile vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesinin verdiği kararı değerlendirmeye alır.
Denetim Makamının Kararına Karşı Kanun Yoluna Başvuru
Yargıtay kanun yoluna başvuru daima açıktır.
Koruma Amaçlı Özgürlüğün Kısıtlanması Yargılamasında Uygulanacak Yargılama Hukuku Kuralları
TMK Madde 436- Koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması, aşağıdaki kurallar saklı kalmak üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tâbidir:
- Karar verilirken ilgilinin bunun sebepleri hakkında bilgilendirilmesi ve karara karşı denetim makamına itiraz edebileceğine yazılı olarak dikkatinin çekilmesi zorunludur.
- Bir kuruma yerleştirilen kişiye, alıkonulma kararına veya kurumdan çıkarılma isteminin reddine karşı en geç on gün içinde denetim makamına itiraz edebileceği derhal yazılı olarak bildirilir.
- Mahkeme kararını gerektiren her istem, gecikmeksizin yetkili hâkime ulaştırılır.
- Yerleştirme kararı veren vesayet makamı veya hâkim durumun özelliklerine göre bu istemin görüşülmesini erteleyebilir.
- Akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu Madde bağımlılığı, ağır tehlike arzeden bulaşıcı hastalığı olanlar hakkında, ancak resmî sağlık kurulu raporu alındıktan sonra karar verilebilir. (Mülga cümle:6/12/2019-7196/53md.) (…)
- (Ek:6/12/2019-7196/53md.) Resmî sağlık kurulu raporunun alınabilmesini temin amacıyla; kişinin vücudundan kan veya benzeri biyolojik örneklerle kıl, tükürük, tırnak gibi örnekler alınabilir, kişiye gerekli tıbbi müdahaleler yapılabilir ve gerektiğinde kişi, hekim ön raporu üzerine en fazla yirmi gün süreyle sağlık kuruluşuna yerleştirilebilir.
- (Ek:6/12/2019-7196/53md.) Bu madde kapsamında alınan kararların icrası için gerektiğinde ilgili kişi hakkında zor kullanılabilir ve sağlık görevlilerinden gerekli tıbbi yardım alınabilir.
Koruma Amaçlı Özgürlüğün Kısıtlanmasında Yargılama Usulü Nedir?
Basit yargılama usulüne tabiidir.
Gerekiyorsa kişiye adli yardım sağlanır.
Kayyımlık Ve Yasal Danışmanlık Nedir?
Kayyımlık Nedir?
- Kayyım belirli bir görev alanı sahası içinde görev yapan vesayet organıdır.
- Kendisine kayyım tayin edilen kişinin fiil ehliyeti değişmez.
- Temsil kayyımlığı, yönetim kayyımlığı (kanundan dolayı veya istek üzerine), karma kayyımlık, olmak üzere üç çeşit kayyımlık vardır.
- Temsil kayyımı, kendisine kayyım atanacak kimsenin yerleşim yeri vesayet makamı tarafından atanır. Yönetim kayyımı, malvarlığının büyük bölümünün yönetildiği veya temsil edilen kimsenin payına düşen malların bulunduğu yer vesayet makamı tarafından atanır.
- Kayyımın görev süresine vesayet makamı karar verir.
- Kayyımlığın sona ermesinde görevli mahkeme vesayet makamıdır.
Yasal Danışmanlık Nedir?
- Yasal danışmanlık sui generis vesayet kurumudur.
- Yasal danışmanlık vesayetin kaldırılmasına ilişkin hükümler uyarınca vesayet makamının kararıyla sona erer.
- Katılım danışmanlığı, yönetim danışmanlığı olmak üzere iki tanedir.
TMK Madde 429- Kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanması gerekli görülen ergin bir kişiye aşağıdaki işlerde görüşü alınmak üzere bir yasal danışman atanır:
- Dava açma ve sulh olma,
- Taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir aynî hak kurulması,
- Kıymetli evrakın alımı, satımı ve rehnedilmesi,
- Olağan yönetim sınırları dışında kalan yapı işleri,
- Ödünç verme ve alma,
- Anaparayı alma,
- Bağışlama,
- Kambiyo taahhüdü altına girme,
- Kefil olma. Aynı koşullar altında bir kimsenin malvarlığını yönetme yetkisi, gelirlerinde dilediği gibi tasarruf hakkı saklı kalmak üzere kaldırılabilir.
Vesayet Organlarının Sorumluluğu Nedir?
Sorumluluğun Şartları Nedir?
- Vasinin eylemleri ve işlemleri hukuka aykırı olmalıdır.
- Meydana gelen zararlar ile vasinin eylemleri ve işlemleri arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekmektedir.
Sorumluluk Davası Nedir?
Vesayet organları yüzünden zarara ve yansıma zarara uğrayanlar bunun tazmini için kayyım, vasi ve yasal danışmanlara karşı dava açabilirler. Vesayet daireleri hâkimlerini doğrudan sorumlu kılmayarak devletin sorumluluğunu öngörmüştür.
Devletin vesayet dairelerinde görevli kişilere karşı rücu davasına bakmaya, vesayet dairelerinin bulunduğu yere en yakın asliye mahkemesi yetkilidir. Vesayetle ilgili tazminat ve diğer rücu davaları vesayet dairelerinin bulunduğu yer asliye mahkemesinde görülür.
Olağan zamanaşımı TMK 492’de düzenlenmiş olup TBK 72 uyarınca iki ve on yıllık zamanaşımı süreleri vardır.
Olağanüstü zamanaşımı TMK 493’te düzenlenmiş olup bir ve on yıllık süreler öngörülmüştür.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Fatma Mislina DİNÇER