İcra ve İflas Hukuku

İtirazın İptali Davası Nedir?

Alacaklı olduğunu kanıtlamak için elinde belge olmayan ya da bu belgeler olsa dahi itirazın kaldırılması yoluna başvurmak istemeyen alacaklının, borçlunun itirazını ortadan kaldırmak ve takibin sonraki aşamaya geçebilmek için açtığı davaya, itirazın iptali davası denir.

İtirazın iptali davasının amacı, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamaktır. Bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.

İtirazın İptali Davasının Koşulları

İtirazın İptali Davasının Koşulları

İtirazın iptali davası açılabilmesi için gerekli olan koşullar şunlardır:

  • Geçerli bir ilamsız icra takibi yapılmış olmalı.
  • Süre içerisinde yapılmış olan geçerli bir itiraz olmalı.
  • Davanın  açıldığı anda alacaklının hukuksal yararın olması gerekir. Alacaklının henüz muaccel olmayan ya da takipten sonra ödenen bir alacak için dava açmakta hukuksal yararı yoktur.
  • İtirazın iptali davası, bir yıl içerisinde açılmalıdır. Süre, itirazın alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar.
  • Kesin hüküm bulunmalıdır.

Alacaklı, bir yıl içerisinde itirazın iptali davası açmadığı takdirde yaptığı ilamsız takip düşer. Ancak bu demek değildir ki bir yıldan sonra alacağını elde edemez. Hiç kuşku yok ki alacaklı, bir yıldan sonra da alacağı için genel hükümlere göre alacak davası açabilir; ancak bu itirazın iptali davası olmayacak ve takip bakımından itirazın iptali davası sonuçlarını doğurmayacaktır.

Gecikmiş itirazda ve ihtiyati hacizde, itirazın iptali davası yedi gün içerisinde açılmazsa haciz ve ihtiyati haciz kalkar.

İtirazın İptali Davasında Usul

İtirazın iptali davasında davacı alacaklı, davalı ise borçludur. Davacı, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına ve inkar tazminatına hükmedilmesini ister.

Görevli mahkeme, kural olarak asliye hukuk mahkemesidir. Takibe konu alacak iş hukukundan doğuyorsa davaya iş mahkemeleri, tüketici hukukundan doğuyorsa tüketici mahkemesi bakar. Takibe konu alacak kira alacağı olmakla birlikte itiraz üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali ve tahliye isteminde bulunulmuş ise açılan davada sulh hukuk mahkemesi görevli olur. 

Yetkili mahkeme, genel hükümlere göre belirlenir. İtirazın iptali davasının icra takibinin başladığı yer mahkemesinde bakılması gibi bir zorunluluk yoktur.

İtirazın İptali Davaları Zorunlu Arabuluculuğa Tabi Midir?

Öğretide itirazın iptali davasının zorunlu arabuluculuk kapsamında olmadığı kabul edilir. Zira elinde İİK’nin 68. Maddesi anlamında belge bulunmayan alacaklının başlattığı icra takibine borçlunun itiraz etmesi durumunda, alacaklının bu itirazı bertaraf edebilmek için başvurabileceği tek yol itirazın iptali davasıdır.

Bu davanın zorunlu arabulucuk kapsamında olduğu kabul edilirse o zaman takip yapmanın da bir anlamı kalmayacak ve alacaklı yasa tarafından kendisine tanınan bir hukuksal olanaktan yoksun kalacaktır.

İtirazın İptali Davasının Kabulü

İtirazın İptali Davasının Kabulü

Mahkeme, alacaklının davasında haklı olduğu kanısına vardığı takdirde davayı kabul ederek borçlunun itirazının iptaline karar verir. 

Mahkeme itirazın iptaline karar verirse takip kesinleşir. Davanın kabulü ile birlikte alacaklı itirazın iptali kararını icra dairesine vererek, durmuş olan takibe devam edilmesini ve haciz yapılmasını talep edebilir. Alacaklının haciz talebinde bulunabilmesi için itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak itirazın iptaline karşı kanun yoluna başvuran taraf, takibin durdurulmasını talep edebilir.

Mahkemenin davanın kabulü yönünde karar vermesiyle maddi anlamda kesin hüküm oluşur.

İcra İnkar Tazminatı Nedir?

İtirazın iptali davası neticesinde borçlu haksız bulunursa ve alacaklı dava dilekçesinde istemde bulunmuşsa borçlu icra inkar tazminatına mahkum edilir. İcra inkar tazminatı, itirazının haksızlığına karar verilen borçlunun haksız yere itiraz ettiği gerekçesiyle ödemesi gereken paradır

İcra inkar tazminatı, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olmakla birlikte bağımsız bir davaya konu edilemez.

İcra inkar tazminatı, borçlar hukuku anlamında bir tazminat değil, borçlunun haksız yere itiraz etmesini önlemeyi amaçlayan bir yaptırımdır.

İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için gerekli olan bazı koşullar vardır. Bu koşullar:

  • Geçerli bir ilamsız icra takibi yapılmış olmalıdır.
  • Borçlu itiraz süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalıdır.
  • Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunmalıdır.
  • Alacaklı dava dilekçesinde açıkça istemde bulunmuş olmalıdır.
  • Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmiş olmalıdır.

İcra İnkar Tazminatına Hükmedilebilmesi için Borçlunun Kötü Niyetli Olması Gerekir Mi?

Borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için kural olarak kötü niyetli olması gerekli değildir. Borçlu iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile icra inkar tazminatına mahkum edilebilir. Ancak bunun bir istisnası vardır: Borçlunun yerine vasi, veli, kayyım ya da mirasçı itiraz etmişse bu durumda borçlunun aleyhine tazminata hükmolunması için bu kişilerin kötü niyetli olması gerekir.

İtirazın İptali Davasının Reddi

İtirazın İptali Davasının Reddi

Mahkeme yaptığı incelemede, takip konusu alacağın mevcut olmadığı kanısına vardığı takdirde itirazın iptali davasını reddeder. Davanın reddi kararı ile birlikte takip konusu alacağın bulunmadığı tespit edilmiş olur. 

Mahkemenin davanın reddi konusunda verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm oluşturur. Bu nedenle davanın reddedilmesi durumunda alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamaz. Davanın reddi kararının kesinleşmesiyle birlikte alacaklının başlattığı takip iptal edilir.

Davanın reddi sonucunda alacaklı takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse borçlunun istemi üzerine, kötü niyet mahkum edilir. Kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için üç koşulun bir arada bulunması gerekir: 

  • Davanın reddine karar verilmelidir.
  • Alacaklı takibinde haksız ve kötü niyetli görülmelidir.
  • Borçlu cevap layihasında istemde bulunmalıdır.

Kötü niyet tazminatı miktarı, reddolunan alacak miktarının yüzde yirmisinden aşağı olamaz. 

Kötü niyet tazminatı ile icra inkar tazminatının ortak yönleri şunlardır:

  • Her ikisine de istem üzerine hükmedilir.
  • Tazminat miktarı en az yüzde yirmidir.
  • Aleyhine tazminata hükmedilen tarafın haksız olması gerekir.

İtirazın İptali Davasının Konusuz Kalması

İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlı olup uyuşmazlık konusu borcun yargılama sırasında ödendiği ve icra dosyasının ödeme ile kapatıldığı durumlarda dava konusuz kalır.   

İtirazın iptali davası, alacaklıların borçlunun haksız itirazını kaldırarak haklarını koruma yoludur. Bu dava sürecinde profesyonel hukuki destek almak büyük önem taşır. İtirazın iptali davası hakkında detaylı bilgi ve avukatlık hizmeti için bizimle iletişime geçin. Uzman ekibimizle yanınızdayız.                

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Nida Nur KADIOĞLU

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu