İcra ve İflas Hukuku

İtirazın Hükümden Düşürülmesi

Eğer icra takibi itiraz nedeniyle durmuşsa, alacaklı, takibin devam etmesini sağlayabilmek için itirazı hükümden düşürmek zorundadır. Bu işlem ya itirazın kaldırılması yoluyla ya da itirazın iptali yoluyla yapılabilir.

İtirazın Hükümden Düşürülmesi

İtirazın Kaldırılması (İİK m. 69)

İtirazın kaldırılması, takibin hızla devam etmesini sağlamak amacıyla tercih edilebilir.

68. maddede sayılan belgelere sahip olan alacaklı, itirazın kaldırılması yoluna başvurabilir.

İtiraz sadece usule ilişkin sebeplere (örneğin, yetki veya derdestlik) dayandırılmışsa, itirazın kaldırılması talep edilebilir. Bu durumda, itirazın iptali yoluna gidilemez.

İtirazın kaldırılması, icra mahkemesinde yapılır ve hızlı sonuç elde edilmesini sağlar.

İtirazın İptali (İİK m. 68):

68. maddede belirtilen belgelere sahip olmayan alacaklı, itirazın iptali yoluna başvurmak zorundadır.

İtirazın iptali için alacaklı, genel mahkemelere başvurmalıdır. Bu yol, daha uzun sürebilir ve alacaklı için genellikle daha zahmetli bir süreçtir.

İtirazın Kaldırılması İçin Gereken Belgeler

Alacaklının 68. maddede belirtilen belgelerle başvurması durumunda, itirazın kaldırılması talebinde bulunabilecektir.

Bu belgeler şunlardır:

  • Kesinleşmiş bir mahkeme kararı veya yasal deliller.
  • Takip yapılan alacak türüne ilişkin belgeler.

İtirazın İptali Davası Nedir?

Alacaklı, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için genel mahkemelerde itirazın iptali davası açma imkanına sahiptir. İtirazın iptali davası açabilmesi için, alacaklının elinde kanunun 68. maddesinde sayılan belgelerden birinin bulunması gerekmez. Alacaklı bu davayı, imzaya itirazı da borca itirazı da hükümden düşürebilmek için açabilir.

İtirazın iptali davası, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılmalıdır (İİK m. 67/1). Bu süre hak düşürücüdür; eğer alacaklı davayı bu süre içinde açmazsa mevcut takip düşer. Fakat mevcut takip düşse bile alacaklının bu 1 yıllık süre geçtikten sonra da genel hükümler çerçevesinde alacak davası açma hakkı devam eder (İİK m. 67/4).

İtirazın iptali davası icra mahkemesinde değil, genel mahkemelerde açılır ve genel hükümlere göre görülür (İİK m. 67/1). Örneğin, eğer söz konusu alacak bir işçi alacağı ise dava icra mahkemesinde değil, iş mahkemesinde görülür. Yetki de genel hükümlere göre belirlenir. İtirazın iptali davasında mahkemenin inceleme yetkisi sınırlı değildir. Yani bu davada tanık ve yemin delillerine de başvurulabilir. Diğer taraftan, borçlu, bu davada itirazda ileri sürdüğü nedenlerle bağlı değildir. Başka bir ifadeyle, borçlu, itirazın iptali davasında, itirazında ileri sürmediği gerekçeleri de ileri sürebilir.

İtirazın iptali davasının sonuçları şunlardır:

  • Davada Alacaklının Haklı Görülmesi (Davanın Kabulü): Mahkeme, itirazın iptali davası neticesinde alacaklıyı haklı görürse, takibin devamına karar verir. Ayrıca mahkeme, dava açılırken alacaklının bu yönde bir talebi olmuşsa, alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla borçluyu “icra inkar tazminatı” ödemeye mahkum eder (İİK m. 67/2). İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için kötüniyet ve zarar şartları aranmaz. Borçlunun haksız görülmesi durumunda kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi söz konusu değildir. İtirazın iptali davasında haksız çıkan borçlu, kararın tefhim veya tebliğinden itibaren 3 gün içinde mal beyanında bulunmakla yükümlüdür (İİK m. 75). Ayrıca alacaklı, bu kararı ileri sürerek icra dairesinden takibin devamını ve kesin haciz yapılmasını talep edebilir (İİK m. 78/2).
  • Davada Borçlunun Haklı Görülmesi (Davanın Reddi): İtirazın iptali davasında mahkeme davacı alacaklıyı haksız bulursa davayı reddeder. Böylece durmuş olan mevcut takip iptal edilir. Mahkeme ayrıca, alacaklının bu davayı açmasında kötüniyetli olduğuna kanaat getirirse, alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla alacaklıyı “kötüniyet tazminatı” ödemeye mahkum eder (İİK m. 67/2). Bu tazminatın söz konusu olabilmesi için alacaklının kötüniyetli olması şarttır.

İtirazın İptali Davası

İtirazın Kaldırılması Talebi

Alacaklının itirazı hükümden düşürmesi için başvurabileceği bir diğer imkan, icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep etmesidir. Öncelikle belirtelim ki, itirazın kaldırılması bir dava olmayıp, takip hukukuna özgü bir imkandır. İtirazın kaldırılması, icra mahkemesinden talep edilir (İİK m. 68/2). Yetkili icra mahkemesi, takibin yapıldığı yer icra mahkemesidir. İcra mahkemesinin bu yetkisi kesin yetkidir.

Gerek itirazın kesin kaldırılması ve gerekse itirazın geçici kaldırılması yargılaması duruşmalı olarak basit yargılama usulüne göre yapılır (m. 70). Mahkeme, itirazın kaldırılması yargılamasında sınırlı inceleme yetkisine sahiptir; tanık dinlenemez ve yemin deliline başvurulamaz. Mahkemenin itirazın kaldırılması talebi üzerine vereceği karar kesin hüküm teşkil etmez; dolayısıyla alacağa ilişkin olarak genel mahkemelerde dava açma hakkını ortadan kaldırmaz.

İtiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez (İİK m. 63). Alacaklı itirazın kaldırılması yoluna itirazın kendisine tebliğ edilmesinden itibaren 6 ay içinde başvurmalıdır (İİK m. 68/1). 6 aylık süreyi kaçırsa bile alacaklı, 1 yıllık süreyi kaçırmamışsa itirazın iptali davası açma imkanını kullanabilir.

İtirazın Kesin Kaldırılması

Alacaklı, borçlunun borca itiraz etmesi durumunda bu itirazı hükümden düşürmek amacıyla itirazın kesin kaldırılması yoluna başvurabilir. İtirazın kesin kaldırılmasını talep edecek alacaklının 68. maddede sayılan belgelerden en az birine sahip olması gerekir. Aksi takdirde mahkeme, alacaklının itirazın kaldırılması talebini reddeder. Fakat, itirazın iptali davasında herhangi bir belge sunmak gerekmediği için, alacaklı, 1 yıllık süreyi kaçırmamışsa genel mahkemelerde itirazın iptali davası açma yoluna gidebilir.

İtirazın Geçici Kaldırılması

Takibe konu adi senet altındaki imza borçlu tarafından itiraz yoluyla inkar edilirse, alacaklı, itirazın kendisine tebliğ edilmesinden itibaren 6 ay içinde icra mahkemesinden itirazın geçici kaldırılması isteyebilir (İİK m. 68a/1). İtirazın geçici kaldırılması, sadece imzaya itiraz durumunda söz konusu olan bir imkandır

Alacaklı, borçlunun imzaya itiraz etmesi durumunda mutlaka itirazın geçici kaldırılması yoluna başvurmak zorunda değildir. Alacaklı, itirazın kendisine tebliğ edilmesinden itibaren 1 yıl içinde genel mahkemelerde itirazın iptali davası açma yoluna da başvurabilir (İİK m. 67). İtirazın geçici kaldırılması için öngörülen 6 aylık süreyi kaçıran alacaklı, 1 yıllık süre henüz dolmamışsa, itirazın iptali açma imkanından faydalanabilir.

Borçlu takibi yapan icra dairesinin yetki çevresi içindeyse, mazeretini daha önce bildirmediği takdirde, itirazın geçici kaldırılması için yapılacak duruşmada bizzat bulunmak zorundadır. Borçlu, icra dairesinin yetki çevresi dışındaysa, istinabe yolu ile yapılacak duruşmada da bizzat bulunmak zorundadır (İİK m. 68a/2). Yapılacak duruşmada borçlunun hazır bulunması gerektiği, aksi takdirde itirazın geçici kaldırılmasına karar verileceği ve kendisinin para cezasına çarptırılacağı bir duruşma davetiyesiyle ihtar edilir.

Borçlunun herhangi bir mazeret bildirmeksizin duruşmada hazır bulunmaması durumunda, mahkeme, başka bir incelemeye gerek olmaksızın itirazın geçici kaldırılmasına karar verir ve borçluyu senette yazılı alacağın %10’u oranında para cezasına mahkum eder (İİK m. 68a/5). Hakim, imza incelemesi için borçludan birden fazla imza örneği alarak kıyaslamak suretiyle inceleme yapabilir. Ayrıca hakim, gerek görürse, oturumun birden fazla ertelenmesine sebebiyet vermeyecek şekilde bilirkişi incelemesi de yaptırabilir (İİK m. 68a/3).

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Şevval Asude DOĞAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu