İcra ve İflas Hukuku

İcra ve İflas Hukuku Nedir?

İcra ve iflas hukuku, yükümlüsü tarafından rıza ile yerine getirilmeyen borçların devlet eliyle zorlanarak yerine getirilmesini konu almaktadır. Cebri icra hukuku da denmektedir.

Takip Hukukunda Taraflar

Cebri icrada takibin tarafları, takip talebinde bulunan taraf alacaklı olarak bildirilir ve takip yapılan kişi borçlu olarak gösterilir. 

Taraf Ehliyeti Ne Demek?

Taraf ehliyeti, medeni hukuktaki hak ehliyetinin bir karşılığıdır. Hak ehliyetine sahip olan herkes, aynı zamanda taraf ehliyetine de sahiptir (HMK m.50). Taraf ehliyeti bulunmayan bir kişi icra takibi başlatamayacağı gibi, bu kişi aleyhine de icra takibi yürütülemez. Sadece gerçek veya tüzel kişiler taraf ehliyetine sahip olabilir. Her gerçek kişi hak ehliyetine sahiptir (TMK m.9). Bu nedenle, hayatta olduğu sürece her birey borçlu ya da alacaklı sıfatını taşıyabilir.

Genel kural gereği, yaşamını yitirmiş kişilerin hak ehliyeti sona erer; dolayısıyla, vefat etmiş bir kişi adına icra takibi başlatılamayacağı gibi, onun aleyhine de icra işlemi gerçekleştirilemez. Eğer takip sırasında alacaklı hayatını kaybederse, mirasçıları veya tereke temsilcisi süreci devam ettirir. Aynı şekilde, borçlunun takip sırasında ölmesi durumunda, icra işlemleri mirasçılarına ya da tereke temsilcisine yönlendirilir.

Takip Ehliyeti Nedir?

Takip ehliyeti, bir kişinin doğrudan ya da belirlediği bir temsilci aracılığıyla icra takibi başlatabilmesi veya kendisine karşı yürütülen icra takiplerinde haklarını koruyucu işlemleri gerçekleştirebilme yetisidir. Bu ehliyet, medeni hukuktaki fiil ehliyetine karşılık gelir. Ayrıca, HMK m. 51’de düzenlenen dava ehliyetinin bir yansımasıdır. Fiil ehliyeti yalnızca gerçek ve tüzel kişilere tanınmıştır.

Tüzel kişiliği bulunmayan kuruluşlar, taraf ehliyetine sahip olmadıkları gibi takip ehliyetine de sahip değildir. Ancak Yargıtay, iflas idaresi ve iflas dairesinin tüzel kişiliğe sahip olmamalarına rağmen takip ehliyetlerinin bulunduğunu kabul etmiştir. Benzer şekilde, Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca bina ve site yönetimleri de tüzel kişiliğe sahip olmasalar bile takip ehliyetine sahiptir (KMK m. 35/i). Takip ehliyeti, icra memuru tarafından kendiliğinden incelenmelidir. Eğer takip ehliyeti eksikse, taraflar bu durumu süresiz şikayet yoluyla ileri sürebilir.

Takip Ehliyeti Nedir

Taraf Sıfatı (Husumet)

Taraf sıfatı usule değil tamamen esasa ilişkin bir kavramdır. Maddi hukuk açısından değerlendirildiğinde, icra takibi başlatan kişinin gerçekten alacaklı olup olmadığı veya hakkında icra takibi yapılan kişinin gerçekten borçlu olup olmadığı durumlarında, taraf sıfatının varlığından söz edilir. Taraf sıfatı, icra memuru tarafından kendiliğinden incelenmez. Bu nedenle, taraf sıfatına ilişkin uyuşmazlıklarda şikayet değil, itiraz yoluna başvurulmalıdır.

Temsil (Vekalet) Ehliyeti

Taraflar, icra takip işlemlerini kendileri yürütebileceği gibi, belirledikleri temsilciler aracılığyla da gerçekleştirebilirler. İcra hukukunda temsilci atama zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak bir icra işlemi temsilci aracılığıyla yapılacaksa, bu kişinin avukat olması gerekmektedir. Avukat olmayan bir temsilci tarafından yürütülen işlemler, süresiz şikayet yoluyla iptal edilebilir.

Takip Arkadaşlığı

Takip arkadaşlığı, icra takibinde alacaklı veya borçlu tarafında birden fazla kişinin yer alması durumudur. Borçlular açısından takip arkadaşlığı, bir icra takibinin birden fazla borçluya karşı birlikte yürütülmesi anlamına gelirken, alacaklılar açısından ise birden fazla alacaklının ortak bir takip talebinde bulunması şeklinde gerçekleşir.

Alacaklılar Bakımından Takip Arkadaşlığı

İcra ve İflas Kanunu’nda alacaklılar açısından özel bir takip arkadaşlığı düzenlenmemiştir. Bu nedenle kural olarak birden fazla alacaklı alacakları ortak olsa dahi tek bir takip başlatarak alacaklarını tahsil edemez. başka bir ifadeyle her alacaklının borçluya karşı ayrı ayrı takip başlatması gerekmektedir. 

Ancak maddi hukuk çerçevesinde alacaklılar için takip arkadaşlığı mümkün olabilir. Örneğin miras ortaklığı ve adi ortaklık durumlarında, alacaklılar açısından zorunlu takip arkadaşlığı söz konusudur. Bu tür durumlarda, alacaklılar alacaklarını tahsil edebilmek için tek bir takip talebinde bulunmak zorundadır. Bunun yanı sıra, maddi hukuktan kaynaklanan ihtiyari takip arkadaşlığı da mümkündür. Türk Borçlar Kanunu’nun 169. maddesinde düzenlenen müteselsil alacaklılık, ihtiyari takip arkadaşlığına örnek olarak gösterilebilir.

Borçlular Bakımından Takip Arkadaşlığı

Borçlular açısından takip arkadaşlığı da alacaklılar için olduğu gibi zorunlu takip arkadaşlığı ve ihtiyari takip arkadaşlığı olmak üzere ikiye ayrılır. Borçlular bakımından zorunlu takip arkadaşlığına miras ortaklığı ve adi ortaklık örnek olarak gösterilebilir. Aynı zamanda ihtiyari takip arkadaşlığına bir taşınmazı birlikte kiralayan kişilerin kira bedelini ödeme borcu örnek verilebilir.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Şevval Asude DOĞAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu