Haksız Tutuklama, Gözaltı ve Elkoyma Nedeniyle Tazminat
Etkili bir ceza muhakemesi sonucu maddi gerçeğe ulaşmak için yargılama sürecinde “durdurma, yakalama, gözaltına alma, tutuklama, arama, elkoyma” gibi koruma tedbirlerine başvurulabilir. Tedbire başvurulduktan sonra kovuşturmaya yer olmadığı ya da beraat kararları verilmesi halinde uygulanan tedbiri hukuka uygunluktan çıkacak ve bu halde koruma tedbiri nedeniyle tazminat talep edilebilecektir.
Ceza Muhakemesi Kanununda koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davaları; yakalama, gözaltına alma, tutuklama, arama ve el koyma tedbirleriyle sınırlıdır. Ceza Muhakemesi Kanununda sayılan bu tedbirler sınırlı olarak düzenlendiğinden, sadece bu nedenlere dayanılarak tazminat istenebilir; bunların dışındaki bir tedbirlere dayanılarak, tazminat istenmesi mümkün değildir.
Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Koşulları Nelerdir?
Koruma tedbirleri sebebiyle tazminat talep edilebilmesi için bazı koşulların varlığı aranmaktadır. Bu koşullar;
- Karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabilir.
- Tazminat isteminde bulunan kişinin dilekçesine, açık kimlik ve adresini, zarara uğradığı işlemin ve zararın nitelik ve niceliğini kaydetmesi ve bunların belgelerini eklemesi gereklidir.
- İlgilinin koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talep etme hakkı bulunmalıdır. Ceza Muhakemesi Kanununun 141. maddesinde tazminat talep etme hakkı veren haller şu şekilde sıralanmıştır;
- Kanunlarda belirtilen koşullar dışında yakalanan, tutuklanan veya tutukluluğunun devamına karar verilen,
- Kanunî gözaltı süresi içinde hâkim önüne çıkarılmayan,
- Kanunî hakları hatırlatılmadan veya hatırlatılan haklarından yararlandırılma isteği yerine getirilmeden tutuklanan,
- Kanuna uygun olarak tutuklandığı hâlde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen,
- Kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen,
- Mahkûm olup da gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği süreleri, hükümlülük sürelerinden fazla olan veya işlediği suç için kanunda öngörülen cezanın sadece para cezası olması nedeniyle zorunlu olarak bu cezayla cezalandırılan
- Yakalama veya tutuklama nedenleri ve haklarındaki suçlamalar kendilerine, yazıyla veya bunun hemen olanaklı bulunmadığı hâllerde sözle açıklanmayan,
- Yakalanmaları veya tutuklanmaları yakınlarına bildirilmeyen,
- Hakkındaki arama kararı ölçüsüz bir şekilde gerçekleştirilen,
- Eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde elkonulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen,
- Yakalama veya tutuklama işlemine karşı Kanunda öngörülen başvuru imkânlarından yararlandırılmayan, Kişiler, maddî ve manevî her türlü zararlarını, Devletten isteyebilirler.
Suç soruşturması veya kovuşturması sırasında kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk hâlleri de dâhil olmak üzere hâkimler ve Cumhuriyet savcılarının verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat davaları ancak Devlet aleyhine açılabilir. Devlet, ödediği tazminattan dolayı görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan hâkimler ve Cumhuriyet savcılarına bir yıl içinde rücu eder.
Tazminat istemleri maddi zararların yanı sıra manevi zararları da kapsamaktadır.
Yasalara uygun olarak yakalanan veya tutuklanan aşağıda sayılan kişiler tazminat isteyemezler: (CMK.144)
- Tazminata hak kazanmadığı hâlde, sonradan yürürlüğe giren ve lehte düzenlemeler getiren kanun gereği, durumları tazminat istemeye uygun hâle dönüşenler.
- Genel veya özel af, şikâyetten vazgeçme, uzlaşma gibi nedenlerle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya davanın düşmesine karar verilen veya kamu davası geçici olarak durdurulan veya kamu davası ertelenen veya düşürülenler.
- Kusur yeteneğinin bulunmaması nedeniyle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilenler
- Adlî makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını bildirerek gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olanlar.
Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Usulü Nedir?
Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası zarara uğrayan kişinin oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde açılmalıdır. Mahkeme, kararını duruşmalı olarak verir. İstemde bulunan ile Hazine temsilcisi, açıklamalı çağrı kâğıdı tebliğine rağmen gelmezlerse, yokluklarında karar verilebilir.
Koruma tedbirleri nedeniyle tazminata ilişkin mahkeme kararları kesinleşerek idari başvuru süreci tamamlanmadan icra takibine konu edilemez. Kesinleşen mahkeme kararında hükmedilen tazminat ile vekâlet ücreti, davacı veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirimin yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde ödenir.
Tazminatın Geri Alınması Nasıl Olur?
Bazı durumlarda ödenen tazminatın geri alınması söz konusu olabilmektedir. Bu haller Ceza Muhakemesi Kanununun 143. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir; ” Kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararı sonradan kaldırılarak, hakkında kamu davası açılan ve mahkûm edilenlerle, yargılamanın aleyhte yenilenmesiyle beraat kararı kaldırılıp mahkûm edilenlere ödenmiş tazminatların mahkûmiyet süresine ilişkin kısmı, Cumhuriyet savcısının yazılı istemi ile aynı mahkemeden alınacak kararla kamu alacaklarının tahsiline ilişkin mevzuat hükümleri uygulanarak geri alınır. Bu karara itiraz edilebilir.”
Tazminatın geri alınması kararına itiraz edilebilmesi mümkündür.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi YÜCEL