Genel

Dinlenme Süreleri

Dinlenme hakkı, çalışanların anayasal bir hakkıdır (AY m. 50/3).

Toplu iş sözleşmeleri veya iş sözleşmeleri, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatillerde işçilere tanınan haklara, ücretli izinlere ve yüzde usulü ile çalışan işçilerin İş Kanunu ile tanınan haklarına aykırı hükümler içeremez (İşK m. 45/1).

Ara Dinlenmesi

Ara dinlenmesi, işçilere günlük çalışma sürelerinin içinde zorunlu ihtiyaçlarını gidermeleri amacıyla verilen dinlenme süresidir. Yemek veya sigara molası ara dinlenmesi örneklerindendir. Ara dinlenmesi çalışma süresinden sayılmaz (İşK m. 68/4), ancak işçilerin onayı ile çalıştırıldıkları süreler çalışma süresine dahil edilir.

Ara dinlenmesi süreleri aşağıdaki gibidir:

  • 4 saat veya daha kısa süreli işlerde 15 dakika,
  • 4 saatten fazla ve 7,5 saate kadar süreli işlerde yarım saat,
  • 7,5 saatten fazla süreli işlerde 1 saat (İşK m. 68/1).

Bu süreler sözleşmelerle artırılabilir ve işveren tarafından aralıksız kullandırılmalıdır (İşK m. 68/2). Ancak, iklim, mevsim, gelenekler ve işin niteliği göz önünde bulundurularak ara dinlenmesi süreleri aralıklı olarak da kullandırılabilir (İşK m. 68/3). İşçiler, ara dinlenme süresini işyerinde geçirme zorunluluğunda değildir; ancak, işin ya da işyerinin özelliği gerektiriyorsa, işveren işçilerin işyerinde kalmalarını isteyebilir. 

Hafta Tatili

Hafta Tatili

İş Kanunu kapsamındaki işyerlerinde işçilere, tatil gününden önce belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşuluyla, 7 günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az 24 saat hafta tatili verilir (İşK m. 46/1). Bu süre kesintisiz olmalı ve bölünerek kullandırılamaz.

Hafta tatili kural olarak Pazar günüdür, ancak koşulların elvermediği durumlarda başka bir tam çalışma günü hafta tatili olarak belirlenebilir (TBK m. 421/1). İşçi, hafta tatilinde çalışmadan geçirirse, o günün ücreti işveren tarafından tam olarak ödenir (İşK m. 46/2). Hafta tatili ücretinde yalnızca asıl ücret dikkate alınır; fazla çalışma ücretleri, primler ve sosyal yardımlar hesaba katılmaz (İşK m. 50).

İşçinin hafta tatili ücretine hak kazanabilmesi için tatil dışındaki diğer 6 günde çalışmış olması gerekir. Ancak, bazı günler çalışılmış günler gibi hesaba katılır:

  • Kanunen çalışma süresinden sayılan haller (İşK m. 66),
  • Mazeret izin süreleri (İşK m. 46/3),
  • İşveren tarafından verilen diğer izinler (İşK m. 46/3),
  • Hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme süreleri (İşK m. 46/3).

Zorlayıcı sebeplerle işyerinde çalışmanın bir veya birkaç gün tatil edilmesi halinde, çalışılmayan günler hafta tatili ücretine hak kazanmak için çalışılmış sayılır (İşK m. 46/4). Hafta tatili gününde çalışan işçi, hafta tatili ücreti dışında %50 artırılmış fazla çalışma ücreti de alır (Yargıtay 22. HD, 20.01.2020, 28518/650). Geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi gereken durumlarda, bu sürelere rastlayan hafta tatilleri, ödeme yapılan kurum veya sandıklar tarafından ödenir (İşK m. 48/1).

Ulusal Bayram ve Genel Tatiller

Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’a göre ulusal bayram, 29 Ekim’dir ve bayram, 28 Ekim günü saat 13.00’te başlar (m. 1). Dolayısıyla, 28 Ekim yarım gün tatildir. Ayrıca, 23 Nisan, 19 Mayıs ve 30 Ağustos resmi bayram sebebiyle tatil günleridir. 

1 Ocak (yılbaşı günü), 1 Mayıs (Emek ve Dayanışma Günü) ve 15 Temmuz (Demokrasi ve Milli Birlik Günü) tatildir. Dini bayramlar ise Ramazan Bayramı (arife günü saat 13.00’ten itibaren 3,5 gün) ve Kurban Bayramı (arife günü saat 13.00’ten itibaren 4,5 gün) olarak tatil edilir.

Tatil Günlerinde Çalışma

Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile belirlenir. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde bu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir (İşK m. 44).

Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışan işçilere, çalışmadıkları takdirde o günün ücreti tam olarak ödenir. Çalıştıkları takdirde ise ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir (İşK m. 47/1). Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde de ulusal bayram ve genel tatil ücretleri işverence ödenir (İşK m. 47/2).

Mazeret İzni

İşçilere mazeret izni kapsamında:

  • Evlenmesi, evlat edinmesi, ana veya babasının, eşinin, kardeşinin veya çocuğunun ölümü halinde 3 gün,
  • Eşinin doğum yapması halinde 5 gün ücretli izin verilir (İşK ek m. 2/1).
  • İşçilerin %70 oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisi için, hastalık raporuna dayalı olarak 1 yıl içinde 10 güne kadar ücretli izin verilir (İşK ek m. 2/2).

Analık Halinde Çalışma ve Süt İzni

Kadın işçiler doğumdan önce 8 hafta ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta çalıştırılamazlar. Çoğul gebelik halinde doğumdan önceki 8 haftaya 2 hafta eklenir. Kadın işçi, sağlık durumu uygun ise doktor onayı ile doğumdan önceki 3 haftaya kadar çalışabilir. Bu durumda çalışılan süreler doğum sonrası sürelere eklenir (İşK m. 74/1).

3 yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen eşlerden birine veya evlat edinene çocuğun aileye tesliminden itibaren 8 hafta analık izni verilir. Doğum veya doğum sonrasında annenin ölümü halinde, doğum sonrası kullanılmayan süreleri baba kullanır (İşK m. 74/1).

Kadın işçi, doğum sonrası iznin bitiminden itibaren çocuğun bakımı için birinci doğumda 60 gün, ikinci doğumda 120 gün, sonraki doğumlarda 180 gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin alabilir. Çoğul doğumda bu süre 30 gün eklenir, engelli çocuk doğumunda ise 360 gün olur (İşK m. 74/2).

Kadın işçilere, bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam 1,5 saat süt izni verilir. Bu süre, günlük çalışma süresinden sayılır (İşK m. 74/7).

 Yarım Çalışma Ödeneği Nedir?

İşçiye haftalık çalışma süresinin yarısı kadar verilen ücretsiz izin süresince yarım çalışma ödeneği ödenir (İSK ek m. 5). Bu ödenekten yararlanmak için:

  • İşçinin çocuğunun hayatta olması,
  • İşçinin doğum veya evlat edinme tarihinden önceki 3 yılda en az 600 gün işsizlik sigortası primi bildirilmiş olması,
  • Haftalık çalışma süresinin yarısı kadar fiilen çalışması ve
  • Türkiye İş Kurumuna başvuruda bulunması gerekir.

Yarım çalışma ödeneği, günlük asgari ücretin brüt tutarı kadardır ve çalışılan aya ait aylık prim ve hizmet belgesinin ilişkin olduğu aydan sonraki ikinci ay içinde ödenir.

Yıllık Ücretli İzin

Yıllık Ücretli İzin

İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de dahil olmak üzere, en az 1 yıl çalışmış işçilere yıllık ücretli izin verilir (İşK m. 53/1). Mevsimlik veya kampanya işleri gibi 1 yıldan az süren işlerde bu hükümler uygulanmaz (İşK m. 53/3).

İşçi, yıllık ücretli izin hakkından vazgeçemez (İşK m. 53/2). Yıllık ücretli izin süresinde ücret karşılığı başka bir işte çalışmak yasaktır; aksi halde işveren, bu sürede ödenen ücreti geri alabilir (İşK m. 58).

Yıllık Ücretli İzin Hakkının Şartları

Yıllık Ücretli İzin Hakkının Şartları aşağıda sayılmıştır:

İşçinin 1 Yıldır Çalışıyor Olması

İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de dahil olmak üzere, en az 1 yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir (İşK m. 53/1). Deneme süresi ve bildirimli fesih süreleri bu sürenin hesabında dikkate alınır. Yıllık ücretli izin hakkı, işçinin gelir kaybı olmaksızın dinlenmesini sağlamak üzere tanınır.

Sürelerin Hesaplanması

İşçinin bir önceki izin hakkının doğduğu günden itibaren yeni hizmet yılı hesaplanır (İşK m. 54/3). Aynı işverenin farklı işyerlerinde geçirilen süreler birleştirilerek hesaplanır. Alt işveren işçileri için de aynı işyerinde çalışmaya devam etmeleri durumunda süreler birleştirilir (İşK m. 54/1, 54/5).

Çalışılmış Gibi Sayılan Süreler

Aşağıdaki süreler yıllık ücretli izin hakkının hesabında çalışılmış gibi sayılır:

  • Kaza veya hastalık nedeniyle işine gidemediği günler.
  • Kadın işçilerin doğum öncesi ve sonrası çalıştırılmadıkları günler.
  • Muvazzaf askerlik dışında herhangi bir kanundan dolayı işine gidemediği günler.
  • İşyerinde zorlayıcı sebeplerle işin aralıksız 1 haftadan çok tatil edilmesi sonucu çalışmadan geçirdiği zamanın 15 günü.
  • Hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil günleri.
  • İşveren tarafından verilen diğer izinler ile kısa çalışma süreleri.
  • İşçiye verilmiş yıllık ücretli izin süresi (İşK m. 55).

Yıllık Ücretli İzin Süreleri

İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresine göre belirlenir:

  • 1 yıldan 5 yıla kadar (5 yıl dahil) olanlara 14 gün,
  • 5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlara 20 gün,
  • 15 yıl ve daha fazla olanlara 26 gün (İşK m. 53/4).

Yer altı işlerinde çalışan işçilerin izin süreleri dörder gün artırılarak uygulanır (İşK m. 53/4). 18 yaşından küçük ve 50 yaşından büyük işçiler için izin süresi 20 günden az olamaz (İşK m. 53/5). Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz (İşK m. 56/5).

Yıllık Ücretli İznin Kullanılması

İşçi, hak kazandığı yıllık ücretli izni gelecek hizmet yılı içinde kullanır (İşK m. 54/4). Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez; sürekli olarak verilmesi zorunludur (İşK m. 56/1-2). Ancak tarafların anlaşması ile bir bölümü 10 günden az olmamak üzere bölümler halinde kullanılabilir (İşK m. 56/3).

Yıllık ücretli iznini işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olan işçilere, gidiş ve dönüş sürelerini karşılamak üzere işveren toplam 4 güne kadar ücretsiz izin vermek zorundadır. Ayrıca işveren, işçilerin yıllık ücretli izinlerini gösterir izin kayıt belgesi tutmak zorundadır (İşK m. 56/6).

Yıllık İzin Ücreti

İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, izin dönemine ilişkin ücretini izne başlamadan önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır (İşK m. 57/1). Yıllık izin ücreti, temel ücret üzerinden hesaplanır; fazla çalışma ücretleri, sosyal yardımlar, prim, ikramiye vb. ücretler dikkate alınmaz (İşK m. 57/2).

Günlük, haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete dayanmayıp akort, komisyon, kâra katılma ve yüzde usulü ücret alan işçinin izin süresi için verilecek ücret, son 1 yıllık kazancının fiili çalıştığı günlere bölünmesiyle hesaplanır (İşK m. 57/3). Yüzde usulünün uygulandığı yerlerde bu ücret, yüzdelerden toplanan para dışında işveren tarafından ödenir (İşK m. 57/5).

Yıllık ücretli izin süresine rastlayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ayrıca ödenir (İşK m. 57/6). Kısmi süreli ve çağrı üzerine çalışanlara; izin dönemine rastlayan çalışması gereken sürelere ilişkin ücretleri, yıllık izin ücreti olarak ödenir (YÜİY m. 21/5).

İş sözleşmesinin sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücret, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücret üzerinden ödenir (İşK m. 59/1). İşveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde bildirim süresiyle işçiye verilmesi zorunlu yeni iş arama iznine ilişkin süre yıllık ücretli izin süreleri ile çakışamaz (İşK m. 59/2).

Yıllık İzin Ücretinde Zamanaşımı

Yıllık izin ücretinin zamanaşımı süresi 5 yıldır (İşK ek m. 3/1). Bu süre, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar (İşK m. 59/1).

Sonuç

İş hukukuna ilişkin sorunların çözümü, işçi ve işveren haklarının korunması açısından büyük önem taşır. İş sözleşmelerinin doğru şekilde yorumlanması, işçi haklarının gözetilmesi ve işveren yükümlülüklerinin yerine getirilmesi gibi konular, hukuki bilgi ve uzmanlık gerektirir. Bu nedenle, iş hukuku kapsamındaki herhangi bir sorunun ortaya çıkması durumunda, uzman bir avukata başvurulması en doğru yaklaşımdır.

Avukatlar, hukuki süreci doğru şekilde yöneterek tarafların haklarını savunur ve adil bir çözümün sağlanmasına katkıda bulunur. Bu sayede, iş ilişkilerinde yaşanan anlaşmazlıkların hukuki çerçevede ve etkin bir şekilde çözülmesi mümkün olur.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Evrim ÜSTÜNDAĞ

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu