Medeni Usul Hukuku

Davaya Son Veren Taraf İşlemleri

Davaya son veren taraf işlemleri, mahkemeye ulaştığı takdirde ve mahkemenin geçerliliğini saptamasıyla davayı sona erdiren işlemlerdir.

Davaya Son Veren Taraf İşlemleri

Davadan Feragat

Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat edecek taraf davacıdır.

Feragat kural olarak herhangi bir kayda tabi olmadan mümkündür. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri davalarda bile feragat edilebilir. Fakat bazı davalar feragata rağmen sonlanmaz. Bu davalar şöyledir;

  • Hakimin eylemi sebebiyle devlete açılan tazminat davalarında
  • Batıl bir evliliğin ortadan kaldırılması amacıyla Cumhuriyet savcısı tarafından açılan davalarda,
  • Sigortalılık süresinin tespiti için açılan hizmet tespiti davalarında,
  • Ortaklığın giderilmesi gibi çift taraflı davalarda,
  • İflasa karar verilmesinden sonra iflas davasından feragat edilemez

Feragatin Usulü

Feragat dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Davadan feragat edenin beyanı, beyanda bulunan kişiye okunur ve imzası alınıp duruşma tutanağına yazılır. Avukatın feragat edebilmesi için vekaletnamede açıkça yetkilendirilmesi gerekir.

Feragat tek taraflı irade beyanıyla gerçekleşir. Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Görevsiz mahkemede yapılan feragat de geçerlidir.

Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Feragatin hüküm yerine geçmesinden dolayı herhangi bir şarta bağlanamaz.

Davadan kısmen veya tamamen feragat mümkündür. Tam feragatte dava sona ererken kısmen feragatte, feragat edilmeyen kısım bakımından dava devam eder.

Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Bu bakımdan istinaf veya temyiz aşamasında da feragat mümkündür.

Feragatin Sonuçları

Feragat davaya son verdiğinden kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat beyanından dönülemez. Fakat usuli eksiklikler var ise kanun yoluna gidilebilir. Mesela, davacı davasından feragat etmemesine rağmen mahkeme feragat etmiş gibi yorumlarsa kanun yoluna gidilebilir.

Feragat ıslah ile hükümsüz kılınamaz. Fakat irade bozukluğu halinde feragatin iptali istenebilir.

Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir.

Davadan feragat, muhakemenin ilk celsesinde yapılırsa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.

Davayı Kabul

Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Davayı kabul yalnızca kendisine karşı talepte bulunulan davalı tarafından yapılabilir.

Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur. Ek olarak hizmet süresinin tespiti davalarında işverenin kabulü tek başına sonuç doğurmaz.

Davayı Kabulü Usulü

Kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kabul eden tarafın tek taraflı irade açıklaması yeterlidir.

Kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Davanın kabulü şarta bağlı olamaz fakat ileri sürülen şart sulh teklifi olarak değerlendirilebilir. Avukatın davayı kabul edebilmesi için vekaletnamesinde açıkça yetkilendirilmesi gerekmektedir.

Davayı kısmen veya tamamen kabul mümkündür. Tam kabulde dava sona ererken kısmen feragatte, feragat edilmeyen kısım bakımından dava devam eder.

Kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Kabul, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince kabul doğrultusunda ek karar verilir.

Kabul, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı kabul hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir.

Kabulün Sonuçları

Kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme huzurunda yapılan kabuller ilam niteliğindeki belge sayılırlar.

Kabulden dönülemez fakat İrade bozukluğu hâllerinde, kabulün iptali istenebilir. Aynı zamanda, usul hukuku kurallarına aykırılık varsa da kanun yoluna gidilebilir.

Kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir.

Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.

Kabulün Sonuçları

Sulh

Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.

Usul hukuku bakımından sulh görülmekte olan davada yapılan sulhtur. Mahkeme dışında, yani yargılama süreci başlamadan yapılan sulh borçlar hukukunun alanına girer.

Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.

Sulhun Usulü

Sulh mahkeme huzurunda yapılmalıdır. Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.  Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.

Sulh müzakerelerinin sonucu beyanda bulunanlara okunur ve imzaları alınarak duruşma tutanağına kaydedilir. Taraflar mahkeme dışarısında yaptıkları sulh anlaşmasını mahkemeye ibraz ederlerse bu anlaşmanın verildiği tutanağa yazılır ve sulh anlaşması tutanağa eklenir.

Avukatın sulh yapabilmesi için bu konuda açık bir yetkisinin olması gerekir.

Sulhun Sonuçları

Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar ilam niteliğinde belge sayılır. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.

Sulhten tek taraflı olarak dönülemez fakat irade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Furkan DİLER

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu