Dava Türleri Nelerdir?
Davalar, çeşitli kriterlere göre sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırmalar, mahkemeden talep edilen hukuki korumaya, dava konusuna, dava konusunun niteliğine ve talep edilen sonucun niteliğine göre yapılır.
Mahkemeden talep edilen hukuki korumaya göre davalar, edim davaları, tespit davaları ve inşai davalar olarak üçe ayrılır. Belirsiz alacak davası da bu kategori altında değerlendirilir.
Edim (Eda) Davası Nedir?
Edim (eda) davaları, davalının mahkemeden bir şey vermesi, yapması veya yapmamasının hüküm altına alınmasının istendiği davalardır. Edim davasının konusu, hem kişisel hem de ayni haklar olabilir.
Edim davası lehine verilen kararlar, zorunlu icra işlemlerine tabi tutulabilir. Davalı tarafından edim hükmü kendiliğinden yerine getirilmezse, davacı bu hükmün cebri icra organları aracılığıyla zorla yerine getirilmesini talep edebilir.
Edim davasının esastan reddine ilişkin kararlar ise yalnızca davacının dayandığı hak ve hukuksal ilişkinin mevcut olmadığını tespit ettikleri için olumsuz tespit hükmü niteliğindedir. Edim davalarının reddedilmesine ilişkin kararlar genellikle belirli bir edim emri içermediğinden, yargılama giderleri ve vekalet ücreti dışında ilamlı icra takibine konu edilemezler.
Tespit Davası Nedir?
Tespit davaları, bir hak veya hukuksal ilişkinin varlığının veya yokluğunun veya bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi amacıyla açılan davalardır. Olumlu tespit davaları ve olumsuz tespit davaları olmak üzere iki gruba ayrılırlar.
Olumlu tespit davaları, bir hakkın veya hukuksal ilişkinin mevcudiyetinin tespiti için açılan davalardır.
Olumsuz tespit davası ise, bir hak veya hukuksal ilişkinin bulunmadığının veya doğmadığının tespiti için açılan davalardır.
Tespit Davası Açılabilmesi İçin Gerekli Koşullar Nelerdir?
Tespit davası açılabilmesi için gereken koşullar şunlardır:
- Tespit davasını açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında bu davanın açılmasından hukuki bir yarar sağlaması gereklidir.
- Tespit davasının bir diğer koşulu ise, dava konusunun bir hakkın veya hukuksal ilişkinin varlığının veya yokluğunun veya bir belgenin sahte olup olmadığının tespitine yönelik olmasıdır.
- Tespite ilişkin verilen kararlarda, sadece tespit hükmü bulunur. Edim davasından farklı olarak, davanın kabul edilmesi durumunda bir emir bulunmaz. Başka bir ifadeyle, tespit davasında verilen kararlar zorunlu icra işlemlerine uygun değildir. Ancak, tespit hükümlerinin sadece yargılama giderlerine ilişkin kısmı ilamlı takibe konu edilebilir.
Yenilik Doğuran Davalar Nelerdir?
İnşai (Yenilik doğuran) davalar, mahkemeden yeni bir hukuksal durumun ortaya çıkmasını veya mevcut bir hukuksal durumun içeriğinin değiştirilmesini veya ortadan kaldırılmasını talep eden davalardır.
Yenilik doğuran bir dava açılabilmesi için gereken koşullar şunlardır:
- Yenilik doğuracak bir hak veya durumun mevcut olması,
- Bu durumun açıkça yasada öngörülmesi,
- Mahkeme kararının gerekliliği.
Yenilik doğuran bir kararın icraya konulmasına gerek yoktur çünkü yenilik doğurucu etki kendiliğinden gerçekleşir.
Yenilik doğuran davalar, geleceğe etkili yenilik doğuran davalar ve geçmişe etkili yenilik doğuran davalar olarak iki şekilde incelenir.
Yenilik doğuran davanın reddi, tespit hükmü niteliğindedir. Bu reddedilme kararıyla mahkeme, yenilik doğuran bir hak veya durumun olmadığını tespit eder ve dolayısıyla davacı için yeni bir hukuksal durum ortaya çıkmaz.
Belirsiz Alacak Davası Nedir?
Belirsiz alacak davası, alacaklının davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını veya değerini tam ve kesin olarak belirleyememesi veya bunun mümkün olmadığı durumlarda, hukuksal ilişkiyi ve asgari bir miktar veya değeri belirterek açtığı davadır.
Belirsiz alacak davası, edim davasının özel bir türü olarak hukuksal nitelik açısından değerlendirilir.
Belirsiz alacak davası açılabilmesi için şu koşulların varlığı gereklidir:
- Alacağın gerçek miktar veya değerinin belirsiz olması.
- Dava dilekçesinde hukuksal ilişkinin ve bu ilişki için asgari bir miktar veya değerin belirtilmesi.
Hakim, belirsiz alacak davası açıldıktan sonra yargılamanın ilerleyen aşamalarında karşı tarafın verdiği bilgi veya yapılan tahkikat sonucunda, başlangıçta belirsiz olan alacağın miktar veya değerini “tam ve kesin olarak belirlemek mümkün olduğunda”, davacıya bu istemi tam ve kesin olarak belirlemesi için iki haftalık kesin bir süre verecektir.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Kübra DEMİR