Ceza Muhakemesi Hukuku

Ceza Muhakemesi Hukukunun Uygulama Alanı ve Temel İlkeleri

Ceza muhakemesi uygulama alanları 3 ana başlık altında incelenmektedir. Bu başlıklar;

  • Zaman bakımından uygulama alanı,
  • Yer bakımından uygulama alanı,
  • Kişi bakımından uygulama alanı,

şeklindedir.

Zaman Bakımından Uygulama Alanı

Kişiye hangi zaman içerisinde yürürlükte olan hukuk kurallarının uygulanacağı sorunu zaman bakımından uygulama kuralları sayesinde çözülür.

Kurallar geçmişe yürüme, derhal uygulama ve ileriye yürüme olarak 3 şekilde ele alınmıştır. Türk hukukunda ceza muhakemesinde derhal uygulanma kuralı geçerlidir.

Derhal Uygulanmanın Sonuçları

Derhal uygulanma kuralının bazı sonuçları şöyledir:

  • Muhakeme işlemleri yürürlükteki kanuna göre yapılır. Yeni kanun kişinin suçu işlemesinden sonra yürürlüğe girse dahi, kişiye yeni kanun uygulanır.
  • Eski kanun zamanında muhakemesine başlanmış olup da hala sonuçlanmamış olan davalarda da yeni kanun uygulanır.
  • Eski kanun döneminde tamamlanmış olan işlemler, yeni kanun zamanında da geçerliliğini korumaya devam eder.
  • Yeni kanun şüphelinin lehine veya aleyhine olduğuna bakılmaksızın uygulanır.

Derhal Uygulanmanın Sonuçları

Yer Bakımından Uygulama Alanı

Yer bakımından Türk hukukunda uygulanan temel ilke mülkilik ilkesidir. Bu ilkeye göre ceza muhakemesi kuralları ülkenin tamamında uygulanır. Türk hukukuna göre, Türkiye’de suç işleyen kişi Türk yasalarına göre cezalandırılır.

Her ne kadar mülkilik ilkesi kural olsa da, milletlerarası anlaşmalardan doğan adli yardım anlaşması gibi istisnaları bulunmaktadır.

Kişi Bakımından Uygulama Alanı

Türk hukukunda kişi bakımından uygulanan temel ilke genellik ilkesidir. Genellik ilkesine göre; kuralların ülkede yaşayan veya bulunan herkese ayrım yapılmaksızın uygulanmasıdır. Kişi Türkiye’de bulunduğu takdirde Türk veya yabancı olması da önemsizdir.

Kişi bakımından uygulamanın belli istisnaları bulunmaktadır bu istisnalar şöyledir:

  • Cumhurbaşkanı dokunulmazlığı,
  • Yasama dokunulmazlığı,
  • Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların dokunulmazlığı,
  • Diplomasi dokunulmazlığı,
  • Yabancı asker kişilerin dokunulmazlığı.

Ceza Muhakemesinin Temel İlkeleri Nelerdir?

Ceza muhakemesinin birçok temel ilkesi bulunmaktadır, aşağıda bu ilkeleri başlıklara ayırarak inceleyeceğiz.

Yargılamanın Sınırlılığı İlkesi

Yargılamanın sınırlılığı ilkesi dava olmadan yargılama olmayacağı anlamına gelir. Mahkeme re’sen harekete geçemez. Yargılama makamının harekete geçebilmesi için, iddia makamı (savcılık) tarafından önüne uyuşmazlık gelmelidir.

Dava ancak savcılık tarafından iddianamede gösterilen fiil ile sınırlı olarak görülebilir. Mahkeme kişinin iddianamede olmayan fiilleri hakkında hüküm veremez. Örneğin kişi hakkında yargılama yapılırken, sanık mahkemenin gözü önünde birini öldürürse, mahkeme yargılama yapmak için iddianame hazırlanmasını beklemelidir.

Yargılamanın sınırlılığı ilkesinin iki istisnası bulunmaktadır:

  • Otomatik istinaf: İlk derece mahkemeleri tarafından verilen 15 yıl ve üzeri hapis cezaları, bölge adliye mahkemesi tarafından re’sen incelenir.
  • Hükmün bozulmasının diğer sanıklara karşı etkisi: Hüküm bir sanık lehine bozulmuşsa ve diğer sanıklar hükme karşı temyiz yoluna gitmemişse, diğer sanıklar temyiz yoluna başvurmuş gitmiş gibi kabul edilir ve bozmadan yararlanırlar.

Ceza Davasının Kamusallığı İlkesi

Ceza davası devlet tarafından açılır ve yürütülür.

Devlet suçtan zarar gören ve zarar görecek olanları temsil eder. Bu ilke, suç mağdurlarının tehdit, baskı gibi sebeplerle korkup dava açamamasını engellemektedir.

Ceza muhakemesinde kamusallık ilkesinin istisnası olmamakla beraber bu ilke iki durumda sınırlanmıştır. Bu iki durumda devlet yine yargılamayı yürütürken dava için bazı ek koşullar gereklidir.

Şikayete bağlı suçlar: Soruşturulması veya kovuşturulması şikayete bağlı suçlar, mağdurun suçu işleyen kişiyi şikayet ederse soruşturulabilecek veya yargılama yapılabilecek suçlardır

İzin veya talebe bağlı suçlar: Bazı suç tiplerinin ise soruşturması veya kovuşturması için yetkili makamın bu hususlar için izin vermesine bağlıdır.

Ceza Davasının Kamusallığı İlkesi

Maddi Gerçeğin Araştırılması İlkesi

Maddi gerçek ceza muhakemesinin temel amaçlarından birisidir. Yargılama ancak derçek ortaya çıkarıldığı takdirde doğru bir şekilde yapılabilir. 

Ceza muhakemesinde, mahkeme maddi gerçeği bizzat araştırır ve herhangi bir isteme ihtiyaç duymaz. 

Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi

Bir kişinin haksız yere cezalandırılması, bir suçlunun beraat almasına göre topluma daha fazla zarar vereceği düşünülerek şüpheden sanık yararlanır ilkesi kabul edilmiştir.

Ceza muhakemesinde bir olay kesin olarak aydınlatılmazsa sanık lehine sonuç çıkarılır. Sanığın bir suçtan dolayı ceza alabilmesi için suçun şüpheye yer vermeyecek şekilde kesin olarak ispatlanması gereklidir.

Doğrudanlık İlkesi

Doğrudanlık ilkesi, hakimin maddi gerçeğe ulaşmak için herhangi bir aracı olmadan doğrudan ulaşması anlamına gelir. 

Doğrudanlık ilkesi kural olsa da mahkemenin istinabe etmesi ile naiplik bu kuralın istisnalarını oluşturur.

Yazılılık ve Sözlülük İlkesi

Sözlülük ilkesi, duruşmada sözlü olarak ne söylenmişse karara yalnızca bu söylenenlerin esas alınabileceğini söyleyen ilkedir.

Yazılılık ilkesi de sözlülüğe benzer olarak, yazılı olarak ne bildirilmişse muhakemede onun karara esas alınabileceğini ifade eder.

Yazılılık ve Sözlülük İlkesi

Alenilik İlkesi

Alenilik ilkesi ceza muhakemesinin gizli olarak değil kamuya açık olarak yürütülmesidir. Kural olarak soruşturma işlemleri gizli olarak yürütülürken kovuşturma işlemleri alenidir.

Kovuşturma aşamasında alenilik kuralken bu durumun bazı istinasları vardır. Örneğin genel ahlak veya kamu güvenliğinin mecbur kıldığı durumlarda duruşmanın kapalı yapılmasına karar verilebilir. Yine 18 yaşından küçük sanıklar hakkında yapılacak duruşma kapalı yapılır.

Kamu Davasının Mecburiyeti İlkesi

Kamu davasının mecburiliği, suç işlendiğine dair yeterli kanıt olması halinde dava açılması gerektiğini ifade eder.

Kamu davasının mecburiliğinin 2 istisnası vardır bunlar şöyledir:

  • Cezayı kaldıran şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hükümleri uygulanabiliyorsa veya şahsi cezasızlık sebebinin varlığı halinde savcı iddianame düzenlemek yerine kovuşturmaya yer olmadığı kararı verebilir.
  • Savcı uzlaştırma ve ön ödeme kapsamında olmayan ve 3 yıldan daha az hapis cezasını gerektiren suçlar için erteleme kararı verebilir.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Furkan DİLER

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu