Borç İlişkisinin Sona Ermesi
Borç ilişkisinin sona ermesi hususu aşağıdaki gibi açıklanabilir.
Borç İlişkisinin Sona Erdiren Sebepler
Borç ilişkisinin sona erdiren başlıca altı adet sebep vardır.
Bu sebepler ikale, sözleşmede, dönme, sözleşmenin, feshi sözleşmenin iptali, aşırı ifa güçlüğüne dayanarak, sözleşmeden dönme veya fesih ve borç ilişkisini yenilenmesidir.
İkale Ne Demek?
İkale, tarafların anlaşarak sözleşmeyi sona erdirmeleri olarak tanımlanır. Bu kapsamda ikale esasen sözleşmenin sona erdirilmesine ilişkin karşılıklı bir anlaşmadır.
Asıl borç ilişkisi şekline bağlı olsa dahi ikale anlaşması şekle bağlı değildir İkale anlaşmasıyla birlikte borç ilişkisi içerdiği tüm hak ve borçlara sonra sona erdiğinden ikale anlaşmasını iyi yapacak tarafların tasarruf yetkisine sahip olması şartı aranmaktadır.
İkale sözleşmesi ani edimler bir sözleşmenin ortadan kaldırılmasına ilişkin olduğu durumda sürekli edim borcu içeren bir sözleşme ortadan kaldırıyorsa ileriye etkili olarak hüküm ve sonuç doğurur.
Sözleşmenin Feshi
Sözleşmenin feshi bir sözleşmenin ulaşması gereken bozucu yenilik doğuran bir beyanla ileriye etkili olarak ortadan kaldırılması olarak tanımlanır ve bu kapsamda sürekli edim içeren sözleşmeler söz konusu olur sözleşme ya da kanun hükmü gereğince fesih beyanının karşı tarafa ulaşmasından belli bir süre sonra sözleşmenin sona ermesi söz konusu olabilir. Bu gibi durumlarda fesih olan fesih olarak nitelendirilir.
Sözleşmeden Dönme
Sürekli edim borcu içermeyen sözleşmelerini tek taraflı ulaşması gereken bozucu yenilik doğuran beyanla sona erdirilmesi sözleşmeden dönme olarak adlandırılır. Buna göre sözleşmeden dönme ile beraber sözleşme en başından itibaren ortadan kalkar ve verilenlerin sebepsiz zenginleşme kapsamında iadesi gerekir
Özel olarak aşırı ifa güçlüğüne dayanan dönme veya fesih borçlar hukukunda kural ahde vefadır. Bu kural kapsamında borç altına giren kişi bu sözleşme gereği yerine getirmekle yükümlü olduğu edimleri daha sonra şartlarda işse dahi ifa etmekle yükümlüdür. Ancak sözleşmenin yapıldığı esnada ki şartların sonradan köklü şekilde değişmesi sonucunda taraflardan birinin kendisine düşen edimi yerine getirmesi artık dürüstlük kuralı çerçevesinde ondan beklenmeyecek kadar güçlü erişmiş olduğu durumda işlem temelinin çökmesi olarak adlandırılır. Eğer ki işlem temelini çökerse hakimin sözleşmeye müdahalesi talep edilebilir ya da yerine göre sözleşmeden dönme ya da fesih yoluyla sona erdirilebilir.
Türk borçlar kanununda işlem temelinin çökmesi hali aşırı ifa güçlüğü adı altında 138 maddede hükme bağlanmıştır.
Sözleşmeden Dönme Şartları Nelerdir?
- Sözleşmenin yapılması esnasında öngörülemeyen öngörülmesi de beklenmeyecek karşı konulamaz bir olağanüstü durumun ortaya çıkması
- İlgili olağanüstü durum sebebiyle taraflardan birinin edimini yerine getirmesi dürüstlük kuralı gereği edimin borçlusunu dan beklenmeyecek kadar güçlenmiş olmalıdır
- Uyarlama talebinde bulunan kimse henüz yönetimi neyi ifa etmemiş ya da ayarlamadan doğan hakkını saklı tutarak edimini ifa etmiş olmalıdır
- Edimin yerine getirilmesi dürüstlük kuralı kapsamında kendisinden beklenmeyecek kadar güçlenmiş olan taraf hakimden sözleşmenin değişen koşullara uyarlanmasını talep etmiş olmalıdır.
Sözleşmenin İptali
Sözleşmenin iptali, Türk borçlar kanununda sözleşme iptali esaslı yanılma aldatma korkutma ya da aşırı yararlanma hallerinden birinin varlığı üzerine sözleşmenin kural olarak geçmişe etkili ve eğer sözleşmede sürekli edim varsa ileriye etkili olarak sona ermesi sonucunu sağlayan tek taraflı ulaşması gereken bozucu yenilik doğuran beyanla ara verilen addır.
Borç ilişkisinin yenilenmesi
Borç ilişkisinin yenilenmesi Türk Borçlar Kanunu’nun 133. maddesinde düzenlenmiş olup borç ilişkisi açısından da söz konusu olabilir.
Buna göre tarafların yeni ve geçerli bir borç ilişkisini daha önce bir borç ilişkisini sona erdirmek amacıyla kurması durumunda önceki borç ilişkisinin yenilenme nedeniyle sona ermiş olmasını ifade eder.
Borcu Sona Erdiren Sebepler
Borcu sebepler ibra birleşme yenileme ifa imkansızlığı ve takas olmak üzere beş tanedir
İbra
İbra Türk Borçlar Kanunu’nun 132. maddesinde düzenlenmiş olup alacaklı ile borçlu arasında yapılan bir sözleşmeyle alacaklının hakkından vazgeçmesi borçluyu ve demin yerine getirmesinden borcundan kurtarması olarak adlandırılır.
İbra sözleşme olduğundan tarafların hukuki işlem ehliyetine sahip olması gerekmektedir ibra sözleşmesi bir sözleşme olarak alacak hakkına doğrudan etki ederek yapıldığı anda alacaktı hakkının sona ermesine sebep olduğu ondan aynı zamanda bir tasarruf işlemidir. İbra sözleşmesi hem alacağın tamamına ilişkin olabilir hem de bir kısmına ilişkin olabilir. Alacağım ferdinin de ibra edilmesi söz konusudur.
Birleşme
Birleşme Türk Borçlar Kanunu’nun 135. maddesinde düzenlenmiş olup Birleşme kurumu alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesini ifade eder.
Bu kapsamda alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi durumunda kural olarak borç tüm yanaklara birlikte sona erersin. Ancak taşınmaz rehin içinde ipotekli borç senedi ve irat senedinde de kıymetli evrak hukukunda alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi rehine borcu ya da kıymetli evrakı ve dolayısıyla kıymetli evrakta mündemiç olan borcu sona erdirmez.
Yenilenme
Yenilenme bir borcun yeni bir borç meydana getirerek sona erdirilmesine olarak tanımlanır. Bu kapsamda borcun yenilenmesi borç ilişkisinin yenilenmesinden farklıdır borç ilişkisinin yenilenmesinde taraflar yeni bir borç meydana getirerek mevcut borç ilişkisini yenilirler
Şartları aşağıdaki gibidir:
- Geçerli bir borç bulunmalıdır
- Geçerli ve yeni bir burç kurulmalıdır
- Taraflar açık ve kesin yenileme iradesiyle hareket etmiş olmalıdır
İfa İmkansızlığı
İfa imkansızlığı edimin ifasının sözleşmenin kurulmasından sonra imkansız hale gelmesi olarak tanımlanabilir imkansızlık maddi ya da hukuki imkansızlık olabilmektedir. İtfaiye şansızlığını da borçlunun kusurlu olduğu durumda borç sona ermiş olmaz. Edimin yerine müspet zararın tazmini alır.
İmkansızlığın da boşluğu kusursuz ise borç ermiş olur bu kapsamda da kusursuz ifa imkansızlığı borcu sona erdiren nedenlerden biri olarak kabul edilir.
Takas
Takas iki kişi arasındaki aynı cinsten karşılıklı borçların taraflardan birinin tek taraflı beyanıyla sona erdirilmesi olarak tanımlanır bu kapsamda kural bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğindedir.
Takasın üç şartı vardır. Bu şartlar karşılıklı borçluluk, borçlarda özdeşlik ve takası ileri sürecek olanı alacağının muaccel olmasıdır.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi DEMİROCAK