Arama Kararı veya Arama Emri Nedir?
Arama kararı, suç işlenmesinin önlenmesi ya da işlenmiş bir suçun ve failinin ortaya çıkartılması, suç kanıtları ile müsadereye tabi eşyaların ele geçirilmesi amacıyla yapılan araştırma faaliyetine ilişkin verilen karardır.
Arama amacına göre “adli arama” ve “önleme araması” olarak ikiye ayrılmaktadır. Arama, şüphelinin bir delili elde etme amacıyla yapılırsa adli arama, bir suçun işlenmesini önlemek amacıyla yapılırsa önleme araması denilmektedir.
Önleme araması; Polis Vazife ve Salahiyet Kanununda ve Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinde düzenlenmiş olup söz konusu yönetmeliğin 19. maddesinde; “Milli güvenlik ve kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, taşınması veya bulundurulması yasak olan her türlü silah, patlayıcı madde veya eşyanın tespiti amacıyla, hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki amirin yazılı emriyle ikinci fıkrada belirtilen yerlerde, kişilerin üstlerinde, aracında, özel kağıtlarında ve eşyasında yapılan arama işlemidir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Önleme araması ancak öngörülen yerlerde yapılabilir. Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 9. maddesinde önleme araması;
- 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamına giren toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapıldığı yerde veya yakın çevresinde,
- Özel hukuk tüzel kişileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları veya sendikaların genel kurul toplantılarının yapıldığı yerin yakın çevresinde,
- Halkın topluca bulunduğu veya toplanabileceği yerlerde,
- Eğitim ve öğretim özgürlüğünün sağlanması için her derecede eğitim ve öğretim kurumlarının idarecilerinin talebiyle ve kurumun imkanlarıyla önlenmesi mümkün görülmeyen olayların çıkması ihtimali karşısında rektör, acele hallerde de dekan veya bağlı kuruluş yetkililerinin kolluktan yardım istemeleri halinde, girilecek yüksek öğretim kurumlarının içinde, bunların yakın çevreleri ile giriş ve çıkışlarında,
- Umumi veya umuma açık yerlerde,
- Her türlü toplu taşıma araçlarında, seyreden taşıtlarda yapılabilecektir.
Somut bir suçun işlendiği konusunda şüphe varsa önleme araması yapılamaz, ancak adli arama yapılabilir.
Aramanın Şartları Nelerdir?
Makul Suç Şüphesi Bulunmalıdır.
Arama tedbirine başvurulabilmesi için makul suç şüphesi aranmaktadır. Makul şüphe, Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 6. maddesine göre, hayatın akışına göre somut olaylar karşısında genellikle duyulan şüphedir.
Şüpheli veya sanık nezdinde yapılacak aramada arama kararı verebilmek için aranacak suç delillerinin neler olduğunun somutlaştırılmış şekilde teker teker belirlenmesi gerekmemektedir. Aramaya tabi kişi şüpheli veya sanıksa suçu ve suçluyu ispata yarayacak delil değerini taşıyabilecek bulguların, onun üstünde, eşyasında, konutunda vs.de bulunabileceğine dair makul şüphenin varlığı yeterlidir.
Hakim Kararı veya Yetkili Merciin Yazılı Emri Bulunmalıdır.
Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri arama yapabilirler. Ancak, konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılabilir. Kolluk amirinin yazılı emri ile yapılan arama sonuçları Cumhuriyet Başsavcılığına derhal bildirilir.
Arama Yapılacak Kişilere İlişkin Koşullar
Aramaya tabi kişiler bakımından sınırlama yoktur. Arama için şüphelinin fail olması gerekmeyip azmettiren ya da yardım eden de aranabilir.
Kişilerin sıfat ve konumları dikkate alınmaksızın herkes aramaya tabidir. Ancak bazı kişiler aramaya tabi değildir. Bu kişilere diplomasi temsilcileri örnek verilebilir.
Aramanın Zamanına İlişkin Koşullar
Arama kural olarak gündüz yapılmalıdır. Aramanın gündüz yapılmasıyla aramaya gündüz başlanması anlatılmaktadır. Bu halde gündüz başlanan aramanın geceye uzaması mümkündür.
Ceza Muhakemesi Kanununun 118. maddesinde; “Konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde gece vaktinde arama yapılamaz. Suçüstü veya gecikmesinde sakınca bulunan hâller ile yakalanmış veya gözaltına alınmış olup da firar eden kişi veya tutuklu veya hükümlünün tekrar yakalanması amacıyla yapılan aramalarda, birinci fıkra hükmü uygulanmaz.”
Türk Ceza Kanununun 6. maddesinde gece vakti kavramıyla anlatılmak istenilen güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zamandır.
Arama Yapılacak Yere İlişkin Koşullar
Üst Arama:
Kişide yapılan arama, beden muayenesi seviyesine dönüşmeyecek şekilde kişinin üzerindeki elbise içinde veya altında, gözle ve elle yapılan aramadır. Arama beden muayenesine dönüşmemelidir.
Konut Arama:
Konut ile arasında bağlantı bulunan bodrum gibi eklentilerde yapılan aramalar konut araması kabul edilir.
İşyerinde Arama:
İşyeri kişinin mesleki faaliyetini yürüttüğü yer ve eklentileri olup buralarda yapılan aramalar işyerinde arama kabul edilir.
Araç Arama:
Her türlü deniz, hava ve kara ulaşım aracında yapılan arama araçta arama kabul edilmektedir.
Eşyada Arama:
Kişinin konutu, işyeri ve aracı dışında kalan eşyalarda yapılan aramaya eşyada arama denir.
Arama Kararı veya Arama Emri Nedir?
Hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri arama yapabilirler. Ancak, konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılabilir. Kolluk amirinin yazılı emri ile yapılan arama sonuçları Cumhuriyet Başsavcılığına derhal bildirilir.
Arama kararı veya emrinde; arama nedeni eylem, aranılacak kişi, konut veya adres, arama emrinin geçerli olacağı süreye yer verilmelidir. Bu hususlara arama kararı veya emrinde yer verilmemesi halinde söz konusu arama hukuka aykırı olacaktır.
Arama kararı ya da arama emri mutlaka aramadan önce hazır olmalıdır. Söz konusu arama kararına dayanılarak yalnızca bir kez arama yapılabilmektedir.
Aramada Hazır Bulunabilecekler Kimlerdir?
Ceza Muhakemesi Kanununun 120. maddesine göre; “Aranacak yerlerin sahibi veya eşyanın zilyedi aramada hazır bulunabilir; kendisi bulunmazsa temsilcisi veya ayırt etme gücüne sahip hısımlarından biri veya kendisiyle birlikte oturmakta olan bir kişi veya komşusu hazır bulundurulur. 117 nci maddenin birinci fıkrasında gösterilen hâllerde zilyet ve bulunmazsa yerine çağrılacak kişiye, aramaya başlamadan önce aramanın amacı hakkında bilgi verilir. Kişinin avukatının aramada hazır bulunmasına engel olunamaz.”
Aramanın amacının açıklanmaması veya eksik açıklanması aramayı hukuka aykırı kılar.
Bir kişinin konutunda, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde Cumhuriyet savcısı bulunmaksızın arama yapılacaksa o yerin ihtiyar heyetinden ya da komşulardan iki kişi hazır bulundurulmalıdır. Cumhuriyet savcısının bulunmadığı hallerde söz konusu kişilerin de bulunmaması halinde arama hukuka aykırı hale gelecek ve hukuka aykırı delil vasfında olacaktır.
Bilgisayarlarda, Bilgisayar Kütüklerinde Arama Nedir?
Ceza Muhakemesi Kanununun 134. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bilgisayarlarda, bilgisayar kütüklerinde ve bilgisayar programlarında arama yapılması mümkündür. Bilgisayar, bilgisayar programları ve bilgisayar kütüklerinde arama yapılabilmesi için;
- Şikayet veya ihbar sonucu soruşturmaya başlanması,
- Somut delillere dayanan kuvvetli şüphe bulunması,
- Başka şekilde delil elde edilmesinin mümkün olmaması,
- Bilgisayar, bilgisayar programları ve bilgisayar kütüklerini şüphelinin kullanması
- Hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilmesi aranmaktadır.
Söz konusu tedbir bakımından Cumhuriyet savcısı tarafından verilen kararlar 24 saat içinde hakim onayına sunulmalıdır. Bu süreç içerisinde sunulmazsa veya hakim aksi karar verirse bu halde çözümü yapılan metinler derhal imha edilir.
Kural olarak bilgisayarın bulunduğu yerde arama yapılmalıdır. Ancak şifrenin çözülememesi vb durumlarda bilgisayarlara el konularak başka yerde arama yapılabilmektedir. Şifrenin çözümünün yapılması ve gerekli kopyaların alınması halinde, elkonulan cihazlar gecikme olmaksızın iade edilir. Bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine elkoyma işlemi sırasında, sistemdeki bütün verilerin yedeklemesi yapılır. Kopyası alınan veriler kâğıda yazdırılarak, bu husus tutanağa kaydedilir ve ilgililer tarafından imza altına alınır.
Aramanın Yapılması Nedir?
Arama adli kolluk vasıtasıyla yapılmaktadır. Ancak avukatlık bürolarında yapılacak aramalarda Cumhuriyet savcısının da hazır bulunması gerekmektedir.
Askerî mahallerde yapılacak arama, Cumhuriyet savcısının nezaretinde askerî makamların katılımıyla adlî kolluk görevlileri tarafından yerine getirilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle de askerî makamların katılımıyla adlî kolluk görevlileri tarafından arama yapılabilir.
Arama yapılacak olay yerinde aramaya engel olan kişiler, adli kolluk tarafından olay yerinden uzaklaştırılabilir. Yani aramaya engel olunması durumunda kolluğun zor kullanma yetkisi bulunmaktadır. Bu durumda aramaya engel olanlar da kamu görevlisine görevini yaptırmamak için direnme suçunu işlemektedirler.
Aramanın Sona Ermesi Nedir?
Arama işlemi bir tutanağa bağlanır ve arama tutanağına işlemleri yapanların açık kimliği yazılır.
Ceza Muhakemesi Kanununun 121. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Aramanın sonunda hakkında arama işlemi uygulanan kimseye istemi üzerine aramanın 116 ve 117 nci maddelere göre yapıldığını ve 116 ncı maddede gösterilen durumda soruşturma veya kovuşturma konusu fiilin niteliğini belirten bir belge ve istemi üzerine elkonulan veya koruma altına alınan eşyanın listesini içeren bir defter ve eğer şüpheyi haklı kılan bir şey elde edilmemiş ise bunu belirten bir belge verilir.”
Arama koruma tedbirinin uygulanması sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ancak, diğer bir suçun işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhâl bildirilir.
Hakkında arama işlemi uygulanan kişinin belge veya kağıtlarını inceleme yetkisi Cumhuriyet savcısına ait olup kolluğun belge ve evrakları inceleme yetkisi bulunmamaktadır.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi YÜCEL