Tutuklama Nedir? Tutuklamanın Şartları Nelerdir?
Tutuklama, bir koruma tedbiri olup ceza muhakemesi sırasında delillerin muhafazasının, sanığın kaçmasının önlenmesi ve böylece muhakeme sonunda verilebilecek cezanın infazı için uygulanmaktadır. Tutuklama ihtiyari olup aslolan tutuksuz yargılamadır. Hatta koşulları oluşsa bile makamlar tutuklama kararı vermek zorunda değildir.
Tutuklama bir ceza veya cezanın infazı aracı değildir. Tutuklama kişinin hak ve özgürlükleri en derinden kısıtlayan bir tedbir olduğundan bu koruma tedbirine hükmedilirken ölçülülüğe dikkat etmek gerekmektedir.
Ceza Muhakemesi Kanununun 100. maddesi ve devamında tutuklama ile ilgili düzenlemelere yer verilmiştir.
Tutuklamanın Şartları Nelerdir?
Şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilmesi için kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut deliller ve tutuklama nedeninin mevcudiyeti aranmaktadır.
Sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez.
Maddi Koşullar Nelerdir?
Kuvvetli Suç Şüphesinin Varlığını Gösteren Somut Delillerin Bulunması
Mevcut delillere göre yapılacak incelemede sanığın mahkum olma ihtimali kuvvetle muhtemelse kuvvetli şüpheden bahsedilmektedir. Yalnızca kamu davasının açılması için yeterli şüphenin bulunması halinde ise tutuklama kararı verilmeyecektir.
İletişimin denetlenmesine ilişki kayıtlar tek başına tutuklama nedeni olarak değerlendirilemez.
Tutuklama kararı verilebilmesi için tutuklama nedenlerinin tek tek somut delillerle ilişkilendirilerek izahı gerekmektedir.
Tutuklama Nedeninin Bulunması
Tutuklama nedenleri hususu Ceza Muhakemesi Kanununun 100. maddesinin 2. fıkrasında düzenleme alanı bulmuştur.
|
Kaçma Şüphesinin Bulunması
Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut hallerin varlığı durumunda tutuklama nedeni var sayılır. Şüpheli veya sanığın eylemden hemen sonra suç yerini terk etmesi, arandığında bulunamaması hallerinde kaçtığı anlaşılmaktadır. Kaçma halinde talep üzerine veya resen tutuklama kararı verilebilecektir.
Kaçma veya saklanma durumu söz konusu olmamakla birlikte, kaçacağı şüphesi oluşturan olayların varlığı da şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı alınmasına sebep olmaktadır. Kişinin konutunu değiştirmesi, pasaport alması bu hallere örnek verilebilir.
Kanıtları Karartma Şüphesinin Bulunması
Delilleri Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme Şüphesi bulunan kişileri üzerlerine atılı suçun delillerinin korunması amacı ile tutuklama kararı verilebilir.
Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunulması da bir tutuklama sebebidir. Bu girişimin önlenmesi için gerekil olduğundan tutuklama kararı verilebilir. Mağdurun yasaya uygun olmayan şekilde uzlaşmaya zorlanması bu hale örnek verilebilir.
Katalog Suçların İşlendiği Konusunda Şüphe Bulunması
Ceza Muhakemesi Kanununun 100. maddesinin 3. fıkrasında katalog suç tiplerine yer verilerek TCK’da veya özel ceza kanunlarında yer verilen bazı suç türlerinde delillerin karatılması veya kaçma, saklanma ihtimalinin varlığı bir karine olarak kabul edilmiştir.
|
Biçimsel Koşullar Nelerdir?
Hakim veya Mahkeme Kararı Bulunmalı
Soruşturma evresinde şüphelinin tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından, kovuşturma evresinde sanığın tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya re’sen mahkemece karar verilir.
Şüpheli veya Sanık Huzurda Bulunmalı
Şüpheli veya sanığın yokluğunda tutuklama kararı verilmesi kural olarak yasaktır. Ceza Muhakemesi Kanunu iki istisnai hal haricinde gıyabi olarak tutuklama kararı verilmesini yasaklamıştır. Bu istisnai haller;
- Kaçak hakkında 100 üncü ve sonraki maddeler gereğince, sulh ceza hâkimi veya mahkeme tarafından yokluğunda tutuklama kararı verilebilir
- Tutuklama isteminin reddi kararına itiraz edilmesi üzerine dosya üzerinden tutuklama kararı verilebilir.
Müdafi Sorguda Bulunmalı
Ceza Muhakemesi Kanununun 101. maddesinin 3. fıkrasına göre; “Tutuklama istenildiğinde, şüpheli veya sanık, kendisinin seçeceği veya baro tarafından görevlendirilecek bir müdafiin yardımından yararlanır.” Yani müdafi bulunmaksızın tutuklama kararı verilmesi mümkün değildir.
Ceza Muhakemesi Koşulları Gerçekleşmeli
Soruşturulması veya kovuşturulması talebe veya izne bağlı olan suçların talep ve izin gibi koşulları gerçekleştirilmeksizin şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilmesi mümkün değildir.
Karar Gerekçeli Verilmeli
Tutuklamaya ilişkin verilen kararlarda; Kuvvetli suç şüphesinin, Tutuklama nedenlerinin varlığının, Tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunun, Adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağının, gösteren deliller somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça gösterilmesi gerekir.
Suçun mahiyeti, kanıt durumu, dosya kapsamı biçimindeki soyut ifadeler gerekçe gösterilerek tutuklamaya karar verilemez.
Tutuklama Kararı Nedir?
Tutuklama kararı soruşturma evresinde şüphelinin tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından, kovuşturma evresinde sanığın tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine
Tutuklamadan ve tutuklamanın uzatılmasına ilişkin her karardan tutuklunun bir yakınına veya belirlediği bir kişiye, hâkimin kararıyla gecikmeksizin haber verilir. Ayrıca, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla, tutuklunun tutuklamayı bir yakınına veya belirlediği bir kişiye bizzat bildirmesine de izin verilir veya re’sen mahkemece karar verilir.
Tutukluluğa ilişkin kararlara Ceza Muhakemesi Kanununun 101. maddesinin 5. fıkrası uyarınca itiraz edilebilir.
Tutukluluk Süreleri Nedir?
Tutukluluğun makul süreden uzun olması, kişilerin özgürlüklerini güvenceye bağlayan İHAS 5/3. maddesine aykırılık teşkil eder. Tutukluluk süreleri uyuşmazlığın görev alanına girdiği mahkemeye göre değişmektedir.
Tutukluluk süreleri kişilerin zorunlu tutuklu tutulması gereken süreler değildir. Tutukluk istisna olduğundan tutukluluk hususunda ölçülük ilkesi her aşamada gözetilmelidir.
Tutukluğun uzatılması için Cumhuriyet savcısı, şüpheli veya sanık müdafinin görüşleri alınmalıdır.
Tutukluluk süreleri Ceza Muhakemesi Kanununun 102. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir;
|
Tutuklama Kararının Kaldırılması İstemi Nedir?
Cumhuriyet savcısı, şüphelinin adli kontrol altına alınarak serbest bırakılmasını sulh ceza hakiminden talep edebilir. Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı adlî kontrol veya tutuklamanın artık gereksiz olduğu kanısına varacak olursa, şüpheliyi re’sen serbest bırakır. Kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğinde şüpheli serbest kalır.
Soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında şüpheli veya sanık salıverilmesini isteyebilir. Şüpheli veya sanığın tutukluluk hâlinin devamına veya salıverilmesine hâkim veya mahkemece karar verilir. Bu kararlara itiraz edilebilir. Dosya bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya geldiğinde salıverilme istemi hakkındaki karar, bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay ilgili dairesi veya Yargıtay Ceza Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılacak incelemeden sonra verilir; bu karar re’sen de verilebilir.
Cumhuriyet savcısının tutuklama kararının kaldırılmasını talep etmesi halinde; mercii tarafından Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık veya müdafiin görüşü alındıktan sonra, üç gün içinde istemin kabulüne, reddine veya adlî kontrol uygulanmasına karar verilir. Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar bakımından bu süre yedi gün olarak uygulanır
Tutukluluğun İncelenmesi Nedir?
Soruşturma evresinde şüphelinin cezaevinde bulunduğu süre içinde ve EN GEÇ OTUZAR GÜNLÜK SÜRELER İTİBARIYLA tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından tutuklama koşulları da dikkate alınarak şüpheli veya müdafii dinlenilmek suretiyle karar verilir.
Tutukluluk durumunun incelenmesi, şüpheli tarafından da istenebilir.
Hâkim veya mahkeme, tutukevinde bulunan sanığın tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceğine her oturumda veya koşullar gerektirdiğinde oturumlar arasında ya da otuzar günlük süreler içinde de re’sen karar verir.
Tutuklama Kararının Kendiliğinden Hükümsüz Hale Gelmesi Nedir?
Tutuklama kararının kendiliğinden hükümsüz hale gelmesi tutuklama geri alınmaksızın hükümsüz kalması anlamına gelmektedir. Bu haller şu şekilde sayılabilmektedir;
- Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi
- Beraat kararı
- Ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi
- Tutukluluktaki azami sürelerin doldurulması
- Cezanın ertelenmesi kararı
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi YÜCEL