Medeni Usul Hukuku

Davanın İhbarı

Davanın ihbarı, taraflardan birinin süregelen yargılamada üçüncü bir kişiyi davadan haberdar etmesidir.

Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir. (HMK m.61/2)

Davanın ihbarı kural olarak talep üzerine yapılabilir. Fakat bazı hallerde dava, mahkeme tarafından re’sen ihbar edilebilir. İhbar tek taraflı bir işlemdir. İhbarın geçerliliği için hakimin veya karşı tarafın onayına ihtiyaç yoktur.

Dava kendisine ihbar edilen kişinin de aynı şartlarda bir başkasına ihbarda bulunması mümkündür ve bu şekilde ihbar tevali ettirilebilir.

Davanın İhbarının Şartları

Davanın ihbarı için gereken şartlar ise şöyledir;

  • İhbarın yapılabilmesi için derdest bir davanın bulunması gerekir. Henüz açılmamış davalar ihbar edilemez.
  • Davanın ihbarı tahkikat sonuçlanıncaya kadar yapılabilir. Dava sonuçlanmış ise artık ihbar yapılamaz.
  • İhbar edilecek kişi davanın tarafı olmayan bir üçüncü kişi olmalıdır.
  • Dava kendisine ihbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabilir.
  • İhbar eden kişinin, haksız çıkması halinde, üçüncü kişiye karşı rücu hakkı bulunmalıdır veya üçüncü kişinin kendisine karşı rücu hakkı bulunmalıdır.

Davanın İhbarının Şartları

Davanın İhbarının Sonuçları

Davanın ihbarının sonuçları şöyledir;

  • Dava ihbar edildiği takdirde, ihbar olunan kişi taraf sıfatını kazanmaz.
  • Davanın ihbarı ile ihbar olunana karşı zamanaşımı kesilmez
  • Dava ihbar edildiği takdirde feri müdahaleye ilişkin hükümler kıyasen uygulanır.

İhbar edilen davada verilen hükmün ihbar eden kişiye etkisi hakkında 69 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyasen uygulanır. (HMK m. 64)

Davaya Katılma (Müdahale)

Davanın tarafı olmayan fakat, yargılama sonucunda hükümden etkilenecek kişiler davaya katılabilirler. Davaya katılma asli müdahale ve fer’i müdahale olarak ikiye ayrılır.

Asli Müdahale

Asli müdahale, yargılama konusu hak veya şey üzerinde hak iddia eden üçüncü kişinin bu hakka dayanarak taraflara karşı yeni bir dava açmasıdır.

Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir. (HMK m.65)

Asli müdahalede açılan dava aslında davaya müdahale değil davanın taraflarına karşı açılmış bağımsız bir davadır. Asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülür ve karara bağlanır.

Asli Müdahalenin Şartları

Asli müdahalenin şartlarını şöyle sayabiliriz;

  • Görülmekte olan bir dava veya çekişmesiz yargı işi olmalıdır. Çekişmesiz yargıya müdahale edildiği takdirde, kural olarak çekişmeli yargıya dönüşür.
  • Davada hüküm verilmemiş olmalıdır. Asli müdahale hüküm verilinceye kadar mümkündür ve kanun yoluna gidilmiş ise bölge adliye mahkemesinde veya Yargıtay’da asli müdahale isteminde bulunulamaz.
  • Asli müdahale davası açan kişi ilk davanın tarafı olmamalıdır.
  • Asli müdahil taraf ve dava ehliyetine sahip olmalıdır.
  • Talep, bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia edilmesine yönelik olmalıdır.
  • Asli müdahale talebi ilk dava veya işin görüldüğü mahkemeye yapılmalıdır.

Asli Müdahalenin Sonuçları

Asli müdahalenin sonuçlarını şöyle sayabiliriz;

  • Asli müdahale ayrı ve bağımsız bir dava olduğundan asli müdahil taraftır. Bu sebeple mahkeme davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurar.
  • Asli müdahale sonucunda ilk davanın davacısı ve davalısı zorunlu dava arkadaşı durumuna gelirler. Fakat bu kişiler davada birlikte hareket etmek zorunda değillerdir.
  • Asli müdahale davasında verilen hüküm bu davanın tarafları arasında kesin hüküm oluşturur. Fakat ilk dava hakkında ayrı karar verildiğinden bu davada kesin hüküm oluşturmaz.

Asli Müdahelenin Sıonuçları

Fer’i Müdahale

Taraf sıfatı olmayan üçüncü kişinin, davada haklı çıkması halinde hukuki yararı bulunan tarafın yanında ona yardımcı olmak maksadıyla davada yer alabilir.

Üçüncü kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabilir. (HMK m. 66)

Fer’i Müdahalenin Şartları

Fer’i müdahalenin yapılabilmesi için gerekli olan şartlar şöyledir;

  • Görülmekte olan bir davanın varlığı gerekir. Çekişmesiz yargıda ise fer’i müdahale yapılamaz.
  • Tahkikat sona ermemiş olmalıdır.
  • Davaya katılmak isteyen kişi davanın tarafı olmamalıdır. Bu bakımdan zorunlu dava arkadaşlığı durumunda dava arkadaşları fer’i müdahil olamazlar.
  • Davaya müdahil olan üçüncü kişinin davaya katılmasında hukuksal yararı olmalıdır.
  • Davaya katılmak isteyen kişi, Türkiye’de mutat meskeni olmayan bir Türk vatandaşı ise teminat göstermesi gerekir.

Fer’i Müdahale Nasıl Yapılır?

Müdahale talebinde bulunan üçüncü kişi, yanında katılmak istediği tarafı, müdahale sebebini ve bunun dayanaklarını belirten bir dilekçeyle mahkemeye başvurur.

Müdahale dilekçesi, davanın taraflarına tebliğ edilir. Mahkeme, gerekirse taraflarla birlikte üçüncü kişiyi de dinlemek üzere davet eder, gelmeseler dahi müdahale talebi hakkında karar verir.

Fer’i Müdahalenin Sonuçları

Fer’i müdahalenin sonuçları şunlardır;

  • Müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahil, davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip edebilir. Üçüncü kişi, davaya katılmasından önce yapılmış işlemlere itiraz edemez veya bu işlemlerin yenilenmesi talep edemez. Daha önce tarafın sürdüğü savunma, ikrar ve deliller ile bağlıdır.
  • Mahkeme, katıldığı noktadan itibaren, taraflara bildirilen işlemleri müdahile de tebliğ eder.
  • Müdahale eden kişi, yanında katıldığı kişinin yararına olan savunma araçlarını ileri sürebilir.
  • Müdahale eden kişi, yanında katıldığı kişinin aleyhine olmayan usul işlemlerinin yapabilir. Örneğin asıl müdahil ileri sürmese bile fer’i müdahil zamanaşımı def’ini ileri sürebilir.
  • Fer’i müdahil davada taraf değildir, müdahil taraf yardımcısı olup yanında katıldığı tarafla birlikte hareket eder.
  • Müdahilin yer aldığı davada hüküm taraflar hakkında verilir.
  • Fer’i müdahil kural olarak kararı tek başına kanun yoluna götüremez.
  • Feri müdahil asıl tarafın aleyhine işlemler yapamaz.

Fer'i Müdahelenin Sonuçları

Fer’i Müdahalenin Etkisi

Fer’î müdahilin, tarafla rücu ilişkisinde, asıl davadaki uyuşmazlık hakkında yanlış karar verildiği iddiası dinlenilmez.

Bu bakımdan fer’i müdahalenin etkisi şunlardır;

  • Fer’i müdahil zamanında ihbar yapılmadığı için davaya geç katıldığını ileri sürebilir
  • Fer’i müdahil yanında katıldığı tarafın iddia ve savunma imkânlarını kullanmasını engellediğini ileri sürebilir.
  • Fer’i müdahil kendisince bilinmeyen iddia ve savunma imkânlarının, tarafın ağır kusuru sebebiyle kullanılamadığını ileri sürebilir.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Furkan DİLER

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu