Tavzih Dilekçesi Nedir?
Tavzih dilekçesi, Türk hukuk sisteminde bir mahkeme kararında belirsizlik, anlaşılmazlık ya da çelişki bulunması durumunda bu durumun açıklığa kavuşturulmasını talep etmek amacıyla yazılan bir dilekçedir. “Tavzih” kelimesi, açıklama veya netleştirme anlamına gelir.
Tavzih talebinin amacı mahkeme kararının uygulanması sırasında ortaya çıkabilecek sorunları önlemek ve kararın anlamını netleştirmektir. Özellikle, kararın hüküm kısmında bir eksiklik, yanlışlık ya da karışıklık varsa, ilgili taraflar bu dilekçeyi sunarak mahkemeden durumu açıklığa kavuşturmasını isteyebilir.
Hangi Durumlarda Tavzih Talebinde Bulunulabilir
- Karar metninde çelişkili ifadeler varsa,
- Hüküm kısmı açık ve anlaşılır değilse,
- Kararın nasıl uygulanacağı konusunda şüpheler varsa.
Tavzih talebi Türk Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 305. maddesi uyarınca, tavzih talebinde bulunulabilir. Tavzih talebi genellikle kararın kesinleşmesinden önce yapılır. Ancak kesinleşmiş kararlarda da uygulama güçlüğü ortaya çıkarsa tavzih dilekçesi sunulabilir.
Tavzih Dilekçesinde Nasıl Hazırlanır?
Tavzih dilekçesi, mahkeme kararının anlaşılır hale getirilmesi amacıyla yazılır ve hazırlanması belirli bir formata dayanır. Tavzih Dilekçesinde bulunması gereken unsurlar şunlardır;
Başlık
Dilekçe, ilgili mahkemeye hitaben yazılır. Başlık kısmında hangi mahkemenin adı ve dosya numarası yazılır
Dilekçe Sahibi Hakkında Bilgiler
Dilekçeyi sunan kişinin adı, soyadı, T.C. kimlik numarası, adresi ve varsa avukat bilgileri yazılır.
Konu
Kısa ve net bir şekilde dilekçenin konusunu belirtin. Örneğin:
“Tarihli kararın hüküm kısmında yer alan çelişkilerin tavzihen açıklanması talebidir.”
Açıklamalar
Kararla ilgili netleştirilmesi gereken noktalar detaylıca açıklanır. Bu bölümde; Mahkeme kararının tarihini, özetini ve ilgili hüküm kısmını belirtilir. Kararın hangi kısmının açık olmadığı, anlaşılmaz ya da çelişkili olduğu belirtilir. Tavzih talebinde bulunulduğu açıklanır. Örneğin, uygulamada sorunlar doğacağı, kararı anlamanın güç olduğu veya hükmün birbiriyle çeliştiği gerekçeleri belirtilebilir.
Talep
Net bir şekilde mahkemeden ne talep edildiği ifade edilir. Örneğin:
“Sayın Mahkemenizden, yukarıda açıkladığımız gerekçeler doğrultusunda kararın hüküm kısmında yer alan ‘…’ ifadesinin tavzihen açıklığa kavuşturulmasını arz ve talep ederim.”
Sonuç Bölümü
Dilekçenin sonunda, mahkemeye hitaben nezaket ifadeleriyle sonuç bölümü yazılır.
Tarih ve İmza
En son dilekçe hazırlandıktan sonra imza ve tarih atılır.
Tavzih Dilekçesi Ne Zaman Verilir?
Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.
Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.
Tavzih Dilekçesi Yazarken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Tavzih dilekçesi mutlaka kararı veren mahkemeye hitaben yazılmalı ve ilgili dosya numarası doğru bir şekilde belirtilmelidir. Dilekçede “Tavzih Talebi” ifadesi açık bir şekilde yer almalıdır.
Mahkeme kararının tarihini, karar numarasını ve belirsizlik veya çelişki içeren kısmını net bir şekilde ifade edin. Karardaki hangi ifadelerin açık olmadığı veya çelişkili olduğu açıkça belirtilmeli ve gerekçeleriyle açıklanmalıdır. Mahkemeden ne talep edildiği (örneğin, hangi ifadenin açıklığa kavuşturulması gerektiği) net bir şekilde belirtilmelidir. Tavzih talebinin yasal dayanağı (örneğin, HMK m. 305) dilekçede belirtilmelidir.
Dilekçede resmi ve saygılı bir dil kullanılmalı, gereksiz ifadelerden kaçınılmalıdır. Dilekçe, dilekçe sahibinin veya vekilinin imzası ve tarih ile tamamlanmalıdır. Kararın bir örneği ve gerekirse diğer destekleyici belgeler dilekçeye eklenmelidir. Tavzih dilekçesi yasal süresi içinde mahkemeye sunulmalıdır.
Tavzih İstinaf Süresini Keser Mi?
Tavzih talebinde bulunulmuş olması, istinaf veya temyiz süresini kesmeyeceği gibi; verilen hükmün icrasını da durdurmaz.
Örnek Tavzih Dilekçesi Şablonu
[Mahkeme Adı]
[Dosya Numarası]
DAVACI/DAVALI: [Ad Soyad]
VEKİLİ (Varsa): [Avukat Ad Soyad]
ADRES: [Adres bilgileri]
KONU: Karar tarihli hüküm kısmında yer alan belirsizliklerin açıklığa kavuşturulması (tavzih) talebidir.
AÇIKLAMALAR:
- Mahkemenizin [Tarih] tarihli, [Dosya Numarası] sayılı kararında, “… ” şeklinde ifade edilen hüküm kısmı belirsizlik içermektedir.
- Kararın uygulanmasında sorunlar yaşanmaması ve hükmün doğru anlaşılması için tavzih talebinde bulunma gereği doğmuştur.
SONUÇ ve TALEP:
Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, kararın hüküm kısmında yer alan “… ” ibaresinin açıklığa kavuşturulmasını arz ve talep ederim.
Saygılarımla,
[Tarih]
[Ad Soyad / İmza]
| Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Esas: 2016/13089, Karar: 2016/11965, Tarih: 20.06.2016 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplerle ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın dava dilekçesinde düğünde takılan 22 ayar 50 gram set takımı, 22 ayar 20’şer gram 5 adet burma bilezik, 12 gram 1 adet bilezik, 45 gram 14 ayar bir adet bileklik, 2 adet zincir, 1 adet yüzük toplamı 207 gram altın ile bir adet altın saatin aynen iadesine veya 15.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davacı-davalı erkek yüzük dışındaki ziynet eşyalarını kabul ettiğini aynen iade edeceğini beyan etmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonrası verilen kararda davacı-davalı erkeğin kabul etmediği yüzüğün iadesine de karar verilmiş, öte yandan iadeyi kabul ettiği, saat konusunda iadesine karar verilmemesi doğru olmamıştır. 3-Mahkemece verilen ilk hüküm, tarafların temyizi üzerine Dairemizce 02.12.2014 tarihinde esasa ilişkin noktalardan kısmen bozulmuştur. Davacı bozmadan sonra 01.12.2015 tarihinde verdiği dilekçe ile ziynetlere ilişkin talebini ıslah etmiş, ıslahla talebini arttırmıştır. Islah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. (HMK m. 177/1). Yargıtayca hüküm bozulduktan sonra bu yoldan faydalanmak mümkün değildir (04.02.1948 tarihli 10/3 sayılı İçt. Bir. Kararı). Bu husus nazara alınmadan ıslaha geçerlilik tanınarak başlangıçta talep edilen miktarın aşılması suretiyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 4-Davalı-davacı kadının ziynet alacağına ilişkin talebi kabul edildiği ve kendisini vekille temsil ettirdiği halde davacı-davalı erkek yararına vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir. 5-Tavzih, dilekçeye tarafların sayısı kadar nüsha eklenmek suretiyle hükmü veren mahkemeden istenebilir. Dilekçenin bir nüshası, cevap süresi mahkemece belirlenerek karşı tarafa tebliğ edilir. Cevap, tavzih talebinde bulunan tarafa tebliğ olunur. Mahkeme, cevap verilmemiş olsa bile dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir; ancak gerekli görürse iki tarafın sözlü açıklamalarını yapabilmeleri için davet edebilir (HMK m. 306/1-2). Davalı kadının tavzih talebi hakkında açıklandığı şekilde usulüne uygun işlem yapılarak sonucuna göre karar vermek gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3., 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle ( BOZULMASINA ), bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ( ONANMASINA ), temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. |
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Mehmet Uğur DUDAKLI
