Tasarrufun iptali davaları, borçlunun alacaklılarına karşı yaptığı bazı işlemlerin geçersiz sayılmasını talep eden hukuki süreçlerdir. Bu davalar, özellikle iflas eden veya haciz işlemleriyle karşılaşan borçluların, mallarını alacaklılarından saklama amacıyla gerçekleştirdikleri bazı işlemleri iptal etmek için açılır.
Türk Medeni Kanunu ve İcra İflas Kanunu, borçlunun malvarlığını alacaklılarının zararına olarak değiştirdiği tasarrufları düzenler ve bu tür işlemlerin iptaline yönelik hükümler getirir.
Tasarrufun İptali Davası Nedir?
Tasarrufun iptali davası, borçlunun alacaklıları karşısında zarar verme amacıyla gerçekleştirdiği malvarlığı işlemlerinin iptalini talep eden bir dava türüdür. Bu dava, alacaklının borçlunun malvarlığını saklama amacıyla gerçekleştirdiği işlemlere karşı çıkarak, bu işlemlerin geçersiz sayılmasını ve malvarlığının alacaklının alacağını tahsil edebileceği şekilde değerlendirilmesini istemesini sağlar. Tasarrufun iptali davaları, borçlunun iflasını engellemek amacıyla yapılan işlemler de dahil olmak üzere birçok durumu kapsar.
Tasarrufun iptali davasının temel amacı, borçlunun alacaklılarına karşı hukuka aykırı bir şekilde malvarlığını azaltarak borçlarını ödemekten kaçınmasını engellemektir. Borçlu, malvarlığını üçüncü kişilere satabilir, bağışlayabilir ya da devredebilir. Ancak, bu tür işlemler, alacaklıların haklarının ihlal edilmesine yol açabilir. Tasarrufun iptali davası, işte tam bu noktada devreye girer.
Tasarrufun İptali Davasının Şartları
Tasarrufun iptali davalarının açılabilmesi için belirli şartların yerine getirilmesi gereklidir. Bu şartlar, borçlunun yaptığı işlemin geçersiz sayılması için aranan yasal temellerdir.
- Borçlunun Tasarruf Yapması: Tasarrufun iptali davası, borçlunun yaptığı belirli bir işlem sonucunda malvarlığında bir değişiklik meydana gelmesi durumunda açılabilir. Borçlu, malvarlığındaki bir kısmı ya da tamamını devretmiş, satmış, bağışlamış veya başka şekilde hareket etmiş olabilir.
- Alacaklının Zarar Görmesi: Tasarrufun iptali davası, yalnızca borçlu ile alacaklı arasında bir zarar ilişkisinin bulunduğu durumlarda açılabilir. Yani borçlunun yaptığı tasarruf, alacaklının alacağını tahsil etmesini engellemiş veya zorlaştırmış olmalıdır.
- Borçlunun Zarar Verme Amacı: Bu dava, borçlunun kötü niyetli olarak alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla yaptığı işlemler üzerine açılır. Borçlu, bilerek alacaklılarına zarar vermek amacıyla tasarrufta bulunmuşsa, tasarrufun iptali istenebilir.
- İşlemin Gerçekleşmesinin Üzerinden Geçen Süre: Tasarrufun iptali davası, belirli bir süre zarfında açılabilir. Bu süre, genellikle işlem tarihinden itibaren 5 yıl olarak belirlenmiştir. Ancak, borçlunun zarar verme amacı taşıması durumunda bu süre 10 yıla kadar uzayabilir.
Tasarrufun İptali Davasında İlgili Hukuki Düzenlemeler
Türk hukukunda, tasarrufun iptali davaları, başta İcra İflas Kanunu olmak üzere, Borçlar Kanunu ve Medeni Kanun gibi bir dizi kanunda düzenlenmiştir.
İcra İflas Kanunu’nun 278. maddesi, borçlunun, alacaklılarının haklarını zedeleyecek şekilde yaptığı işlemlerin iptaline olanak tanır. Bu madde, borçlunun alacaklılarından mal kaçırma amacıyla yaptığı tasarrufların geçersiz sayılmasına ilişkin düzenlemeleri içerir. Ayrıca, Borçlar Kanunu’nun 27. maddesi de tasarrufun iptaline dair hükümler getiren bir diğer önemli düzenlemedir.
İcra İflas Kanunu Madde 278 – Mütat hediyeler müstesna olmak üzere, hacizden veya haczedilecek mal bulunmaması sebebiyle acizden yahut iflasın açılmasından haczin veya aciz vesikası verilmesinin sebebi olan yahut masaya kabul olunan alacaklardan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe kadar geriye doğru olan müddet içinde yapılan bütün bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar batıldır. Ancak, bu müddet haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki seneyi geçemez. Aşağıdaki tasarruflar bağışlama gibidir. 1. füru, (evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar,81 2. Akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler, 3. Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleri, |
Türk Borçlar Kanunu Madde 27– Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür. |
Tasarrufun İptali Davasının Sonuçları
Tasarrufun iptali davası, alacaklının talebi üzerine borçlunun yaptığı işlemi geçersiz kılabilir. Bu durumda, iptal edilen işlem sonucunda borçlunun malvarlığı alacaklının alacağını tahsil edebilmesi amacıyla kullanılabilir hale gelir. Ancak, iptal edilen tasarrufun üçüncü kişilere karşı geçersiz sayılması için bazı istisnai durumlar söz konusu olabilir. Örneğin, tasarrufun yapıldığı kişi, borçlunun zarar verme amacı taşıdığını bilerek işlem yapmışsa, o kişi de sorumlu tutulabilir.
Davanın sonunda, mahkeme borçlunun yaptığı işlemi iptal eder ve malvarlığının geri alınmasını sağlar. Bu durumda, borçlunun malvarlığı yeniden alacaklıların eline geçebilir. Ancak, tasarrufun iptalinin gerçekleşmesi yalnızca belirli durumlarda mümkündür.
Tasarrufun İptali Davasının Türleri
Tasarrufun iptali davaları, iki ana türde incelenebilir:
- Haciz Durumunda İptal Davası: Borçlunun malvarlığı, haciz işlemi ile alacaklı tarafından takibe alınmışsa ve borçlu bu süreçte zarar verici tasarruflarda bulunmuşsa, alacaklı tasarrufun iptali davası açabilir.
- İflas Durumunda İptal Davası: Eğer borçlu iflas etmişse, alacaklılar tasarrufun iptali davası açarak borçlunun iflasından önceki malvarlığına dair yapılan işlemleri iptal etmeye çalışabilir.
Sonuç
Tasarrufun iptali davaları, alacaklıların haklarını koruma amacına yönelik önemli bir hukuki araçtır. Borçlunun mal kaçırma amacıyla yaptığı işlemlerin iptal edilmesi, alacaklıların alacaklarını tahsil edebilmesi için kritik bir mekanizma sunar. Bu davalar, hukuk sisteminde borçlunun kötü niyetli işlemlerine karşı alacaklıların korunmasını sağlar ve borçlunun haksız kazanç elde etmesini engeller.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Tuğçe ŞEN