Ticari İşletme Hukuku

Ticari İşletmenin Devri ve Rehni

Ticari işletme, bir bütün olarak ekonomik faaliyetleri yürüten ve maddi/maddi olmayan unsurların bir araya geldiği bir yapıdır. Türk Ticaret Kanunu (TTK) kapsamında ticari işletmenin devri ve rehni, önemli hukuki düzenlemelerle belirlenmiştir.

Ticari işletmenin devri, işletmenin tüm malvarlığı ve haklarıyla bir başkasına geçmesini sağlarken, rehin, işletmenin teminat amacıyla belirli haklarının güvence altına alınmasıdır. 

Ticari İşletmenin Devri

Ticari işletmenin devri, bir işletmenin aktif ve pasifleriyle birlikte bir başkasına geçmesi anlamına gelir. İşletmenin devri, alıcı ve satıcı arasında yapılan bir sözleşmeyle gerçekleşir ve ticaret siciline tescil edilmesi gerekir.

Ticari İşletmenin Devri

Devrin Şartları

Ticari işletmenin devri için bazı şartların yerine getirilmesi gerekir. TTK’ya göre devrin geçerli olabilmesi için:

  • İşletmenin aktif ve pasiflerinin devralan tarafa tam anlamıyla geçmesi,
  • Sözleşmenin yazılı olarak yapılması ve ticaret siciline tescil edilmesi,
  • İşletmeye ait hak ve borçların devri konusunda üçüncü kişilerin onayının alınması gibi koşullar gereklidir.

Sözleşme ve Şekil

Ticari işletmenin devri, yazılı bir sözleşme ile yapılmalıdır. Bu sözleşme, hem işletmenin devreden hem de devralan taraflarının haklarını korur. Sözleşme, ticaret siciline tescil edilmediği sürece üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez.

Kapsam

Ticari işletmenin devri, işletmenin maddi ve maddi olmayan unsurlarını kapsar. Maddi unsurlar taşınır ve taşınmaz mallar, makine ve ekipmanlar gibi fiziksel varlıkları ifade ederken, maddi olmayan unsurlar marka, ticaret unvanı, müşteri ilişkileri, patent hakları gibi değerleri içerir. Ayrıca, işletmenin borçları da devralana geçer.

Devrin Hüküm ve Sonuçları

Ticari işletmenin devri, işletmeye ait tüm hak ve borçların devralana geçmesiyle sonuçlanır. Devralan, işletmenin yönetimini devralarak ticari faaliyetleri yürütür ve tüm mali yükümlülüklerden sorumlu olur. Devralan, işletmenin borçlarından dolayı üçüncü kişilere karşı da sorumludur.

Devralanın Sorumluluğu

Devralan, ticari işletmeyi devralmasıyla birlikte işletmenin mevcut borçlarından da sorumlu olur. TTK’ya göre, devralan işletmenin devri tarihinden itibaren iki yıl süreyle devredene ait borçlardan sorumludur. Ancak, devralanın sorumluluğu, işletmeye dair borçların devralınmasıyla sınırlıdır.

Devredenin Sorumluluğu

Devreden, işletmenin devrinden sonra iki yıl süreyle, devralanla birlikte borçlardan müteselsil sorumludur. Bu durum, işletmenin devri sonrasında dahi devredenin belirli bir sorumluluk altında olacağını gösterir. Ancak devredenin sorumluluğu, devrin ticaret siciline tescil edilmesiyle devralanla birlikte üçüncü kişilere karşı sınırlanır.

Ticari İşletme Rehni

Ticari işletme rehni, işletmenin sahip olduğu malvarlığı unsurlarının teminat gösterilmesi amacıyla yapılan bir hukuki işlemdir. Ticari işletme rehni, işletmenin borçlarına karşı teminat sağlar ve alacaklının alacağını güvence altına alır.

Ticari İşletme Rehni

Amaç ve Kapsam

Ticari işletme rehni, işletmenin malvarlığı unsurlarının rehin verilerek borçlara teminat sağlanmasıdır. Bu rehin, işletmenin taşınır malları, ticaret unvanı, marka, müşteri kitlesi gibi unsurlarını içerir. Rehin işlemi, işletmenin devri gibi geniş kapsamlı bir hukuki işlem değildir; yalnızca teminat amaçlıdır.

Rehin Sözleşmesi Kurulması: İçerik ve Taraflar

Rehin işleminin kurulabilmesi için taraflar arasında bir rehin sözleşmesi yapılmalıdır. Bu sözleşme, yazılı olmak zorundadır ve rehinli taşınır siciline tescil edilmelidir. Rehin sözleşmesi, rehin veren işletme sahibi ile rehin alacaklısı arasında yapılır. Sözleşmede, rehin konusu mallar, alacak miktarı ve tarafların hak ve yükümlülükleri belirlenir.

Rehinli Taşınır Sicili

Ticari işletme rehni, Rehinli Taşınır Siciline (RTS) tescil edilmelidir. Sicile tescil edilmesi, rehin hakkının üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesini sağlar. Rehinli taşınır sicili, taraflar arasında anlaşmazlık durumunda rehinin geçerliliğini kanıtlar. 

Rehin Sözleşmesi Taraflarının Hak ve Yükümlülükleri

Rehin veren, borcunu ödemediği takdirde, rehinli mal üzerinde alacaklının hak iddia etmesine olanak sağlar. Alacaklı, borcun temerrüde düşmesi halinde rehinli malın paraya çevrilmesini talep edebilir. Rehin veren ise borcunu zamanında ödemekle yükümlüdür ve rehinli malın değerini düşürecek işlemlerden kaçınmalıdır.

Değer Tespiti

Rehin edilen malın değeri, rehin sözleşmesi kurulmadan önce tespit edilmelidir. Bu değer tespiti, rehinli taşınır siciline tescil edilirken rehinin doğru miktarda teminat sağlayabilmesi için gereklidir. Değer tespiti, genellikle bağımsız bir bilirkişi tarafından yapılır.

Temerrüt Sonrası Haklar

Borçlu, borcunu ödemediği takdirde alacaklı, rehinli taşınır malın paraya çevrilmesini talep edebilir. Bu süreç, mahkeme kararıyla yapılabileceği gibi, taraflar arasında rehin sözleşmesinde bu duruma dair düzenlemeler de yapılabilir.

Rehnin Son Bulması

Ticari işletme rehni, borcun ödenmesiyle sona erer. Borcun tamamen ödenmesi durumunda, rehin hakkı kalkar ve RTS’den rehin kaydı silinir. Ayrıca, taraflar arasında anlaşarak rehin sözleşmesi sona erdirilebilir.

Görevli ve Yetkili Mahkeme

Ticari işletme rehni ve devriyle ilgili uyuşmazlıklar, ticaret mahkemelerinde çözülür. Yetkili mahkeme, genellikle işletmenin merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir.

Sonuç

Ticari işletmenin devri ve rehni, TTK kapsamında düzenlenen önemli hukuki işlemlerdir. İşletmenin devri, alıcı ve satıcı arasında yapılan sözleşmelerle gerçekleşirken, rehni ise borçlara karşı güvence sağlamak amacıyla yapılır.

Her iki işlem de ticaret siciline ve rehinli taşınır siciline tescil edilmek zorundadır ve tarafların hak ve sorumluluklarını açıkça belirler. Ticari işletmelerin devri ve rehni, ticaret hukukunun dinamik yapısında önemli bir yer tutar ve ekonomik faaliyetlerin güvence altına alınmasını sağlar.

Duygu Maide KARATAŞ & Av. Ahmet EKİN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu