Eşya Hukuku

Zilyetlik Ne Demek? Türleri Nelerdir?

Zilyetlik, eşya hukuku çerçevesinde bir eşya üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kişinin bu hakimiyetini sürdürme iradesini ifade eder. Türk Medeni Kanunu, zilyetliğin unsurlarını, türlerini, kazanılmasını, devrini ve korunmasını kapsamlı bir şekilde düzenlemiştir. Zilyetlik, hukuk düzeninde mülkiyet ve diğer ayni haklarla sıkı bir ilişki içinde olup, çeşitli hukuki sonuçlar doğurur.

Zilyetliğin Unsurları

Zilyetlik, iki temel unsurdan oluşur: fiili egemenlik ve zilyetlik iradesi. Fiili egemenlik (corpus), bir eşya üzerinde doğrudan veya dolaylı olarak fiziksel hakimiyet kurmayı ifade eder. Bu unsur, zilyetliğin varlığı için zorunludur. Zilyetlik iradesi (animus) ise, kişinin eşya üzerindeki bu hakimiyetini sürdürme niyetini ifade eder. Her iki unsurun bir arada bulunması, zilyetliğin hukuk düzeninde tanınması için gereklidir.

Zilyetliğin Unsurları

Fiili Egemenlik

Fiili egemenlik, zilyetliğin en somut ve belirgin unsurudur. Bir eşya üzerinde fiili egemenliğin kurulması, kişinin bu eşyayı elinde bulundurmasını veya bir başkası aracılığıyla bu hakimiyeti sürdürmesini ifade eder. Türk Medeni Kanunu’nda, fiili egemenliğin varlığı, zilyetliğin kurulabilmesi ve korunabilmesi açısından merkezi bir öneme sahiptir. Bu egemenlik, doğrudan fiziki temasla sağlanabileceği gibi, dolaylı yollarla da gerçekleşebilir.

Zilyetlik İradesi

Zilyetlik iradesi, fiili egemenliği tamamlayan ve zilyetliğin oluşmasını sağlayan ikinci unsurdur. Bu irade, kişinin bir eşya üzerindeki fiziksel hakimiyetini bilinçli olarak sürdürme niyetini ifade eder. Zilyetlik iradesi olmadan, sadece fiili egemenliğe dayanarak zilyetlikten söz edilemez. Zilyetlik iradesi, zilyedin eşyayı kendi adına elinde bulundurma veya başkasının adına fakat kendi çıkarları doğrultusunda kullanma niyetini yansıtır.

Zilyetliğin Türleri

Zilyetlik, çeşitli türlere ayrılır. Aslî zilyetlik ve fer’î zilyetlik, zilyetliğin iki ana türüdür. Aslî zilyetlik, bir kimsenin eşya üzerinde malik sıfatıyla zilyet olmasını ifade ederken, fer’î zilyetlik, belirli bir hakka dayanarak (örneğin kiracı olarak) zilyet olmayı ifade eder. Ayrıca, dolaysız zilyetlik ve dolaylı zilyetlik olarak da ayrılabilir. Dolaysız zilyetlik, eşya üzerinde doğrudan fiziksel hakimiyet kurmayı; dolaylı zilyetlik ise, eşya üzerindeki hakimiyeti bir başka kişi aracılığıyla sürdüren zilyetliği ifade eder.

Hakka Dayanan Zilyetlik – Hakka Dayanmayan Zilyetlik

Hakka dayanan zilyetlik, bir eşya üzerindeki zilyetliğin bir ayni hakka veya hukuki bir sebebe dayanarak elde edilmesi durumudur. Bu durumda zilyet, eşya üzerindeki hakimiyetini hukuki bir dayanak ile sürdürür. Hakka dayanmayan zilyetlik ise, hukuki bir sebep olmaksızın elde edilen zilyetliği ifade eder. Bu tür zilyetlik de, belirli koşullar altında hukuki korumadan yararlanabilir.

Hakka Dayanan Zilyetlik - Hakka Dayanmayan Zilyetlik

Yalın Zilyetlik – Dereceli Zilyetlik

Yalın zilyetlik, bir kimsenin eşya üzerinde tek başına zilyet olması durumudur. Bu durumda, zilyet eşya üzerindeki hakimiyetini başkasıyla paylaşmaz. Dereceli zilyetlik ise, aynı eşya üzerinde birden fazla kişinin farklı seviyelerde zilyet olduğu durumlardır. Bu durumda, zilyetler arasında bir hiyerarşi olabilir ve zilyetler eşya üzerindeki haklarını birbirlerinden türetirler.

Zilyetliğin Kazanılması

Zilyetlik, fiili egemenliğin devralınması ile kazanılır. Bu, ya doğrudan eşyanın teslimi yoluyla ya da mevcut zilyedin rızasıyla gerçekleşir. Zilyetliğin kazanılması için gerekli olan diğer şartlar ise, eşya üzerinde zilyetlik iradesinin varlığı ve zilyetliğin hukuki bir dayanağa sahip olup olmadığıdır. Zilyetliğin kazanılması, hem hukuki bir işlem yoluyla hem de hukuka aykırı yollarla olabilir, ancak bu durumlarda zilyetliğin korunması farklılık gösterebilir.

Zilyetliğin Devri

Zilyetlik, bir eşyanın veya eşya üzerinde hakimiyet kurulmasını sağlayan araçların teslimi yoluyla devredilir. Bu devir işlemi, zilyetliğin bir başka kişiye geçmesini sağlar ve bu süreç, taraflar arasında bir anlaşmaya dayanarak veya hukuki bir işlem sonucunda gerçekleşir. Zilyetliğin devri, taraflar arasında gerçekleşen bir anlaşma sonucu olabileceği gibi, üçüncü bir kişiye devir yoluyla da gerçekleşebilir.

Zilyetliğin Korunması

Zilyetliğin korunması, zilyedin fiili hakimiyetini ve zilyetlik iradesini devam ettirebilmesi için hukuk düzeni tarafından tanınan hakları ifade eder. Zilyet, zilyetliğine karşı yapılan haksız saldırılara karşı korunur ve bu durumda çeşitli hukuki yollara başvurarak zilyetliğini muhafaza edebilir. Zilyetlik hakkı, hukuka aykırı saldırılara karşı savunulabilir ve zilyet, eşyasının iadesini talep edebilir.

Eşya Hukukunda Hak Karineleri

Eşya hukukunda zilyetlik, mülkiyetin bir karinesi olarak kabul edilir. Zilyetliğin devamlılığı, belirli koşullar altında mülkiyet hakkının doğmasına sebep olabilir. Zilyetlik karinesi, zilyedin mülkiyet hakkını ispat etmesine gerek kalmaksızın eşya üzerindeki haklarını savunabilmesini sağlar. Bu durumda, zilyetliğin devamı, mülkiyetin hukuken kazanılmasında önemli bir rol oynar.

Geri Verme Yükümlülüğü

Zilyet, eşya üzerindeki fiili hakimiyetini sona erdirdiğinde, bu eşyayı geri verme yükümlülüğü altına girer. Bu yükümlülük, zilyetliğin sona ermesiyle birlikte ortaya çıkar ve eşyanın asıl sahibine veya hukuken hak sahibi olan kişiye iadesini gerektirir. Zilyet, iyiniyetli ise, geri verme yükümlülüğü ile birlikte belirli hakları da talep edebilir.

Geri Verme Yükümlülüğü

Zilyetlik Sürelerinin Birbirlerine Etkisi

Zilyetlik sürelerinin birbirlerine etkisi, zilyetliğin sürekliliği açısından önemlidir. Zilyetlik süresi, bir zilyedin haklarını koruma süresini belirler ve zilyetliğin ne kadar sürede kazanılacağını veya kaybedileceğini gösterir. Farklı zilyetlik sürelerinin bir araya gelmesi, mülkiyet hakkının kazanılmasında ve zilyetliğin korunmasında etkili olabilir.

Zilyetliğin Yitirilmesi

Zilyetlik, fiili hakimiyetin sona ermesiyle veya zilyetlik iradesinin kaybedilmesiyle yitirilir. Zilyetliğin yitirilmesi, ya eşyanın fiili olarak elden çıkmasıyla ya da zilyedin bu eşyayı elinde bulundurma niyetini kaybetmesiyle gerçekleşir. Zilyetliğin yitirilmesi, hukuki sonuçlar doğurur ve zilyetliğin sona ermesiyle birlikte bu sonuçlar ortaya çıkar.

Duygu Maide KARATAŞ & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu