Kolluğun Durdurma ve Kimlik Sorma Yetkisi
Durdurma yetkisi, polisin görevlerinin yerine getirilmesi bakımından en başta gelen, temel hak ve özgürlükleri en az etkileyen yetkilerdendir.
Kolluğun Durdurma ve Kimlik Sorma Yetkisi, kolluk kuvvetlerinin suç önleme, suçluları yakalama ve toplumun güvenliğini sağlama gibi görevlerini yerine getirmek için kanunla verilmiş bir yetkidir. Bu yetki, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 4/A maddesinde ve 7245 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu’nun 7. maddesinde düzenlenmiştir.
Kolluk kuvvetleri, makul bir sebebin varlığı durumunda kişileri ve araçları durdurabilir, durdurma sebebini bildirir ve kimlik veya diğer belgelerin ibraz edilmesini isteyebilir. Durdurma süresi, durdurma sebebine dayanan işlemin gerçekleştirilmesi için gerekli olan süreden daha uzun olamaz. Kolluk, durdurduğu kişi üzerinde veya aracında silah veya tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu konusunda yeterli şüpheye sahip olduğunda, gerekli tedbirleri alabilir.
Kolluk görevlileri, görevlerini yerine getirirken, kolluk mensubu olduklarını belirten belgeyi gösterdikten sonra, kişilere kimliklerini sorabilir. Bu kişilere kimliklerini ispat etmeleri hususunda gerekli kolaylık sağlanır. Eğer kişi kimlik belgesini göstermez, açıklama yapmaktan kaçınır veya yanlış beyanda bulunursa ve bu nedenle kimliği tespit edilemezse, durum derhal Cumhuriyet savcısına bildirilir. Bu kişi, kimliği açık bir şekilde belirlenene kadar gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanabilir. Gözaltına ve tutuklamaya karar verme yetkisi ve usulü bakımından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanır.
Durdurma
2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu m.4/A gereğince;
Polis, kişileri ve araçları;
- Bir suç veya kabahatin işlenmesini önlemek,
- Suç işlendikten sonra kaçan faillerin yakalanmasını sağlamak, işlenen suç veya kabahatlerin faillerinin kimliklerini tespit etmek,
- Hakkında yakalama emri ya da zorla getirme kararı verilmiş olan kişileri tespit etmek,
- Kişilerin hayatı, vücut bütünlüğü veya malvarlığı bakımından ya da topluma yönelik mevcut veya muhtemel bir tehlikeyi önlemek amacıyla durdurabilir.
Kolluk kuvvetleri, durdurma yetkisini ancak makul bir sebep ve kanunda belirtilen durumlar mevcut olduğunda kullanabilir. Bu yetkinin kullanılabilmesi için yazılı bir emir gerekli değildir; kanunla tanınan bu yetki doğrudan uygulanabilir. Kolluk görevlileri, durdurma yetkisini yalnızca makul şüphe, somut delil veya olayın özelliklerinin gerektirdiği durumlarda kullanabilirler. Bu yetki keyfi olarak uygulanamaz ve kolluk görevlilerinin keyfi davranışlarına yol açmamalıdır. Kolluk görevlileri, durdurma yetkisini kullanırken, deneyimlerine, olayın şartlarına ve o anki izlenimlerine göre hareket etmelidir.
Kolluk, durdurduğu kişiye kendini tanıtmalı, kolluk mensubu olduğunu ve durdurma sebebini bildirmelidir. Ardından durdurma sebebine ilişkin sorular sorabilir. Durdurulan kişiden kimlik ve bulundurması gereken diğer belgeleri talep edebilir.
Eğer kişi belgesini gösteremez, açıklama yapmaktan kaçınır veya yanlış beyanda bulunursa ve kimliği bu nedenle tespit edilemezse, bu durum derhal Cumhuriyet savcısına bildirilir. Bu kişi, kimliği açık bir şekilde anlaşılana kadar gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanabilir.
Durdurma süresi, durdurma nedenine dayanan işlemin gerçekleştirilmesi için zorunlu olan süreden daha uzun olamaz. Durdurmayı haklı kılan neden, kişinin açıklamaları veya başka bir şekilde ortadan kalkarsa, kişilerin gitmesine ve araçların ayrılmasına izin verilir.
Kimlik Sorma Yetkisi
Kolluk, durdurma yetkisinin olduğu durumlarda ve görevini yerine getirirken bir kişiye kimlik sorabilir. Kimlik sorarken kolluk mensubu olduğunu bildirmek zorundadır.
Kimliğini belirlemek isteyen kolluk görevlilerine karşı, kişinin bir kimlik belgesi sunması gerekir. Bu belge; nüfus cüzdanı, pasaport, ehliyet, evlenme cüzdanı, öğrenci belgesi, sigorta kartı, memuriyet kimliği gibi resmi belgelerden biri olabilir. Bu belgelerde; vatandaşlık numarası, ad-soyad, doğum yeri ve tarihi, baba-anne adı ve nüfusa kayıtlı olunan yer gibi kimlik bilgileri bulunur. Kimliği sorulan kişi, bu bilgileri içeren herhangi bir belgeyi göstermekle yükümlüdür.
Üzerinde kimlik taşımamak ceza hukuku açısından suç teşkil etmemektedir. Kabahatler Kanunu m.40 ile “kimlik bildirmeme” bir kabahat olarak tanımlanmıştır. Bununla birlikte, kollukça kimlik sorulan kişinin yanında kimlik veya kimliğine ilişkin bir belge bulunmaması halinde, kolluk kimliğine ulaşması için kişiye gerekli kolaylıkları sağlamalıdır. Ancak, kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya yanlış bilgi veren kişiye idari para cezası verilir.
Kişinin kimliği ibraz etmesiyle birlikte ayrılmasına izin verilmelidir. Ancak kişi kimliği ibrazdan kaçınır veya kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunursa, derhal Cumhuriyet Savcısı haberdar edilir.
Durdurma ve Kimlik Sorma Yetkisinin Hukuka Aykırı Olarak Kullanılması
Kolluk kuvvetleri, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu ve diğer kanunlarda belirtilen şartlar ve amaçlar doğrultusunda durdurma ve kimlik sorma yetkisini kullanabilirler.
Bu yetki, keyfi veya hukuka aykırı bir şekilde kullanıldığında, bireylerin kişisel verilerinin korunması, özel hayatın gizliliği, kişi hürriyeti ve güvenliği, seyahat özgürlüğü gibi haklarını ihlal edebilir. Bu durumda, bireyler, Anayasa’nın 40. maddesi uyarınca, hukuka aykırı olarak durdurulan, kimliği sorulan veya aranan kişiler, bu işlemleri yapan veya yaptıranlara karşı tazminat davası açabilirler.
Ayrıca, hukuka aykırı olarak durdurma ve kimlik sorma işlemi yapan kolluk kuvvetleri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 94. maddesi gereğince, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçundan cezalandırılabilirler. Bu suçun cezası, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır. Eğer hukuka aykırı olarak durdurma ve kimlik sorma işlemi, kişinin siyasi, felsefi, dini veya benzeri sebeplerle kanaat, düşünce veya inançlarını açıklaması veya değiştirmesi amacıyla yapılırsa, ceza yarı oranında artırılır.
Bu suçun mağduru, hukuka aykırı olarak durdurma ve kimlik sorma işlemine maruz kalan kişidir. Bu kişi, suçun işlendiğini öğrendiği tarihten itibaren altı ay ve her halde suçun işlendiği tarihten itibaren beş yıl içinde şikayette bulunabilir. Şikayet hakkı, mağdurun ölümü halinde, mirasçılarına geçer. Şikayet hakkının kullanılması, kamu davasının açılması için şarttır.
Bu nedenle, hukuka aykırı olarak durdurma ve kimlik sorma yetkisinin kullanılması, hem bireylerin haklarını hem de kolluk kuvvetlerinin sorumluluklarını ilgilendiren önemli bir husustur. Bu yetkinin, kanunlarda belirtilen şartlara ve amaçlara uygun olarak, ölçülü ve makul bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Aksi takdirde, hukuki ve cezai yaptırımlar söz konusu olabilir.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi DEMİROCAK