Ceza Muhakemesinin Konusu Nedir?
Ceza muhakemesinin konusunu cezai uyuşmazlıklar oluşturmaktadır. Bu uyuşmazlıklar kişi ve eylem olarak iki öğeden oluşmaktadır. Yani ceza muhakemesini oluşturan her uyuşmazlığın bir subjektif bir de objektif unsuru bulunmaktadır. Subjektif unsuru fail oluştururken uyuşmazlığın objektif unsurunu ise fiil oluşturmaktadır.
Bir cezai uyuşmazlığın mahkeme önüne taşınmasıyla başlayıp hükmün kesinleşmesine kadar süren aşamaya ceza davası ismi verilmektedir.
Bağlantılı Uyuşmazlık Nedir?
Ceza muhakemesine konu olan olayların farlı uyuşmazlıklarla ilgisi bulunabilmektedir. Bağlantılı uyuşmazlıklar kişi ya da eylemin ortak olmasından kaynaklanabilir.
Ceza Muhakemesi Kanununun 8. Maddesi bağlantı hakkında “Bir kişi, birden fazla suçtan sanık olur veya bir suçta her ne sıfatla olursa olsun birden fazla sanık bulunursa bağlantı var sayılır. Suçun işlenmesinden sonra suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme fiilleri de bağlantılı suç sayılır.” Düzenlemesine yer vermektedir.
Davalar arasında bağlantı tespit edilmesi durumunda ise nisbi muhakeme, bekletici mesele veya birleştirme yollarına başvurulması mümkündür.
YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ E. 2019/1260, K. 2020/895, T. 26.2.2020
Bir fiilin birden ziyade kişinin katılımı ile ortak olarak işlenmesi yani ortada tek fiil olmasına karşın birden fazla kişinin failliği söz konusu olduğunda, dar bağlantı diğer bir adı ile objektif bağlantıdan bahsedilir. Buradaki fiil obje olup tektir, katılan kişiler ise birden fazladır. Bu halde yargılamanın birleştirilmesi kuramı gündeme gelir. Kural olarak her uyuşmazlık için ayrı dava görülecekken, bağlantılı uyuşmazlıkta bu kuraldan ayrılıp uyuşmazlığa ilişkin davaların birleştirilmesi ile tek bir yargılama yapılıp uyuşmazlığın tümünü kapsayan bir karar verilmesi gerekir. Davalar arasında bağlantı bulunması her zaman birleştirme zorunluluğunu doğurmaz. Ancak; davaların birleştirilmesi maddi gerçeğin ortaya çıkmasını, kısmi kesinlikten bahsedilmemesini ve çelişkilerin ortadan kalkmasını sağlayan fayda içerdiğinde, olanaklı ise bağlantılı davaların birleştirilip birlikte görülmesinde fayda vardır. Bu bağlamda davaların birleştirilmesi bu yönüyle adil yargılama ve savunma hakkının bir gereğidir. |
Bağlantılı Uyuşmazlık Türleri Nelerdir?
Subjektif-Objektif Bağlantı Nedir?
Birden fazla ceza uyuşmazlığına bir kişinin sebep olması halinde subjektif bağlantının varlığından söz edilmektedir. Örneğin bir kişinin bir kişiye karşı birden fazla suç işlemesi halinde subjektif bağlantıdan söz edilmektedir.
Bir ceza uyuşmazlığına birden fazla kişi sebep olmuşsa bu durumda ise objektif bağlantıdan söz edilmektedir.
Dar-Geniş Bağlantı Nedir?
Subjektif ve objektif bağlantılar aynı zamanda dar bağlantı olarak incelenmektedir. Ceza Muhakemesi Kanununun 11. Maddesinde; “Mahkeme, bakmakta olduğu birden çok dava arasında bağlantı görürse, bu bağlantı 8 inci maddede gösterilen türden olmasa bile, birlikte bakmak ve hükme bağlamak üzere bu davaların birleştirilmesine karar verebilir.” Düzenlemesine yer verilmiştir. Geniş bağlantıyı düzenleyen söz konusu madde gereğince subjektif veya objektif bağlantı dışında kalan hallerde de uyuşmazlıklar arasında bağlantı bulunması mümkündür. Ayrıca yine 8. Maddenin 2. Fıkrasında düzenleme alanı bulan; “Suçun işlenmesinden sonra suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme fiilleri de bağlantılı suç sayılır.” İfadeleri de geniş bağlantının bir diğer örneğidir.
Tek Çeşit- Karışık Bağlantı Nedir?
Söz konusu uyuşmazlıkların hepsi cezai nitelikte ise tek çeşit bağlantı, bir kısmı cezai bir kısmı hukuki uyuşmazlıkların bulunması halinde ise karışık bağlantı mevcuttur.
Bağlantılı Uyuşmazlığın Sonuçları Nelerdir?
Uyuşmazlıklar arasında bağlantı bulunması halinde mahkeme üç yoldan birini seçebilmektedir;
- Bağlantılı uyuşmazlıklar şartlar mevcutsa birleştirilebilir.
- Bağlantılı uyuşmazlığın çözümlenmesi beklenebilir. (bekletici mesele)
- Mahkeme kendisi konu hakkında nisbi muhakeme yapabilir.
Bağlantılı Uyuşmazlığının Birleştirilmesi Nasıl Olur?
Ceza muhakemesinde kural olarak her uyuşmazlık için dava açılır. Ancak uyuşmazlıklar arasında bağlantı bulunması halinde davalar birleştirilerek görülebilmektedir. Ceza muhakemesi kanununda birleştirme zorunluluğu veya birleştirme yasağı bulunmaması halinde birleştirme mahkemenin takdirindedir.
Cumhuriyet savcısı Ceza Muhakemesi Kanununun 8. Maddesi gereği tüm sanıklar hakkında tek iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye sevkeder. Bu durumda davaların ayrılması yönünde mahkemenin tefrik kararı verebilmesi mümkündür.
Bağlantılı davaların birleştirilmesi zorunlu değildir. Davaların beraber yürütülmesinde menfaat bulunmaması halinde davaların birleştirilmesine gerek bulunmamaktadır.
Birleştirme yapılabilmesi için şu şartların gerçekleşmesi aranmaktadır:
- Birden fazla ceza davası bulunması ve bu uyuşmazlıklar arasında bağlantı bulunması aranmaktadır. Yani bir kişi, birden fazla suçtan sanık olmalı veya bir suçta her ne sıfatla olursa olsun birden fazla sanık bulunmalıdır. Ayrıca suçun işlenmesinden sonra suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme fiilleri söz konusu olması halinde de bağlantının varlığından söz edilebilir.
- Birleştirmede fayda veya gerek görülmelidir. Davaların birleştirilmesiyle yargılamanın daha hızlı gerçekleşeceği ve adalet duygusunun zedelenmeyeceği anlaşılıyorsa bu durumda fayda vardır.
- Bağlantılı uyuşmazlıklar arasında birleştirme olanağı bulunmalıdır. Bağlantı tespit edilen dosyaların aynı aşamada bulunması gerekmektedir. Dosyalardan biri soruşturma biri kovuşturma aşamasında ise bağlantılı davaların birleştirilmesi mümkün değildir. Ayrıca aleni yürütülen işlerle gizli yürütülen işlerin de birleştirme olanağı bulunmamaktadır.
Birleştirme Yasağının Bulunduğu Durumlar Nelerdir?
Bazı durumlarda bağlantılı davaların birleştirilmesi yasaklanmıştır. Bunlar;
- İcra İflas Kanununun 346. Maddesine göre; İcra mahkemesinin görevine giren işler bağlantı bulunsa da diğer mahkemelerde görülen ceza davalarıyla birleştirilemez.
- Çocukların yetişkinlerle beraber suç işlemesi durumunda çocuklarla yetişkinlere ilişkin soruşturma ve kovuşturma sürecinin ayrı ayrı yürütülmesi gerekmektedir.
Birleştirme Usulü Nasıldır?
Ceza Muhakemesi Kanununun 9. Maddesinin 1. Fıkrasında birleştirme usulü hakkında; “Bağlantılı suçlardan her biri değişik mahkemelerin görevine giriyorsa, bunlar hakkında birleştirilmek suretiyle yüksek görevli mahkemede dava açılabilir.” Düzenlemesine yer verilmiştir. Ayrıca yine Ceza Muhakemesi Kanununun 10. Maddesinin 1. Fıkrasında; “Kovuşturma evresinin her aşamasında, bağlantılı ceza davalarının birleştirilmesine veya ayrılmasına yüksek görevli mahkemece karar verilebilir.” Düzenlemesi mevcuttur.
Eşdeğer konumda bulunan (asliye ceza-asliye ceza mahkemeleri gibi) mahkemelerden birinin birleştirme kararı verebilmesi için diğer mahkemenin rızasının alınması gerekmektedir. Birleştirilen davalarda bu söz konusu davaları gören mahkemenin tabi olduğu yargılama usulü uygulama alanı bulmaktadır.
Bekletici Mesele Nedir?
Ceza muhakemesinde uyuşmazlığın çözümü başka bir uyuşmazlığın çözümüne bağlı tutulmuşsa bu durumda bekletici mesele söz konusudur. Bu durumda ceza uyuşmazlığına ilişkin yargılamayı yürüten hakim diğer uyuşmazlığın çözümü için uyuşmazlığı bekletici mesele sayarak konusunda uzman hakime müracaat etmelidir.
Şayet yüklenen suçun ispatı başka mahkemede bulunan bir sorunun çözümüne bağlıysa bu durumda ceza mahkemesi bu sorunla ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanununa göre karar verebilir.
Bağlantı tespit edilen uyuşmazlıklarda bekletici mesele saymanın sonuçlarından biri de ceza davalarında zamanaşımının durmasıdır.
Nisbi Muhakeme Nedir?
Nisbi muhakeme kavramı ile anlatılmak istenilen ceza mahkemesi hakiminin uzmanlığı dışında olan ön sorunu ceza muhakemesi kuralları kapsamında çözmesidir. Nisbi muhakeme yapılabilmesinin üç koşulu şunlardır:
- Uyuşmazlıklar arasında bağlantı bulunması,
- Nisbi muhakeme yapılmasında ekonomik bakımdan yarar olması,
- Nisbi muhakeme yapılmasında olanak bulunması.
Ceza muhakemesi hukukunda nisbi muhakeme ihtiyaridir. Ancak bazı hallerde nisbi muhakeme yapılması yasaklanmıştır. Örneğin yasanın Anayasaya aykırılığının söz konusu olması halinde mahkeme bu durumu bekletici mesele yapmak zorunda olup nisbi muhakeme yapılması hukuka aykırıdır.
Ceza Muhakemesi Kanununun 218. Maddesinin 2. Fıkrasında; “Kovuşturma evresinde mağdur veya sanığın yaşının ceza hükümleri bakımından tespitiyle ilgili bir sorunla karşılaşılması halinde; mahkeme, ilgili kanunda belirlenen usule göre bu sorunu çözerek hükmünü verir.” Düzenlemesine yer verilmiştir. Bu kapsamda sanığının yaşının saptanması gereken hallerde nisbi muhakeme yapılması zorunludur.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi YÜCEL