Haberleşmenin Engellenmesi Suçu
Haberleşmenin engellenmesi suçuyla korunan hukuki değer, haberleşme ve basın özgürlüğüdür.
Anayasa m. 22 “Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. … haberleşme engellenemez …” hükmünü getirirken, m. 28 “Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz. Devlet,-basın ve haber alma hürriyetlerim sağlayacak tedbirleri alır. …” demektedir.
Haberleşmenin engellenmesi Suçunun konusu, kişiler arasındaki haberleşmedir. Bu aynı zamanda yayınları da kapsamına alır.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçunda Fail-Mağdur
Suçun faili bakımından kanunda herhangi bir özellik aranmış değildir. Dolayısıyla herkes bu suçun faili olabilir. Suçun mağduru ise 1. fıkra bakımından herhangi bir kimse olabilecektir.
Buna karşılık Kamu kurumlan arasındaki haberleşmenin hukuka aykırı olarak engellenmesi durumunda (f.2) mağdur kamu kurumlan; suçun basın ve yayın organının yayınının engellenmesi şeklinde işlenmesi durumunda ise (f.3) mağdur yayımı engellenen basın ve yayın organıdır.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçunda Eylem
Hükümde üç ayrı harekete yer verildiği söylenmelidir:
- Kişiler arasındaki haberleşmenin hukuka aykırı olarak engellenmesi.
- Kamu kurumlan arasındaki haberleşmenin hukuka aykırı olarak engellenmesi.
- Her türlü basın ve yayın organının yayınının hukuka aykırı bir şekilde engellenmesi.
- Kişiler arasındaki haberleşmenin hukuka aykırı olarak engellenmesi ve kamu kurumlan arasındaki haberleşmenin hukuka aykırı olarak engellenmesi.
Bu iki fiil arasındaki tek farkın suçun mağduru yönünden olduğu hareket bakımından bir farklılık göstermediği söylenmelidir.
Tipte suçun sadece neticesi belirtilmiştir; hareketin şekli bakımından herhangi bir özellik yer almamaktadır. O halde suç serbest hareketli olup, haberleşmeyi engellemeye elverişli her türlü hareketle işlenebilmesi mümkündür. Örneğin, mektubun yırtılıp atılması, telefonun kablosunun koparılması, internete erişimin engellenmesi gibi.
Haberleşme, sözlük anlamı itibariyle iletişim, yazışma anlamlarına gelmektedir. İletişim ise “Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme, komünikasyon” olarak tanımlanır. Teknik anlamda ise iletişim “Telefon, telgraf, televizyon, radyo vb. araçlardan yararlanarak yürütülen bilgi alışverişi, bildirişim, haberleşme, muhabere, komünikasyon şeklinde tanımlanmaktadır.
Haberleşme hukuka aykırı olarak engellenmelidir. Bu suçta fiilin hukuka aykırı olması gereği tipte ayrıca belirtilmiştir. Hukuka aykırılığın suç tipinde ayrıca belirtilmesinin sebebi o tipte yer alan fiilin esasen hukuka uygun da olabileceğini ifade etmek içindir. Gerçekten suç olan şey hukuk düzeninin birliği ilkesinin bir sonucu olarak hukukun tamamı bakımından hukuka aykırıdır. Ancak bazı fiiller hukukun değişik dallarındaki düzenlemeler nedeniyle hukuka uygun olabilir. Ancak bu tür fiillerin söz konusu düzenlemelere aykırı olarak işlenmesi durumunda suç olarak cezalandırılması gerekebilir.
İşte bu hallerde yasa koyucu o fiili suç haline getirmek için “hukuka aykırı olarak” şeklinde bir ifadeye suç tipinde yer vermek zorundadır.
Aslında tipte yer alan fiil mevzuata uygun ise hukuka aykırı değildir. Tipin cezalandırdığı husus mevzuata aykırı olan fiildir. TCK’da yer alan suçların önemli bir kısmı bakımından böyle bir ibareye gerek bulunmaz.
Zira örneğin, kasten öldürme, hırsızlık, dolandırıcılık, cinsel saldırı gibi suç tiplerinin hukukun diğer dallarınca bir hukuk kuralı ile hukuka uygun hale getirilmesi mümkün değildir. Halbuki haberleşme hakkı mevzuatımızda yer alan değişik hükümlerle engellenmiştir. İşte TCK m. l24’te yer alan “hukuka aykırı olarak” ibaresine verilecek anlamı bu şekilde ifade etmek mümkündür. O halde haberleşmenin engellenmesi hukuka aykırı olmadığı sürece suç oluşturmaz ve hakim mevzuatta buna imkan veren düzenlemelerin mevcut olup olmadığını araştırmak zorundadır.
Kanunda Haberleşmenin engellenmesi suçuna ilişkin herhangi bir nitelikli hal öngörülmemiştir.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçunda Hukuka Aykırılık Unsuru
Yukarıda da ifade edildiği üzere fiilin hukuka aykırı bir şekilde gerçekleştirilmesi zorunluluğu tipte ayrıca belirtilmiştir.
Dolayısıyla bir kanun hükmü ya da bir yetki çerçevesinde haberleşmenin engellenmesi tipik olmayacağından suç oluşturmaz. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus bu hallerin fiili hukuka uygun hale getirmediği, tipik olmaktan çıkardığıdır.
Diğer bir deyişle sorun hukuka aykırılık unsuru ile değil tipiklikle ilgilidir.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçunun Manevi Unsuru
Bu suç genel kastla işlenebilen bir suçtur. Bu anlamda olası kastla işlenmesi de mümkündür. Ancak bu halde ceza indirilir (TCK m. 21/2).
Haberleşmenin Engellenmesi Suçuna Teşebbüs
Hareket ile neticenin birbirinden ayrılabilme olasılığı bu suça teşebbüsü mümkün hale getirmektedir.
Örneğin, internete erişimi engellemek amacıyla kesilen kablonun tam olarak kopmaması ve iletişimin devam etmesi halinde fiilin teşebbüs aşamasında kaldığı söylenebilir. Yine yırtılıp atılan mektup sahibi tarafından bulunup birleştirilerek okunabilir hale getirildiyse bu halde de teşebbüsten söz edilmelidir.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçuna İştirak
Bu suça iştirak mümkün olup, suç iştirak bakımından bir özellik göstermemektedir. Suça iştirake ilişkin genel hükümler bu suçta da uygulama alanı bulacaktır.
Haberleşmeyi engelleyen aynı zamanda haberleşmenin gizliliğini de ihlal etmişse iki ayrı suçun bulunduğu kabul edilmelidir, örneğin, başkasına ait mektubu okuyan kişi sonra da bunu yırtıp atarsa iki ayrı suç oluşur (TCK m. 124 ve m. 132). Ancak yırtılıp atılan mektubun açılması içindeki paranın alınmasına yönelik ise bu defa hırsızlık ve haberleşmenin engellenmesi suçlarının oluştuğu söylenmelidir.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçunun Cezası
Hükmün ilk fıkrası bakımından seçimlik ceza öngörülmüştür. Buna göre kişiler arasındaki haberleşmenin hukuka aykırı olarak engellenmesi halinde 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.
O halde hakim hapis ya da adli para cezasından birine hükmedip hükmetmemekte takdir yetkisine sahiptir. Ancak para cezasını seçmeyen hakimin hükmettiği hapis cezasını para cezasına çevirebilmesinin (m.51/2) ve para cezasının da ertelenmesinin mümkün olmadığı (m. 52) hatırlatılmalıdır.
TCK m.124/1’e göre; Kişiler arasındaki haberleşmenin hukuka aykırı olarak engellenmesi halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçunun Muhakemesi
Bu suç resen soruşturulan ve kovuşturulan bir suçtur. Suçun cezasının üst sının on yıldan fazla olmadığına ve 5235 s. K. m. l2 ’de sayılan suçlardan olmadığına göre görevli mahkeme Asliye ceza mahkemesidir.
Ekin Hukuk Bürosu olarak; suçun mağduru veya faili olmanız halinde sürecin takibini gerçekleştirebiliriz. Ceza hukuku alanında uzman avukat kadromuzla görüşmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN