Navlun Sözleşmesi Nedir?
Navlun sözleşmesi; taşıyan ile taşıtan arasında yapılan bir sözleşmedir.
Navlun sözleşmesi ile taşıyan tarafından bir bedel karşılığında gemiyi kısmen veya tamamen taşıtana tahsis edilerek veya edilmeyerek malın bir yerden başka bir yere denizyolu ile taşınması sağlanır.
Navlun Sözleşmesinin Tanımı ve Unsurları Nelerdir?
Navlun sözleşmesi, deniz yolu ile taşınan malların taşınmasına ilişkin esasları düzenleyen, taşıtan ile taşıyan arasında düzenlenen sözleşmedir.
Taşıtan, malların taşınması için taşıyana navlun olarak isimlendirilen bir ücret öder.
Navlun sözleşmesinin unsurları şu şekildedir:
- Malların denizyolu ile taşınması gerekir,
- Taşıyan, malları taşımayı taahhüt etmelidir,
- Taşımanın gerçekleştirileceği gemi deniz gemisi veya ticari bir gemi olmalıdır,
- Taşıma karşılığında navlun ödenmelidir.
Navlun Sözleşmesinin Tarafları Kimlerdir?
Navlun sözleşmesinin tarafları, taşıyan ve taşıtandır.
Taşıyan, denizyolu ile malları taşımayı üstlenmektedir.
Taşıtan ise malların taşınması karşılığında bir ücret ödemeyi üstlenmektedir.
Taşıyan ile taşıtan arasında imzalanan navlun sözleşmesi ile yüklenilen yükümlülükler bulunmaktadır. Taşıyanın malı kısmen veya tamamen başkası tarafından yerine getirilmesini gerçekleştirmesi halinde bu kişiye fiili taşıyan denir.
Navlun Sözleşmesinin Kuruluş Şartları Nelerdir?
Navlun sözleşmesi herhangi bir şekil şartına bağlı değildir.
Navlun sözleşmeleri, ticaret hayatında çoğunlukla yazılı olarak yapılmaktadır.
Kaç Tür Navlun Sözleşmesi Vardır? Navlun Sözleşmeleri Nelerdir?
Navlun sözleşmesi ile ticareti gerçekleştirilen malın bir yerden başka bir yere denizyolu ile taşınması söz konusudur.
Navlun sözleşmesinin türleri, Türk Ticaret Kanunu’nun 1138. maddesinde düzenlenmiştir.
Navlun sözleşmesinin türleri MADDE 1138- (1) Taşıyan, navlun karşılığında; a) Yolculuk çarteri sözleşmesinde eşyayı, geminin tamamını veya bir kısmını ya da belli bir yerini taşıtana tahsis ederek; b) Kırkambar sözleşmesinde ayırt edilmiş eşyayı, denizde taşımayı üstlenir. (2) Bu Bölümdeki hükümler posta idaresinin denizde eşya taşımalarına uygulanmaz. |
Navlun sözleşmeleri iki çeşittir:
- Kırkambar navlun sözleşmesi,
- Charter party navlun sözleşmesi.
Kırkambar Navlun Sözleşmesi Nedir?
Kırkambar navlun sözleşmesi ile taşıyıcı taşıyan gemiyi kısmen veya tamamen taşıtana tahsis etmeksizin taşıma işini üstlenir.
Kırkambar navlun sözleşmesinin konusu malın taşınmasıdır. Kırkambar navlun sözleşmesinde taşıyan, malı gemide istediği yere koyabilmektedir.
Kırkambar navlun sözleşmesinde önemli olan husus, taşıyanın taşıtandan izin almaksızın malı güverteye taşıyamaması veya küpeşteye asamamasıdır.
Belirtmek gerekir ki; malın niteliği gereği güvertede taşınması veya küpeşteye asılması alışılmış bir durum ise bu durumda taşıtanın onayının alınması şart değildir.
Charter Party Navlun Sözleşmesi Nedir?
Charter party navlun sözleşmesi ile taşıyıcı taşıyan gemiyi kısmen veya tamamen taşıtana tahsis ederek taşıma işini üstlenir.
Charter party navlun sözleşmesi, gemi sahibi ile gemiyi kiralayan arasında şu üç şekilde imzalanabilir:
- Belli bir süre için (Time Charter),
- Belli bir yolculuk için (Trip Charter),
- Her iki türün karışımı (Mixed Charter).
Charter party sözleşmesi tanzim edilirken aynı zamanda konşimento düzenlenebilir. Konşimentoda charter party navlun sözleşmesinden söz edilmiş ise öncelikle charter party hükümleri uygulanır.
Gemi sahibinin ödenmeyen navlun ücreti açısından taşınan mallar üzerinde rehin hakkı vardır.
Navlun Sözleşmesinin Hükümden Düşme Halleri Nelerdir?
Navlun sözleşmesinin hükümden düşme haller şunlardır:
- Taşımanın mümkün olmaması,
- Malların zayi olması.
Navlun sözleşmeleri, taşımanın mümkün olmaması halinde kendiliğinden hükümden düşmektedir. Taşımanın mümkün olmaması, yolculuğun başlamasından önce veya yolculuk başladıktan sonra beklenmeyen halin gerçekleşmesi ile söz konusu olur.
Navlun sözleşmesi ile taşıması planlanan malların zayi olması halinde de navlun sözleşmesi hükümden düşmektedir.
Navlun sözleşmesinin hükümden düşme halleri, tarafların kusurundan kaynaklanmamalıdır. Zira taraflardan birinin kusurunun bulunması halinde sözleşme hükümleri uygulanmaya elverişlidir.
Navlun sözleşmesinin hükümden düşmesi, kendiliğinden gerçekleşir. Navlun sözleşmesinin hükümden düşmesi için herhangi bir yazılı bildirim gerekmektedir.
Navlun sözleşmesinin hükümden düşmesi durumunda, navlun talep etme hakkı mümkün değildir. Navlunun önceden peşin olarak ödenmiş olması halinde iade edilmesi gerekir.
Navlun sözleşmesinin hükümden düşmesi, malların bir kısmı kurtarılarak teslim edilmiş ise kurtarılan mallar yönünden navlun talep etme hakkı vardır. Bu durumda ödenecek ücrete “mesafe navlunu” denilmektedir.
Navlun Sözleşmesinin hükümden düşmesi halleri, TTK m. 1209 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
Navlun Sözleşmesinin Feshi
Türk Ticaret Kanunu’nun 1218. maddesinde navlun sözleşmesinin feshi düzenlenmiştir.
Taraflara fesih hakkı veren hâl MADDE 1218- (1) Gemiye ambargo veya devlet hizmeti için el konulması, varma yeri ülkesi ile ticaretin yasaklanması, yükleme veya varma limanlarının abluka altına alınması, sözleşme gereğince taşınacak olan eşyanın tamamının yükleme limanından ihracının veya varma limanına ithalinin yahut transit geçişinin yasaklanması gibi bir kamu tasarrufu yüzünden sözleşmenin ifasının engellenmiş olması her iki tarafa herhangi bir tazminat vermekle yükümlü olmaksızın sözleşmeyi feshedebilme hakkı verir. (2) Henüz yolculuk başlamamışsa, fesih hakkının kullanılabilmesi için sözleşmenin ifasını engelleyen durumun mevcut ihtimallere göre kısa zamanda ortadan kalkmayacağının anlaşılmış olması gerekir. Buna karşılık, yolculuk başladıktan sonra sözleşmenin ifası engellenmişse, fesih hakkının kullanılabilmesi için bir ay boyunca engelin kalkmasının beklenmesi gerekir. Bu süreler, kaptan engeli bir limanda bulunduğu sırada öğrenirse, engeli haber aldığı günden; aksi takdirde engelin kendisine bildirildiği günden sonra gemi ile bir limana ulaştığı günden itibaren hesap olunur. (3) Taraflar, kısmi yolculuk çarteri sözleşmeleri ile kırkambar sözleşmelerinde belli bir süre beklemeye zorunlu olmaksızın fesih hakkını kullanabilirler. (4) Savaş çıktığı için geminin veya navlun sözleşmesi gereğince gemi ile taşınacak eşyanın tamamı yahut her ikisinin artık serbest sayılmaması ve zapt veya müsaderesi tehlikesi mevcutsa, taraflar belli bir süre beklemeye zorunlu olmaksızın fesih hakkını kullanabilirler. (5) Taşıtanın, engelin yolculuk başlamadan önce ortaya çıktığı hâllerde, serbest sayılmayan eşya yerine kararlaştırılandan başka eşya yüklemeye ilişkin 1144 üncü maddeden doğan hakkı saklıdır |
Navlun sözleşmesinin feshi şu hallerde söz konusu olabilir:
- Malın gönderilmesine bir kamu tasarrufunun devamlı veya geçici olarak engel oluşturması,
- Savaş çıkması.
Tarafların fesih hakkının olmadığı haller ise şunlardır:
- Eşyanın yalnızca bir kısmına ilişkin engeller bulunması,
- Kaptanın haklı bir nedenle rotadan sapması,
- Geminin yolculuk sırasında tamirinin gerekmesi,
Navlun sözleşmesinin fesih bildirimi; faks mesajı, elektronik mektup veya benzeri teknik araçlarla da mümkün olmak üzere, yazılı olarak yapılır.
Navlun Sözleşmesinin Feshinin Sonuçları
Navlun sözleşmesinin feshinin sonuçları da yine Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiştir.
a) Sözleşme yolculuk başlamadan önce feshedilmişse MADDE 1225- (1) Navlun sözleşmesi yolculuk başlamadan önce bu Ayırımda öngörülen sebeplerle feshedilirse, taraflar birbirine tazminat ödemekle yükümlü olmayıp sadece o ana kadar doğmuş bulunan borçlarını ifa etmek zorundadır. b) Sözleşme yolculuk başladıktan sonra feshedilmişse MADDE 1226- (1) Navlun sözleşmesi yolculuk başladıktan sonra bu Ayırımda öngörülen sebeplerle feshedilirse, taşıyana o ana kadar doğmuş bulunan alacakları dışında fesih hakkı kullanılana kadar yapılan yolculuk için, eşya, yükleme limanına geri getirilmiş olsa bile 1210 uncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca hesap edilecek mesafe navlunu da ödenir. (2) Taraflar arasında aksi kararlaştırılmadıkça, eşya fesih hakkının kullanıldığı sırada geminin bulunduğu veya en yakın olduğu limanda boşaltılır. Kısmi yolculuk çarteri sözleşmeleri ile kırkambar sözleşmelerinde boşaltma, yolculuğun gecikmesine veya aktarmaya sebebiyet verecekse, navlun sözleşmesinin feshi üzerine taşıtan, diğer taşıtanların muvafakati olmadıkça, eşyanın varma limanından önce boşaltılmasını isteyemez; şu kadar ki, taşıtan, boşaltmadan doğan giderlerle zararı tazmin etmekle yükümlüdür. (3) Sözleşmenin yolculuk başladıktan sonra feshi hâlinde de, kaptanın yükümlülükleri hakkındaki 1211 inci madde hükmü uygulanır. |
Dış Ticaret İşlemleri, geniş bir mevzuata sahip olan ve kapsamlı bir konudur. Her türlü dış ticaret ve gümrük işlemlerinize ilişkin hukuki destek almak için Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.
Av. Ennur GÜVEN & Av. Ahmet EKİN