Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçu
Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu 5237 sayılı TCK m. 160’ta, “Kaybedilmiş olması nedeniyle malikinin zilyetliğinden çıkmış olan ya da hata sonucu ele geçirilen eşya üzerinde, iade etmeksizin veya yetkili mercileri durumdan haberdar etmeksizin, malik gibi tasarrufta bulunan kişi, şikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu suç hırsızlık suçuna benzemekle beraber hırsızlık suçu ile ayrıştığı noktalar vardır. Hırsızlık suçuna ilişkin daha fazla bilgi için Hırsızlık Suçu ve Cezası isimli makaleye göz atabilirsiniz.
Bu suç ile korunan hukuki değerin, hem maddeye bakıldığı hem de kanundaki düzenleme yerine bakıldığı vakit mülkiyet hakkı olduğu göze çarpar.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunun Maddi Unsurları Nelerdir?
Bu suçun unsurları tıpkı diğer suçlarda olduğu gibi, fail-mağdur, fiil, konudur. Bu unsurları tek tek açıklamak gerekirse;
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunda Fail Kimdir?
Suçun faili bakımından madde metninde “kişi” ifadesine yer verilmek suretiyle herhangi bir vasıf aranmadığı ifade edilmiştir. Bu nedenle her gerçek kişi suçun faili olabilir.
Fail, kaybedilmiş eşyayı bulup ya da eşyayı hata sonucu ele geçirip yükümlülüklerini yerine getirmeksizin eşya üzerinde malik gibi tasarrufta bulunan gerçek kişidir.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunun Mağduru Kimdir?
Bu suçun mağduru, suçun konusunu oluşturan eşyanın malikidir.
Malikin yanı sıra zilyedin de mağdur olacağı ifade edilmiştir. Ancak bu suç ile zilyetliğin korunmamasından dolayı zilyet ancak suçtan zarar gören olabilir.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunun Konusu Nedir?
TCK m. 160’ta yer alan suçun konusunu belli vasıflara sahip eşya oluşturur. Suçun konusu olan eşya, kaybedilmiş olması nedeniyle malikinin zilyetliğinden çıkmış olan ya da hata sonucu ele geçirilen eşyadır.
Bunun dışında malikin zilyedinde olan eşya hakkında bu suç işlenemez.
Örneğin, patronunun çekmecesinde bulunan çekleri patrondan habersiz alan kişi hırsızlık suçunu işlerken, lokantada yemek yedikten sonra cüzdanını alan kişinin fiili bu suçu oluşturacaktır. Ancak malikin mülkiyet hakkından vazgeçmek niyetiyle terk ettiği eşyayı alan kişinin fiili bu suçu oluşturmaz.
Ayırt edici nokta malikin mülkiyet hakkını koruma niyetidir.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunun Fiil Unsuru Nedir?
Suçun fiil unsuru, sahibine iade etmeksizin veya yetkili mercileri durumdan haberdar etmeksizin eşya üzerinde malik gibi tasarrufta bulunmaktır.
Sadece kaybolmuş eşyanın bulunduğu yerden alınması veya hata sonucu zilyetliğin ele geçirilmesi suçun oluşmasına sebep olmaz. Ayrıca kişinin yükümlülüklerini yerine getirmeksizin malik gibi tasarrufta bulunması gerekmektedir.
Malik gibi tasarrufta bulunma, mülkiyet hakkının tanıdığı kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkilerinin kullanılması şeklinde olur.
Eşyanın satılması, bağışlanması, tüketilmesi, yok edilmesi, şahsi ihtiyaçlara özgülenmesi, eşya üzerinde iyiniyetli üçüncü kişi lehine ayni hak tesis edilmesi malik gibi tasarrufta bulunma niteliğindedir.
Suçun oluşması bakımından kaybolmuş eşya ve hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde gerçekleştirilecek fiiller arasında fark yoktur.
Her iki konu bakımından da tasarruf işlemi tek başına yetmez.
Tasarruf işleminin eşyayı malikine iade etmeksizin veya yetkili makamlara haber vermeksizin yapılması gerekir. Bu nedenle söz konusu suç bağlı hareketli bir suçtur.
Eşyanın iade edilmesinden veya yetkili mercilere haber verilmesinden sonra gerçekleştirilen tasarruf işlemleri bu suçu oluşturmayacaktır.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunun Manevi Unsuru Nedir?
Bu suçun kanunda taksirli hali düzenlenmediği için oluşması için kastın varlığı gerekir. Failin üzerinde fiili gerçekleştirdiği eşyanın kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş olduğunu, malik gibi tasarrufta bulunduğunu bilmesi ve istemesi gerekir.
Özellikle malik gibi tasarrufta bulunma kastının tespiti failin sorumluluğu cihetine gidilebilmesi için önemlidir.
Kişinin iade etme imkânı bulamadığı veya çabalarına rağmen iade edemediği hallerde kastın varlığından söz edilmez. Kastın aranma anı, failin malın sahibi gibi tasarrufta bulunduğu andır.
Bu nedenle malı hata sonucu elde ettiğinin farkında olmadan eşyayı kullanan kişinin hareketi, manevi unsurun bulunmaması nedeniyle suç niteliği taşımayacaktır.
Bu suç bakımından TCK m. 30’da düzenlenen hata hükümleri önem arz eder. Fail ele geçirdiği malın kaybolduğunu veya sahibinin hatası sonucu elinden çıkığını bilmiyorsa, yani terk edildiği gibi bir kanıya kapılarak eşya üzerinde tasarrufta bulunursa failin hatası söz konusu olur ve fail bu hatasından faydalanır.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunda Hukuka Aykırılık Unsuru Nedir?
Yükümlülükler yerine getirilmeksizin eşya üzerinde gerçekleştirilen tasarrufta bulunma fiilinin suç niteliği taşıyabilmesi için somut olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması gerekmektedir.
Burada hakkın kullanılması hukuka uygunluk sebebi gündeme gelebilir.
Özellikle TMK m. 774/2’de yer alan “Başkasının kovanına göçen arı oğulu, bir bedel ödenmesi gerekmeksizin kovan malikinin olur.” hükmü kaybolmuş eşya üzerinde tasarruf suçu bakımından hakkın kullanılması niteliğinde bir hukuka uygunluk nedeni olabilecektir. Buna göre başkasının arı oğulu kendi kovanına göçen kişi malik olacak ve bu nedenle iade yükümlülüğü doğmayacaktır.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunun Özel Görünüş Biçimleri Nedir?
Bu suçun özel görünüş biçimleri tıpkı diğer suçlar gibi teşebbüs, iştirak ve içtimadan oluşur.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçuna Teşebbüs
Bu suçun tamamlanma anı kaybolmuş veya hata sonucu elden çıkmış eşya üzerinde tasarrufta bulunulmasıdır.
Eşya üzerinde tasarrufta bulunduğu an suç işlenmiş olur. Bu nedenle bu suç sırf hareket suçu olduğundan teşebbüs mümkün değildir.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçuna İştirak
Suça iştirak bahsinde önem arz eden bir durum bulunmamaktadır. İştirak hallerinin hepsi mümkündür.
Eşyanın bulunmasına veya hata sonucu ele geçirilmesine katkı sağlaması gerekmeksizin tasarrufta bulunma fiiline katkı sağlayan kişi, katkısına göre fail veya şerik olarak sorumlu olacaktır.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunda İçtima
Birden fazla eşya, farklı zamanlarda bulunsa veya ele geçirilse bile üzerinde aynı zamanda tasarrufta bulunulması halinde hukuki anlamda fiil tekliği söz konusu olacaktır.
Örneğin birkaç gün arayla bulduğu farklı kişilere ait iki eşyayı aynı anda satan fail, tek fiil ile iki ayrı kaybolmuş eşya üzerinde tasarruf suçunu gerçekleştirmiş olacak ve bu nedenle TCK m. 43/2’de yer alan aynı nev’iden fikri içtima hükmü gereği cezada artırım yapılması gerekecektir.
Eşyaların aynı kişiye ait olması halinde ise tek suç oluşacaktır.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunun Cezası
Şikâyete bağlı olarak düzenlenen kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu için bir yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörülmüştür.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçunun Muhakemesi
Bu suçun ceza makası itibarıyla Asliye Ceza Mahkemesinin görev alanına girmektedir. Bu suç şikâyete tabi olduğundan Ceza Muhakemesi Kanunu m. 253’e göre uzlaştırmaya tabidir.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçuna İlişkin Yargıtay Kararı
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf etme suçunun 5237 sayılı TCK’nın 160. maddesinde “Kaybedilmiş olması nedeniyle malikinin zilyetliğinden çıkmış olan ya da hata sonucu ele geçirilen eşya üzerinde, iade etmeksizin veya yetkili mercileri durumdan haberdar etmeksizin, malik gibi tasarrufta bulunan kişi, şikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlendiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.06.1997 gün ve 132/151 sayılı kararında da açıklandığı üzere; “öngörülen suçun oluşabilmesi için mal sahibinin, malın nerede olduğunu bilmemesi, o şeyin mal sahibinin tasarruf alanı dışına çıkmış yani tasarruf imkanının kalmamış bulunması, en önemli unsur ise suç işleyenin mal edindiği şeyin yitirilmiş mallardan olduğu inancını taşıması gerektiği ve sahibi bilinen malın kaybolmuş mallardan sayılamayacağının…” belirtilmesi ve somut olayda; mağdur …’in kendisine ait 07 NS 867 plakalı motosikletini arızalı olduğu için Hacet Mahallesinde bulunan Reklam Alanya adresindeki işyerinin yanına koyduğu motosikletinin sanık tarafından düz kontak yaparak çaldığının anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgı sonucunda aynı Kanun’un 160. maddesinde düzenlenen kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu olarak nitelendirilmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Yargıtay 2. CD Esas: 2020/25986 Karar: 2022/6304 Tarih: 31.03.2022
Sonuç
Ceza avukatı, tarafların hak kayıplarının önüne geçilebilmesi amacıyla gerek soruşturma gerekse de kovuşturma aşamasında büyük önem taşımaktadır. Herhangi bir ceza yargılamasının tarafı olmanız halinde Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçerek ceza hukuku alanında tecrübeli avukatlarımızdan hukuki destek alabilirsiniz.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Muzaffer TAŞ